İsrailin Gazzeye saldırısı ile başlayan sürecin, bu anlamda, arkası ve önü var. İsraili bu şekilde harekete geçiren güçler, Mısır darbesini yapan, Türkiyede yeni bir Kürt savaşı için ellerindeki bütün kozları kullanan ve Suriyede Esada kimyasal silahla katliam yaptıran güçlerdir ayrı zamanda.
Zincirin halkaları...
17 Aralık darbe süreci ile Mısır darbesi ve İsrail saldırısı aynı zincirin halkalarıdır. Hatta bu hafta başı Arjantine işte iflas etti dedirtmek için ABDde bir mahkemeden Londrada konuşlu akbaba fonlar lehine karar çıkaran finans oligarşisinin, bizim taşra tefecilerinden bile daha ucuza kaçan ayakoyunları da bu zincirin halkası sayılmalı... Ama foyaları ne çabuk açığa çıkıyor; Küresel Finans Oligarşisinin en sefil halkası olan çoğu Londra konuşlu akbaba hedge fonların hamlesi boşa çıktı. Çoğu ABD üniversitelerinden olan ve aralarında Nobel almış Robert Solowun da bulunduğu yüz akademisyen iktisatçı, bir bildiri yayınlayarak ABD Mahkemesinin kararını, ABD Kongresine şikayet etti. Ve kararın, hem dünya hem de ABD ekonomisine zarar verecek çok büyük bir yanlış olduğunun altını çizdi. Bu simgesel karşı çıkış artık akademide de bir dönemin bittiğini bize anlatıyor. Arjantin işte iflas etti; çünkü beceriksiz siyasetçiler ülkeyi yönetemedi, liberal iktisadın şaşmaz kurallarını uygulasalardı, IMFnin ve diğer otorite küresel kurumların uyarılarına dikkat etselerdi ülkeyi batırmazlardı diye ahkam kesen Türkiyeli liberal iktisatçılardan biz kolay kurtulamayız ama işte dünya bunlardan kurtulmaya başladı. Gördüğünüz gibi ellerindeki ideolojik malzeme tükenince, ellerinin altındaki medya imparatorlukları ile uyutacakları halk kalmayınca ve en önemlisi de hakim ideolojiyi üreten en önemli kurumlardan birisi olan akademi de ellerinden gitmeye başlayınca yapacakları tek şey kalıyor; savaş.
İsrail saldırısı küresel...
İsrail saldırısı artık lokal bir Gazze saldırısı olmaktan bu anlamda çıkmıştır; küresel bir saldırının simgesel başlangıcıdır. Dikkat ediyorsanız Azerbaycan ve Ermenistan arasında, uzun süredir uyutulan Dağlık Karabağ Sorunu, tam şimdi, yeniden sıcak çatışmaya dönüştürülüyor. IŞİD saldırısı ile başlayan ve İsrailin Gazze katliamları ile devam eden süreç, Dağlık Karabağ sorunu ile sürecek gibi... Şimdi IŞİD denilen ve neocon-siyonist ittifakının Ortadoğudaki yeni çocuğu olan paramiliter yapının, Irak hedefi, Musul-Kerkük petrol ve doğalgaz alanları idi. Daha sonra IŞİD, Basra kaynaklarına yönelmek istedi ama şimdilik nefesi yetmedi. Ne oldukları da açığa çıkınca durdular.
Hedef enerji alanları
İsrailin Gazze temizliğinin altında da Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını İsrailin tek başına denetlemesi ve bu süreçte Türkiyenin paralize edilerek, hem Irak hem de Doğu Akdeniz kaynaklarından uzaklaştırılmak istenmesi yatıyor. İsrailin can düşmanı İran bunun için bekliyor ve Gazze katliamlarına pek ses çıkarmıyor.
Burada amaç, Güney Gaz Koridoru denen; Türkiye-Azerbaycan denetiminde inşa edilen ve Avrupaya, TANAP-TAP hattı ile ulaştığı zaman, Ortadoğunun ve Avrupanın, ekonomik-siyasi yapısını büyük oranda değiştirecek enerji entegrasyonunu, inisiyatif kullanacak bir Türkiye ile gerçekleştirmemektir.
Bu plan şimdilik, Türkiye ayağı dışında, tıkır tıkır işliyor. Mısırda darbe yaptılar ve bu enerji hattının Güney Akdeniz geçişi için İsrailin elini güçlendirdiler, Türkiyenin elini zayıflattılar. Suriyedeki iç savaşı uzatıyorlar, burada ürettikleri paramiliter yapıları Irak ve Kürdistan coğrafyasına sürerek, burayı daha da istikrarsızlaştırdılar ve enerji boru hatlarının Türkiye-Akdeniz geçişlerini tartışılır hale getirdiler. Kürt Yönetiminin Türkiye üzerinden petrol ihracına, tıpkı Arjantini ABD mahkemelerinde iflas ettirme (!) projesi gibi, küresel hukuki uydurma engeli arıyorlar.
Rusyanın Avrasya hayaline, Kırımın ilhakine rağmen, ses çıkarmıyorlar ve bu ikili oyunda Almanya baş rolü oynuyor.
Planın en önemli operasyonu...
Nihayet, bu planın en önemli parçası olarak Gazze saldırısı başladı. Buradaki amaç çok yönlüdür. İsrail saldırısının ikinci ayağı, Ermenistanı devreye sokmaktır. Böyle olunca Ortadoğu ve Kafkasyadaki iki önemli dondurulmuş çatışma alanı sürgit savaşa dönüşme potansiyelini barındıracaktır.
Bu durum, hem Türkiyenin ekonomik olarak ayağa kalkmasını, Irak Kürdistanının sürece dahil olmasını geciktirecek hem de Azerbaycanın Rusyadan ve Batıdan bağımsız yeni bir enerji ve sanayi ülkesi olarak Türkiyeden başlayan yeni genişleme ve birliğe dahil olmasını engelleyecektir. Azerbaycanın Türkiye ile birlikte Güney Gaz Koridoru üzerinden ekonomik bir birliğe gitmesi, buraya çok geçmeden, Gürcistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Özbekistan hattını da katar ki, bu, Almanyanın da, şu sıralar dahil olduğu Neocon-Siyonist ittifakının korkulu rüyası olduğu kadar Rusyanın da tüylerini diken diken edecek bir senaryodur.
Tabii bu enerji yollarına, ta Doğu Çin Denizinin, Hong Kong, Şanghay gibi çok önemli limanlarından başlayarak, Kırgızistan ya da Tacikistan üzerinden Hazar geçişini kullananak, Azerbaycan ve Gürcistan (Bakü-Tiflis-Kars)ve Türkiye hızlı tren hatlarıyla birleşip, Boğaz ticari geçişlerini Montreuxyü yerle bir ederek, Türkiye denetimine verecek yeni ticaret aksını da katın.
Erdoğanın seçilmesi gerekli ama yetmez...
İşte başlayan savaş bunun savaşıdır. Ve gördüğünüz gibi bütün yolların Romaya çıkması gibi bu savaşta bütün yollar İstanbula ve Ankaraya çıkıyor. Ekonomik olarak İstanbula siyasi olarak Ankaraya... İşte bunun için 10 Ağustos ve sonrası çok önemli... Unutmayın planın yalnız Türkiye ayağı şu an işlemiyor, bu uğursuz savaş oyununu yalnız Türkiye bozabilir. Bunun için Erdoğanın seçilmesi de yetmiyor; Erdoğan hem seçilmeli hem de Özal gibi kuşatılmadan, bildiği yolda devam etmeli...
Cemil Ertem / Star (ilgili kısım)
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle