En Sıcak Konular

Meral: Makro ekonomik veriler alarm veriyor

14 Ağustos 2014 14:27 tsi
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Başkanı Rızanur Meral, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını değerlendirdi. Meral, "Ülkemizde makro ekonomik veriler alarm vermeye başlarken siyasi saiklerle şirketlerin seçilerek hedef alınmasının hiçbir rasy

Seçimi kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önceki balkon konuşmalarında yer alan kapsayıcı olma taahhüdünü bu sefer yerine getirmesini beklediklerini belirten Rızanur Meral , iş dünyasının kendini güvende hissetmediğine dikkat çekti. TUSKON Başkanı, ekonomide önceliğin son dönemde ağır hasar gören ve neredeyse ortadan kalkan güçler ayrılığını oluşturan kurumları tarafsız ve bağımsız şekilde çalışır hale getirilmesi olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçim neticesinin milletimize hayırlar getirmesini niyaz ediyoruz. Seçim akşamı Başbakan’ın yaptığı konuşmada verdiği kapsayıcı mesajları izledik. Daha önceki balkon konuşmalarında da yer alan kapsayıcı olma taahhüdünün bu sefer yerine getirilmesini bekliyoruz. Ülkemiz en kısa zamanda dar ve gergin gündeminden sıyrılıp tüm enerjisini birlik içinde kalkınmaya yönlendirmelidir. Zira ülkemiz sıcak sularda seyrediyor, ekonomimize yönelik ciddi ikazlar ve sinyaller geliyor, bunlara odaklanmamız gerekiyor. İçerde ve dışarda atılması gereken çok önemli adımlar var. Son dönemdeki gelişmeler ışığında özellikle dış politikada alınacak kararların orta ve uzun vadede ekonomimize etkilerinin öngörülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Önümüzdeki süreçteki ekonomik risklere dikkat çektiniz. Sizce ekonomideki öncelikler neler olmalıdır?

Ekonomide önceliğimiz iş dünyasındaki tedirginliğin giderilerek güven ortamının yeniden tesisi olmalıdır. Ülkemizde son dönemde pek çok kesimin kendisini güvende hissetmediğini açıkça gözlemliyoruz. Gelişmeye muhtaç ama işleyen bir parlamenter demokrasiye sahibiz. Son dönemde ağır hasar gören ve neredeyse ortadan kalkan, güçler ayrılığını oluşturan kurumları tarafsız ve bağımsız şekilde çalışır hale getirmeliyiz. Her bir bireyin eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu, din ve vicdan hürriyeti, teşebbüs hürriyeti ve fikir hürriyeti devletin garantisi altında sağlanmalıdır. Devlet Kurumlarının özgürlükleri ve toplumsal ahengi sağlayacak şekilde eşgüdümü çalışması sağlanmalıdır.

Hukuka güven tesis edilmeli. Herkes hukuk önünde eşit olmalı, mahkemelerde hak  adil ve hızlı dağıtılmalıdır.

İş dünyasının kendisini güvende hissetmediğini ifade ettiniz. Bu şahsi görüşünüz mü? Yoksa bu konuda size ulaşan bilgiler var mı?

Şöyle ifade edeyim. Anadolu’nun samimi, fedakar, üretken, istihdam sağlayan, milletine ve devletine gönülden bağlı müteşebbislerinin şiddetli yıldırma ve baskı politikalarına maruz kaldığını her gün duyuyoruz. Öyle ki iktidarla aynı bakış açısına sahip olmayan iş insanlarına yanlı ve maksatlı vergi denetimlerinden, ihalelere sokmamaya, çıkmış hakedişlerini ödememeye, geçerli lisans ve ruhsatlarının iptaline kadar ağır baskılar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bu keyfi uygulamalar öyle bir hal aldı ki; müteşebbisin verdiği vergiyle maaşını alan vergi denetçisi, müteşebbise üye olduğu ve destek verdiği STK’dan istifa etmesi halinde, defterlerini geri alabileceğini ve ceza kesilmeyeceğini açıkça ifade edebilecek kadar pervasızlık yapabiliyor. Yerelde esnafa, sanayiciye, madenciye, KOBI’lere bu baskılar yapılırken herkesin gözü önünde halka açık bir şirket olan Bank Asya, siyasilerin BDDK ve SPK yasalarına göre suç olmasına rağmen yaptıkları açıklamalarla yıpratılmaya çalışılıyor. Hissedarları ağır maddi kayıplara uğratılıyor. Bir anlamda ceplerindeki para çalınıyor.

Bu ve benzeri örnekleri daha da çoğaltıp karamsar bir tablo çizmek istemiyorum. Ancak bu kanun ve usul dışı uygulamaları yapanların muhakkak bir gün kanun önünde hesap vereceklerini de hesaba katmaları gerekmektedir.

Diğer yandan bu uygulamaların bir söylem eşliğinde; basına yansıyan yönüyle, hükümetin politikalarını beğenmeyen 100 bin şirketi vergi ve denetim ablukasına alarak yıldırma politikası uygulandığı ifade ediliyor. Daha açık ifade etmek gerekirse Fethullah Gülen Hocaefendi’yi seven ve onun teşviki ile yapılan sosyal sorumluluk faaliyetlerini ve hizmetlerini destekleyen iş insanlarını bu baskılarla doğru bildikleri ve inandıkları yoldan çevirmeye, yıldırmaya ve değerlerinden vazgeçirmeye çalışıyorlar.

Bakın; gönül rahatlığı içerisinde üyelerimizin neredeyse tamamının bu beyanımı desteklediğini bilerek şunu ifade edeyim. Biz Fethullah Gülen Hocaefendi’ye bu millete ve insanlığa verilen çok kıymetli hizmetlere vesile olduğu için müteşekkiriz, kendisine büyük bir muhabbet ve hürmet duymaktayız. Ne kendisine olan sevgi ve saygımızı, ne de inandığımız doğrulara bağlılığımızı; dünya menfaatleri karşılığında ya da tam tersi usulsüz yasal ya da yasadışı baskı ve zulümler ile değiştirecek değiliz. Yapılan bu baskılardan bir değiştirme-dönüştürme arzu ediliyorsa bu çabanın beyhude olduğundan emin olabilirler.

Diğer yandan ekonomide şirketler bir binadaki tuğlalar gibidir. Siz tuğlaları aradan seçerek kırmaya çalıştığınızı düşünebilirsiniz ancak sonuçta bina topyekûn zarar görecektir. Dünyada parasal daralmaya bağlı olarak gelişmekte olan ülkelerde büyüme risk altındayken ve ülkemizde makro ekonomik veriler alarm vermeye başlarken siyasi saiklerle şirketlerin seçilerek hedef alınmasının hiçbir rasyonel izahı olamaz.

Makro-ekonomik veriler alarm veriyor diyorsunuz, bu konuyla alakalı çok sayıda veri ve yorum var. Alarm veriyor derken neyi kastediyorsunuz?

Burada detaylı bir analize girmeye gerek görmüyorum ancak bir yıl içerisinde kamu ve özel sektör olarak yurt dışına ödenecek 240 milyar dolarlık ödeme için yeni kaynak bulunması ve bu kaynağın siyasi riskler yüzünden yükselen bir faize maruz kalmaması çok önemli.

Peki bu bir seneye mahsus bir durum mu?

Hayır! Ülkemiz sürekli olarak sadece senelik 60 milyar doları bulan cari açığı kapamak için bile aylık 5 milyar dolar net para girdisi sağlamak zorunda.  Bu girdiler yatırıma dönüşse ve ciddi bir katma değer sağlayarak cari açığı kapatmaya yardımcı olsa belki daha iyimser olabiliriz ancak maalesef tam tersine katma değeri sağlayacak sanayi üretimimizin milli gelirdeki payı sürekli düşüyor ve şu anda %21 seviyelerinde. Ekonomimizin büyüme motoru olarak görülen inşaat sektörü, yüksek karlılık sebebiyle bütün sermayeyi kendisinde topluyor ve özellikle sanayiye yapılması gereken yatırımlar bu sektöre kanalize ediliyor.

En son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ekonomisi dünya ile entegre ve açık bir ülkeyiz. Mevcut durumumuzu korumak için bile ülkenin bütün kaynaklarını etkili ve verimli bir şekilde kullanmamız icap ediyor. Sanayiye yatırılacak her bir kuruşa ve ihracattan gelecek her bir sente ihtiyacımız var. Bu da ancak iç barışı sağlanmış, yolsuzlukların olmadığı, yapılanların da cezasız kalmadığı, demokratik kurumları güçlü ve hukukun bağımsız ve tarafsız olarak işlediği bir ülkede mümkündür. Gelin; ülkemizin menfaatlerini en azından bundan sonra bütün şahsi ve siyasi menfaatlerin üzerinde ve önünde tutalım.

Bu haber 569 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,915 µs