Kılıçdaroğlu: Mücadelemiz demokrasi için

7 Ağustos 2014 08:29 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim mücadelemiz kutsal mücadeledir. Millet için yapılan mücadeledir. Demokrasi için yapılan mücadeledir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'ndan hareket eden seçim otobüsüyle geldiği Bağcılar Meydanı'nda yaptığı konuşmada, düzenledikleri organizasyonda, sanatçılar Mustafa Özarslan ile Selçuk Balcı'nın konser vermesinin planladığını ancak buna yasak getirildiğini öne sürdü.
 
"Senin yasağın bana sökmez" diyerek, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın televizyonlarda karşısına çıkamadığını savundu.
 
Hiçbir zaman morallerini bozmayacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yürekli olacağız. Cesur olacağız. Ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı seviyoruz. Bu milletin parayla satın alınamayacağını, dünyaya göstereceğiz. Biz parayla değil düşünce ve ahlakımızla konuşuruz" diye konuştu.
 
"Efendim diyor ki: 'Milletin adamıyım.' Sen milletin adamı değilsin. Kimin adamı olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bütün üçkağıtçıların, palavracıların, hırsızların, rüşvet yiyenlerin adamı" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına değindi.
 
Partisinin ilçede düzenleyeceği halk konserine yasak getirilerek sözde kendilerinin geri adım atacağını düşünenlerin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
 
"Sen CHP'yi, Kuva-i Milliye'yi, nasıl mücadele verdiğimizi, demokrasiyi ve cesareti anlayamazsın. Mücadelemizi yapacağız. Bizim mücadelemiz kutsal mücadeledir. Millet için yapılan mücadeledir. Demokrasi için yapılan mücadeledir. Bizim mücadelemiz ahlak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz çocuklarımızın geleceği mücadelesidir."
 
Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin ve milletin birliğe ihtiyacı olduğunu aktararak, şöyle konuştu:
 
"Düne kadar toplumu ayrıştırıyordu. Kendisine söyledim, yine söylüyorum: Bu ülkede şimdilik bir bölücübaşı var, adı Recep Tayyip Erdoğan. Bölücü o. Bu ülkenin, bu milletin birliğe ihtiyacı var, dirliğe ihtiyacı var, güzelliğe ihtiyacı var, birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Her ferdinin alın teriyle kazandığı parayla karnını doyurmaya ihtiyacı var. Bu milletin bölünmeye ihtiyacı yok, kavgaya ihtiyacı yok. Kavgadan uzak duruyoruz, bölünmeden uzak duruyoruz. Toplumu, Alevi, Sünni diye bölüyor. Kürt-Türk diye bölüyor. Ben söylüyorum, Bağcılar meydanından söylüyorum o diktatör bozuntusu duysun. Bizim, Allahımız bir, Kuranımız bir, Peygamberimiz bir, Ehli Beytimiz bir. Rıza Sarraf'ın çömezleri bizi korkutamaz. Rıza Sarraf'ın çömezleri, 'önüne ben yatarım' diyordu. Burada da bir değil iki vali var. Birisi izin veriyor, birisi yasak getiriyor. Yani AKP'nin içinde 2 paralel yapı var. Asıl paralel yapıyı görmek istiyorsan, bak bakalım? Kim izin veriyor, kim yasak getiriyor? Bu hükümet, bitmiş bir hükümettir. Rüşvetle beslenen bir hükümet olmaz. Yolsuzlukla beslenen bir hükümet olmaz. Kul hakkı yiyen bir hükümet olmaz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenden hükümet olmaz, Başbakan da olmaz. Bunu her yerde söyledik, söyleyeceğiz."
 
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" ve "Halkın gururu Kılıçdaroğlu" sloganlarıyla zaman zaman konuşması kesilen Kılıçdaroğlu, "Tarafsız bir cumhurbaşkanı olmalı. 76 milyon yurttaşını kucaklamalı. Kendi milletini, halkını bölmemeli. Herkese eşit davranmalı. Bunu kim yapabilir önce ona bakacağız. Cumhurbaşkanı adayı, yüksek ahlaki değerlere sahip olmalı. Hırsızlık, yolsuzluk yapmamalı, rüşvet yememeli, aile boyu pisliğe bulaşmamalı. Bunu arıyoruz. Anlaştık mı?" dedi.
 
"Cumhurbaşkanı dirayetli birisi olmalı"
 
Cumhurbaşkanının dirayetli birisi olması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, kalabalığa seslenerek, "Öyle sabah, öğle, akşam, ikindi konuşmamalı. Az konuşmalı, öz konuşmalı. İtibarı olmalı. Burada da anlaşıyor muyuz?" ifadelerini kullandı.
 
Cumhurbaşkanının hem doğuda hem batıda itibarı olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
 
"Ortadoğu'yu görüyorsunuz kan gövdeyi götürüyor. İstanbul'da bir camide Kur'an yakıldı. Bir Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, yanan Kuran'ı aldı, TBMM kürsüsünden bütün millete gösterdi. Recep Tayyip Erdoğan bir şey söyledi mi? Hani bu dindardı. O dindar değil, din ticareti yapıyor. Bunu herkes böyle bilsin. Cumhurbaşkanı adayı, Ortadoğu'da ağırlığı olan birisi olmalı. Ortadoğu'da akan Müslüman kanını durdurmalı. Ortadoğu'da barışı ve huzuru sağlamalı. Gazze'de etkili olmalı. Gelip Türkiye'nin kapılarını birilerinin çalması lazım. 'Siz Ortadoğu'ya barışı getirin, huzuru getirin' demesi lazım. Erdoğan olduğu sürece, kimse gelip kapıyı çalmayacak. Çünkü onun ne Ortadoğu'da ne Türkiye'de ne dünyada itibarı sıfırlanmıştır."
 
Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığına değinerek, şunları kaydetti:
 
"Ekmeleddin Bey, dünya güzeli bir insan. Düzgün bir insan. Namuslu bir insan. Bir bilge insan. Dünyada itibarı olan bir insan. Kendi adına uluslararası kuruluşların ödül düzenlediği tek Türk vatandaşı. Bir ara kalktı dedi ki, 'Efendim o Mısır'da doğmuş'... Almanya'da doğan binlerce Türk var, Hollanda'da doğan var; senin torunun nerede doğdu? Amerika'da doğdu. ABD vatandaşı değil mi? İki yüzlülüğe bakın, riyakarlığa bakın. Şimdi kalkmış bu iki yüzlü adam, 'ben cumhurbaşkanı olacağım' diyor."
 
Vatandaşlardan sandığa giderken iyi düşünmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Elimizi vicdanımıza koyacağız. Çocuğumuzu düşüneceğiz, vatanımızı düşüneceğiz, bayrağımızı düşüneceğiz. Bayrağımızı temsil eden cumhurbaşkanını seçeceğiz. Kalkmış bir de diyor ki, 'Ekmeleddin Bey, İstiklal Marşı'nı bilmiyor.' Sen promterdan cama yazılan metni bile okuyamadın. Sen ne diyorsun? O nedenle şunu söylüyorum: Sorumlu bir vatandaş olarak sandığa gideceğiz. Ülkesini seven bir insan olarak, bayrağını seven bir insan olarak sandığa gideceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü seven bir vatandaş olarak gideceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
 
Meydandakilerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" şeklinde sloganına "Ağzınıza sağlık" karşılığını veren Kılıçdaroğlu, Erdoğan nereye giderse gitsin hesap soracağını dile getirdi.
 
"Mütedeyyin yurttaşlarıma da seslenmek istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan din ticareti yapandan uzak durmalarını isteyerek, "Bakınız IŞİD, pek çok camiyi ve türbeyi bombaladı. Tek itiraz eden, tek kaygısını dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi ama bu adam bu diktatör bozuntusu, camiler bombalanıyor sesini çıkarmıyor, Hazreti Yunus'un türbesi bombalanıyor, sesini çıkarmıyor. 49 vatandaşımız Musul'da rehin alınmış sesini çıkarmıyor. O zaman soracaksınız, 'Arkadaş, sen nasıl Müslümansın, sen nasıl ses çıkarmazsın? Türkiye'de Kuran yakılıyor yine sesini çıkarmıyor. O zaman dedim ya sandığa giderken düşüneceğiz. Bir değil, iki değil, üç kez düşüneceğiz ve ona göre oyumuzu kullanacağız" diye konuştu.
 
Meydana yasak getirilmesine rağmen katılımcıların alanı doldurduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ın yasağı bize sökmez. Her türlü mücadeleyi vereceğiz, korkmadan, yılmadan vereceğiz. Çünkü biz, Kuva-i Milliyeciyiz, çünkü biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz" dedi.
 
"Konuşurken huzur veren birisi olmalı"
 
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı makamının devletin sigortası olduğunu bildirerek, şunları söyledi:
 
"Tepede kavga olmaz. Cumhurbaşkanlığının bulunduğu yerde kavga olmaz. Oraya toplumu uzlaştıracak, toplumu kaynaştıracak, toplumu barıştıracak birinin olması lazım. Konuşurken insanın içine huzur veren birisinin olması lazım. O nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu diyoruz, onu size emanet ediyorum, sizi de Allah'a emanet ediyorum. Yasağı deldik, sandığı da deleceğiz. Türkiye'yi, güzel Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Bir kişi kalsak bile, haklı mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz. Çünkü biz haklıyız, çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Çünkü biz insanımızı seviyoruz. Çünkü biz bayrağımızı seviyoruz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Çünkü biz halkız, en büyük gücüz."
 
İhsanoğlu'nun seçim şarkısının sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ekmeleddin Bey'in türküsü var ya, diyor ya, 'Bu topraklar bereketli topraklar. Ne ekersen onu biçersin.' Bu topraklara, gelin huzuru ekelim, barışı ekelim, dostluğu ekelim, refahı ekelim, kardeşliği ekelim, ekmek için Ekmeleddin'i seçelim. Erdoğan'ın baskısına, diktatör bozuntusunun baskısına karşı yiğitçe geldik, yiğitçe mücadelemizi yapıyoruz, yiğitçe evlerimize huzur içinde döneceğiz. Onun polisi, onun TOMA'sı, onun biber gazı bizi yıldıramaz çünkü biz halkız, çünkü biz güçlüyüz, çünkü biz haklıyız" şeklinde konuştu.

aa


Bu haber 447 defa okundu.