Meclis'te iktidar muhalefet atışması

4 Eylül 2007 10:04 tsi
Erdoğan'dan salvolar... DTP'ye: PKK'yı terör örgütü ilan et. MHP'ye: Tek devlet, tek millet, tek bayrak konusunda siyaset yapmayalım. CHP'ye: Uçuyorsunuz Muhalefetten yanıt... CHP: Bütün mahdumlar gemi aldı. MHP: Türk milletine kimlik arayışına giril

Hükümet programı görüşmeleri, karşılıklı atışmalar nedeniyle gergin bir oturuma sahne oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de muhalefetin eleştirilerini yanıtlarken laf atan milletvekillerini, "Vallahi aktör olursun, uçmuşsun" gibi cevaplarla susturdu.

"Millet, hükümet programını başarılı bulduğu için oy verdi. AKP, rahmetli Menderes gibi iktidardayken oyunu artırdı" diyen Erdoğan'ın mesajları şöyle:

Başbakan'dan mesajlar

DTP'YE: Farklılığımız zenginliğimiz olacak, fakat bunu söyleyenler, bölücü teröre destek veren örgütü de terör örgütü olarak ilan etmeli. Bunun, AB yapıyor da benim ülkemde bu kutlu çatı altında bulunanlar neden yapmıyor? Farklılığımız o zaman zenginliğimiz olur, kusura bakmayın.

Partim için emanet oylar ifadesini kullanan, kendisine güveniyorsa parti olarak seçime girseydi. Nerelerden nasıl oy alındığını çok iyi biliyoruz.

CHP'YE: Gazete kupürlerine dayalı, yalan yanlış ne varsa ortaya konulduğu bir konuşma oldu. Gemi inşaat sektörü yükseliş içinde, evet aksini ifade edebilir misiniz? Başbakan'ın şunun bunun çocuklarının kardeşlerinin gemileriyle... Tabii ki diyor... Vallahi aktör olursun. Kusura bakmayın, uçuyorsunuz. Gemi sektörünün parlamasını konuşuyorum, siz olayı bireyselleştiriyorsunuz. İşte bu küçülmedir. Vatandaşlık konusu Anayasa'mızda tanımlanmıştır, bir endişe olamaz. Spekülasyonun anlamı yok. Ben üst kimlik dedim, Baykal farklı dedi. Aynı iddialarımın arkasındayım. Üç kırmızı hattımızı söyledik. Etnik, bölgesel, dinsel milliyetçiliğe karşıyız.

MHP'YE: Üniter yapıda farklı yaklaşım yok. Tek devlet, tek millet, tek bayrak. Bunda siyaset yapmayalım. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti. Bu konudaki iftiralar tutmuyor. Milli hassasiyetler kimsenin tekelinde değil. Vurgun soygun yaygınlaştı deniyor. Geldiğimizde 22 banka fona devredilmişti. Şimdi var mı?

Hazır cevaplar

Erdoğan, "Baykal'ın Maliye Bakanlığı'nda reel faiz yüzde 40'tı, şimdi yüzde 8. Sayın Baykal döneminin rakamlarını indirdim gayet güzel. Laf atmayla olmaz, azami reel faiz bugün yüzde 10. Halkı aldatmayın" dedi.

Yolsuzlukta Türkiye'nin 60'ıncı sıraya indiğini söyleyen Erdoğan, "Tereciye tere satmayın" derken laf atan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi'ye, "Bu iş defterdarlıkta vergi memurluğuna benzemez" diye seslendi.

Toptan da, "Başbakan hoşunuza giden şeyler söylemek zorunda mı? Aman efendim size mi soracak ne konuşacağını?" diye müdahale etti.

Ilısu Barajı'na ideolojik yaklaşıldığını, Avrupa'da kredi verilmesin diye kulis yapıldığını, Hasankeyf'in kurtarılacağını anlatan Erdoğan'a DTP'li Ahmet Türk ve "Siz önce Hakkâri ve Şemdinli'nin hesabını verin" diyen Sırrı Sakık laf attı. Erdoğan, "İşkenceye sıfır tolerans, varsa ispatı çıkıp ortaya koyun. İşkence yoktur. AİHM'ye yalan yanlış haberler taşınması anlaşılmaz" dedi.

Baykal'dan yanıt

Baykal da, "Öyle mi sayın Başbakan, reel faiz yüzde 40 mıydı?" diye sorarken, "Başbakan'ın siyasi tarih bilgisiyle, ekonomik durumumuzun geçmiş tablosuyla ne ölçüde ilgili olduğunu takdirinize bırakıyorum. Bu dönemde, tasarruf mevduatı faizi yüzde 9'dur. Merkez Bankası faizleri yüzde 9'du" dedi. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün de Bahçeli'yi, sinyali takılıp Taksim'de sürekli tur atan Temel'e benzetti.

CHP: Gelecek unutuldu

CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'teki konuşmasında, "Denizcilik altın çağı yaşıyor deniyor. Doğrudur, bütün mahdumlar gemi aldılar, niye altın çağını yaşamasın" dedi. Kılıçdaroğlu güvenoylamasında ret oyu vereceklerini açıklarken, "Programda geçmişte yapılanlara aşırı övgüden gelecekte yapılacakların unutulduğunu gördük" dedi. Yabancıdan vergi alınmadığı için Japon ev kadınlarının Türkiye'de faizden para kazandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye ödenmesi gereken vergi Japonlara ödeniyor. Yükselen yıldızın dökülen cilaları bunlar" diye konuştu.

DTP'den çevre ve oy vurgusu

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, program üzerindeki konuşmasının önemli bölümünü çevre sorunlarına ayırdı. Türk, hava, su, toprak ve biyolojik çeşitlilik konusunda Türkiye'nin bulunduğu noktadan çok daha gerilere taşındığını savundu. Etnisiteye dayalı siyasetin halklar için felaket getireceğini belirten Türk, "Türkiye'nin bütünlüğünü tartışmaya açmadan, birlik beraberlik ve kardeşliği esas alan anlayışta çözüm arıyoruz" dedi. G. Doğu'dan AKP'ye verilen oyun emanet oylar olduğunu kaydeden Türk, "Hükümet bu oyların ne anlama geldiğini idrak edememiş" dedi.

Genç: Hortumu size bağlayalım

Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, hükümete, "Tunceli'yi de kucaklayın ama ters yönden değil" diye başladığı konuşması salonu güldürdü. Genç, "Yolsuzluk hortumlarını kestiniz, nereye bağladınız? Ben size bağlayayım" derken başbakanların ticaret yapamayacağını, davetiye gönderip çuvalla para toplayamayacağını belirtti. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinin "2. cumhuriyetin 1. cumhurbaşkanı" diye takdim edildiğini söyleyen Genç'e, oturumu yöneten Başkan Köksal Toptan'dan uyarı geldi.

Bağımsız medya tartışması

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın programı sunarken, "Hükümetimiz medyanın bağımsızlığına önem vermektedir" dediğini anımsatırken, "Bir başbakan nasıl olur da bir köşe yazarının yazısını beğenmedi diye yurttaşlıktan çıkarmayı öneriyor" dedi. "Başbakan medyayı tehdit ediyor" diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Bir büyük gazetenin genel yayın yönetmeni diyor ki: 'Cumhurbaşkanı Sezer'in açıklamalarını manşet yaptığımız gün, TMSF temsilcisi manşetin değiştirilmesini talep etti ve değiştirildi.'"

Milliyet

Bu haber 494 defa okundu.