Tümgeneral MHP'ye kırgın

3 Eylül 2007 15:37 tsi
“MHP’liler TBMM’de DTP’lilerin ellerini sıkmamalıydılar. MHP’nin o tutumu dağda teröristle vuruşan kahramanlarımızı ve bizleri fevkalade incitmiştir.”

Sebahattin Önkibar/Yeniçağ

Asker DTP'lilerin elini sıkan MHP'ye kırgın

30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda “genç subaylar” diye tabir edilen orta rütbedeki (Tümgeneral, Tuğgeneral ve Albay) TSK mensupları ile de sohbet imkanı buldum.
Yazı ve tv programlarımla beni tanıdığını ve takip ettiğini söyleyen bir Tuğgeneral kulağıma şunları fısıldıyor:
“Önkibar bey MHP’ye kırgınız.”
Ben; tamam Bahçeli’nin Abdullah Gül’ün seçilmesi sürecinde takındığı tavrı eleştirecek diye beklereken Tuğgeneral başka bir konuyu dillendiriyor:
“MHP’liler TBMM’de DTP’lilerin ellerini sıkmamalıydılar. MHP’nin o tutumu dağda teröristle vuruşan kahramanlarımızı ve bizleri fevkalade incitmiştir.”
Evet ifade kelimesi kelimesiyle böyle.
Resepsiyon boyunca Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt’dan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Başbuğ’a ve de küçük-büyük rütbelilere kadar istisnasız bütün TSK mensuplarının DTP bağlamında zerre ödünsüz ve de kararlı olduklarına tanıklık ettik.
Peki ama Asker’in bu tutumu yanlış mıdır?
Hangi ülkenin silahlı kuvvetleri,ülke birliği ve bütünlüğüne savaş açan bir terör çetesine müsamaha gösterir?
Ya da hangi ülkenin silahlı kuvvetleri terörist olduğunu artık uzaylıların bile bildiği bir örgüte terörist demeyen ve onun adeta dolaylı temsilciliğini yapan bir siyasi heyete sempati gösterir?
Evet hangi ülkenin silahlı kuvvetleri “asker bölücük yapıyor, asker orman yakıyor” diye toplumu ajite eden bir anlayışı bağrına basabilir?
Buradan hareketle TSK’nın DTP’ye takındığı tavrı iyi okumak ve ona göre değerlendirmek gerekiyor.
Gelelim MHP eleştirisine?
Doğrudur Devlet Bahçeli yanına gelip elini uzatan DTP’lilere: “Uzattığınız bu eli teröre yani PKK’ya lanet ve onunla mücadeleye dayanışma adına sıkıyorum” gibi bir ifade kullanabilirdi. Bahçeli bunu yapmayarak DTP’lilere psikolojik avantaj sağladı ve olay ertesi gün medyaya DTP’lilerin barış girişimi olarak yansıdı. Yani başka bir deyimle bu teşebbüs DTP’nin takiyye operasyonu olarak gerçekleşti.. Buradan bakınca MHP lideri, olayın ardında sürüklenmesi sebebiyle eleştirilebilir. Ancak madalyonun diğer tarafı da şudur: TBMM çatısında yanınıza kadar gelen ve elini uzatan karşıt cephe hüviyetli bir heyetin elini boşta bırakmanın başka başka sakıncaları da olur. Örneğin tabanı politize eder, bir bölgeyi karşınıza alırsınız. Dolayısı ile imajınız olumsuz etkilenir. Bu itibarla Sayın Bahçeli’nin uzatılan eli reddetmesi de kolay değildir.. Dediğimiz gibi Bahçeli işte tam bu süreçte liderlik sergileyip “PKK’ye lanet dayanışması için bu eli sıkıyorum” diyebilseydi, oyunu tersine çevirebilirdi!.

Görüldüğü gibi DTP olayı yakın geleceğin en sıcak konusu olmaya adaydır.
Cumhurbaşkanlığı konusunda yanlış bir strateji izleyip imajı zedelenen asker, içinde biriken öfke enerjisini DTP’ye tepki ile dışa vurabilir.
DTP olayı terörde kanayan yaramıza merhem olmayacak, tersine hadiseyi daha da kangrenleştirecektir. Var olduğu iddia edilen Kürt sorunu sosyal bir problem değil, dış dinamiklerin bir asırdır Türkiye karşıtlığında kullandığı siyasi bir konudur. Dolayısı ile DTP’ye bölge halkının tezahürü olarak değil, emperyalizmin kullandığı unsur olarak bakmak durumundayız.
Sonuç DTP, K.Irak, Kerkük ve yeni Anayasa önümüzdeki yakın sürecin kriz maddeleridir.

 

Bu haber 417 defa okundu.