Teslim olan polisler: Biz görevimizi yaptık

19 Ağustos 2014 15:42 tsi
Terör ve yolsuzluk operasyonlarında görev alan polislere yönelik çıkarılan yakalama kararı kapsamında Başkomiser Mehmet Işık ve Erkan Ünal adliyeye gelerek teslim oldu.

Mahkemece serbest bırakılan ancak daha sonra haklarında yakalama kararı çıkarılan polislerden Başkomiser Mehmet Işık ve Erkan Ünal da adliyeye gelerek teslim oldu. Soruşturmayı ve süreci eleştiren Mehmet Işık, görevini yaptığını söyledi. Yaşanan hukuksuzluğu dikkat çeken Işık, şunları söyledi: “Bir marangoza ‘Neden bu odunları yonttun?’, bir kasaba ‘Neden bu etleri kestin?’ bir terziye ‘Neden bu kumaşı kestin?’ diye sormak ne kadar anlamsızsa soruşturma süresince tarafıma yöneltilen sorular o kadar anlamsızdı. ‘Savcının talimatını neden uyguladın? ‘Hakim kararının gereğini niçin yaptın?’ kısacası görevimi niye ifa ettiğim sorgulandı. Emniyet, savcılık ve mahkeme aşamasında 75 polise tek bir soru yöneltilmedi. Yöneltilemez de. Çünkü ortada suç yoktu. Casusluk faaliyetini ortaya çıkarmak isteyenler bununla ilgili soru hazırlayacaksa 107 klasörlük Selam Tevhid Kudüs Ordusu terör örgütüne bakabilirler. Bu dosyalardan yüzlerce soru çıkarabilirler. Ama bu soruların muhatabı biz değiliz. Eğer siz suça ilişkin bir fiil tespiti yapamadıysanız, hayal dünyasından suç üretiyorsunuz demektir.”

Selam Tevhid Kudüs Ordusu terör örgütü soruşturmasında tespitlerin birbiriyle örtüştüğünü; fotoğraflı ve görüntülü bir şekilde dosyaya yansıtıldığını ifade eden Işık, “Ne acıdır ki esas casusluk yapanlara takipsizlik kararı, casusluğu ortaya çıkaran kahramanlara takip kararı, yakalama kararı, tutuklama kararı çıkarılmıştır. Ben 'paralel yapıya' mensup değilim. Çünkü ben PKK’lı, KCK’lı, Acem casusu değilim. Bu vatanın bağrında doğup, büyümüş, helal süt emmiş, devleti için çalışmayı namus bilmiş eroğlu erlerden biriyim.” ifadelerini kullandı.

Sürekli ifade vermeye çalıştıklarını aktaran Başkomiser Erkan Ünal da “Medyada yansıtıldığı gibi kaçak değiliz. İfade vermek için makam arıyoruz. Sürekli kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Hakkımızda 10 gün önce yakalama kararı çıkmasına rağmen avukatların da aracılığıyla anca buraya gelebildik. 22 Temmuz’dan beri yaşadıklarımız herkes tarafından biliniyor. Kişiye özel uygulamalara muhatap kaldık. Hukukun ve CMK’nın enstrümanlarının tehdit aracı haline dönüşmemesi gerekir. Kısaca X, Y, Z’ye uygulanan, hatta X, Y, Z’nin çocuklarına uygulanan hukuk bize de uygulanması gerekir. Bizim talebimiz budur. Hukukun eşit uygulandığı ortamda ifade vermeye her zaman hazırız. Şimdi avukatımızla birlikte ifade vermeye gideceğiz.” dedi.

(CİHAN)



Bu haber 535 defa okundu.