En Sıcak Konular

Eğin, kadın mayosuna daldı!

4 Eylül 2007 17:23 tsi
Eğin, kadın mayosuna daldı! Akşam yazarı Oray Eğin, tesettür ve mayoyla ilgili yazmaya devam ediyor. Eğin 'Beyaz Türkler'in tekerlindeki denize, tesettürlülerin de girme hakkını savunarak alternatif bir tarih hikayesi yazıyor!

Oray Eğin/ Akşam

Türkiye’nin yüzde 21’i diyebileceğimiz bir kesim kendi aralarında tesettürlü yüzme konusuna müthiş tepkililer. Beyaz Türkler, kendilerinin dışındaki dünyayı yadırgama konusunda her zaman öncü olmuşlardır zaten. Dünyanın kendi kurallarına göre işlemesi, toplumun genelinin de onlar gibi yaşaması gerektiği yanılgısı içindedirler. Dışa kapalı bir grup oldukları için de başkaları hakkında pek fikirleri yoktur. Türlü şaşkınlıkları hep bu yüzdendir.

Bu yazın sıcak tartışmalarından tesettürlü yüzme konusunda da benzer bir içine kapanıklılık söz konusu. Doğrusu, geçtiğimiz yıllarda tesettür giyimi tercih eden insanlar denize girmez, deniz kıyılarına yaklaşmaz, tekne turlarına çıkmazdı. Türkiye kanunlarında “Denizler devletindir” maddesi var, ama yıllardır deniz Beyaz Türkiye’nin tekelindeydi. Unutmamak gerekir ki, bu ülkede Beyaz Türkiye’nin ötesinde de insanlar yaşıyor ve zamanında ihmal etseler de şimdi doğanın, ülkenin nimetlerinden faydalanmak onların da hakkı.

Oysa bu yaz büyük bir şaşkınlık söz konusu. Tesettürle denize girenlerin sayısındaki artış merak uyandırıcı.

Doğrusu, bir insanın her şeyden önce denize giriyor olması, kendisini suya teslim etmesi kıyafeti ne olursa olsun sevindirici bir gelişme. Üç tarafı denizle çevrili Türkiye, denizi hayatında hiç görmemiş insanların çoğunlukta olduğu bir “Akdeniz” ülkesi sonuçta. Bu da bizim utancımız.

Dolayısıyla, mümkün olduğu kadar çok insanın denizle buluşması olumlu bir gelişme. Suya temasın insan bedenini rahatlatan, algıları açan, vücudu özgürleştiren bir tarafı var. İlk temas çok önemli, sonradan insan kendini denizlere bırakıveriyor zaten.

O yüzden ister tesettürle girmiş, ister mayoyla, fark etmez. Önemli olan o ilk hamleyi yapabilmek.

Hem insanoğlu yaradılıştan itibaren denize mayoyla girmiyordu. Bildiğimiz anlamda mayo ve bikini çok yakın tarihe dayanıyor. Batı dünyasında epey bir evrim geçirdi “yüzme kıyafeti” yıllar içinde.

Mesela 18. yüzyılda kadınlar bizim tesettür mayoyu andıran ve vücudu boydan boya kaplayan bir “deniz elbisesi”yle yüzüyordu. Suyla temas edince içini göstermeyecek kadar kalın bir kumaş ve yırtılmasın diye güçlü dikişler atılmış bir elbiseydi bu.

19. yüzyılda kadın için iki parçalı deniz kıyafetleri yaygınlaştı. Omuzlardan dize, ayrıca da bacakları kaplayacak bir kıyafet tasarlanmıştı.

Victoria Dönemi İngiltere’sinde kadınların rahat rahat denizde yüzebilmeleri ve karşı cinsi tahrik etmemeleri için özel yüzme makineleri tasarlanmıştı. Denizin üzerinde yüzen soyunma kabinini andıran bu makinelerin içinde giriyordu kadınlar denize.

Mayonun bildiğimiz hali alması ise 1907 yılına dayanıyor. Amerika’ya gelen Avustralyalı yüzücü Annette Kellerman mayosu bacaklarını, kollarını ve boynunu gösterdiği için tutuklanmıştı. Bu olay mayonun gelişimi açısından da milat kabul ediliyor. Zamanla mayolar açılmaya, önce kollar, ardından kalçalara doğru “deniz elbiseleri” küçülmeye başladı.

Bikini, ilk kez İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında ortaya çıktı, 1960’larda ise iyice küçüldü ve bildiğimiz hali aldı. Bugün plajlarda sıkça kullanılan tanga, ya da g-string mayolar ise 1980’lerde Brezilya’dan çıktı. İlham kaynağının Amazon’daki kabileler olduğu söylendi...

Şüphesiz, 18. yüzyıldan bu yana mayonun bildiğimiz şekli almasında birkaç etken var. Birinci, eski çağlarda insanın suya çırılçıplak girmesi ve belki de bir süre sonra buna dönülecek olması. Belki birkaç yüzyıl sonra çırılçıplak yüzmek norm olacak.

Bir diğer etkense suyun bedenin mümkün olduğu kadar çok yerine temas etmesinin insanda yarattığı özgürlük hissi.

Her şey gibi suyla temas da doğal bir süreçten geçiyor. Dünyanın sayılı sahil şeritlerinden biri olan Türkiye’de insanların suyla temasının yolunu açmasının özgürleştirici bir tarafı olduğu kesin.

 



Bu haber 618 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,041 µs