En Sıcak Konular

Bilderberg İstanbul'da ne konuşuldu?

15 Ağustos 2014 08:53 tsi
Bilderberg İstanbul'da ne konuşuldu? Küresel Oligarşi'nin Türkiye ile ilgili büyük korkusu...

 O ünlü Bilderberg Konferansı, 2007 yılının yazında İstanbul’da yapılır.  İstanbul toplantısına katılım listesi çok ilginçtir; bunu araştırmanızı öneririm. Ama hemen ilave edelim, İstanbul buluşması, alışılmışın dışında oldukça açık bir toplantılar silsilesidir. Türkiye, bir yerde bu buluşmaya ‘resmi’ ev sahipliği yapar. Zaten böyle de olması gerekir.

Rahmetli Mehmet Ali Birand, toplantıyla ilgili izlenimlerini köşesine taşır, çok ilginç bulduğum ve bugün ile karşılaştırmanız için Birand’ın 6 Haziran 2007’de köşesine aktardığı izlenimlerinden bazı cümleler aktarmak istiyorum:

‘Genelde; AK Parti hakkında, eskiye oranla daha bir kuşku olduğunu, daha fazla soru sorulduğunu gördüm. Geçen yıl böyle değildi. (...) AKP şeriatı mı getiriyor? Bu insanlar neden korkuyor; (o tarihlerde olan Cumhuriyet mitinglerine bağlı olarak-CE) sorularını sordurtmuş katılımcılara... Bizlere de konferans sırasında (Ali Babacan’a da) aynı sorular soruldu.’ Birand, toplantıda Bilderberg katılımcılarının en çok Türkiye’de darbe olur mu ve Türkiye, K. Irak’a müdahale eder mi sorusunu sorduğunu yazdıktan sonra şöyle devam ediyor: ‘...hemen herkes Türkiye’nin büyük bir ekonomik krize girebileceğini söyledi. Toplantıya katılan, büyük fon yöneticilerine, kimi merkez bankası guvernörlerine sordum. Her iki olasılığın da, yabancı yatırımcı kaçıracağını söylediler. Açıkçası korkutucu görüşler açıkladılar.’ Birand’ın finali de şöyle; ‘(...) Eğlenceli bir konferas değildi. Dolmabahçe Sarayı’nda Abdullah Gül’ün nefis daveti ve 3 saatlik bir Boğaz turu dışında, boş bir an yoktu... (...) Bilderberg’in neden bu kadar üst düzey bir katılım çektiğini ve neden böylesine merak edildiğini daha iyi anladım.’

Korkular gerçek olurken...

Benim Birand’ın aktardıklarından bugün için anlamlı bulduğum çok şey var ama sizinle, 2007 yılının stratejik önemini ve Bilderbergçilerin korkularının altında yatanı paylaşmak istiyorum. İki şeyden korkuyorlar; 1) AK Parti, daha çok Erdoğan, ne yapacak, her şey eskisi gibi mi olacak, yoksa siz başka bir ‘şey’ mi yapacaksınız. 2) Türkiye, PKK ve Kürt sorunu bahanesiyle Irak coğrafyasına girip, etkin olacak mı, buradaki emeliniz nedir?  

Bu iki önemli korkuları da haklıydı, çünkü, özellikle Erdoğan, gerçekten başka bir ‘şey’ yapmak istiyordu ve bu ‘şey’in iki temel ayağı vardı; birincisi, Türkiye’yi yıllardır soyan, ekonomiyi bir avuç tekele veren ve bu tekellerin ve de onların dış ortaklarının odak olduğu bir ekonomiden, halkın ve halkın işletmelerinin odak olacağı bir ekonomiye geçmek... Zaten bunun ilk iki adımını da Erdoğan, 2008 yılında attı ve biliyorsunuz, bu adımlarla birlikte kapatma davası geldi.

Birincisi IMF’nin kovulması idi, ikincisi de bugünkü çözüm sürecinin ekonomik temeli olan, GAP Eylem Planı idi.

İkinci Bilderberg korkusunu da Erdoğan, ağırlıklı olarak, 2010 Anayasa Referandumu’ndan ve 2011 Haziran Genel Seçimleri’nden sonra hayata geçirmeye başladı. Bu, Türkiye’nin, Osmanlı’nın parçalanmasıyla yok edilen enerji ve transit geçişlerle örülü Doğu pazarlarına doğru genişlemesi idi.

İşte Bilderbergçiler, Birand’ın aktardığına göre, en çok Türkiye’nin K. Irak’a girmesinden korkuyorlardı. Bundan, Britanya’nın Musul ve Kerkük’teki yatakların dünyayı yönlendirecek kadar zengin olduğunu, 1918’de keşfetmesinden beri korkuyorlar. Bunun için İstanbul’dan bile vazgeçip Musul’u, yangından mal kaçırıp gibi işgal ettiler ve Lozan’da, bunun için, her türlü dolabı çevirip Türkiye’yi eli boş yolladılar.

 2007’den daha iyiyiz, o halde devam...

İşte tam şimdi, Bildergberçilerin -yani küresel finans oligarşisinin- bu iki korkulu rüyası, daha da, ete kemiğe bürünüyor. Türkiye, Kürdistan Yönetimi ile anlaşarak Musul-Kerkük kaynaklarına ulaştığı gibi, Azerbaycan üzerinden Hazar kaynaklarına, Türkmenistan ve Kırgızistan üzerinden Kafkasya pazar ve kaynaklarına erişiyor ve Doğu Çin Denizi limanlarından başlayarak, Avrupa içlerine ulaşan tüm transit demiryolu, deniz, hava  ticaret ağları, ekonomik olarak da Türkiye denetimine giriyor. Yani Asya kalkınması ile Türkiye kalkınması buluşuyor ve enerjiden başlayarak çok büyük bir pazar ve ulaşım ağı entegrasyonu gerçekleştiriliyor.

İşte, tam da İstanbul’da Bildergberg toplantısının yapıldığı 2007 yılında çökmeye başlayan eski dünya düzeninin çöktüğü yer ve kesin olarak biteceği tarih de belli olmuş oluyor. Şimdi soruyorum; 2007’de Bildergberçilerin korkuları bugünkünden farklı mı, hayır, peki biz, 2007’den iyi durumda mıyız, evet, o zaman devam!

Cemil Ertem / Star (İlgili kısım)



Bu haber 1,844 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,910 µs