Rus Çarları Çuvaşları Hıristiyan dinine döndürmek için, her yerleşim yerine, aynı zamanda Rus misyoneri olan toprak ağaları atadı. Zamanla birçok yerleşim yeri kendi köklerini terk etmeye başladı. Leninin dedesi Nikolay Vasilyeviç Ulyaninin yaşadığı köy de istisna olmayıp Çuvaş köklerini terk etti ve kendilerine Rus demeye başladı.
Leninin ailesi, Ulyanovların baba tarafından Çuvaş olduğu ihtimali çok güçlü. Bunu ispatlamak da çok zor değil. Bu günkü teknoloji buna izin veriyor, DNA testi yapmak yeterli olur.
Çuvaş araştırmacı Albina Lubimovanın, Sovyetlerin kurucusu Lenin hakkında çok tartışılacak iddiası
Lenin Türk İddiası
Rusyaya bağlı Çuvaş Cumhuriyeti Yazarlar Birliği üyesi, Albina Lubimova, dünyada tartışma yaratacak bir iddia ortaya attı: Lenin Rus değil, Türk Lubimovaya göre, Lenin Türk kanı taşıyor. Baba tarafı Kalmık Türkü.
Lenin hangi ulustan?
Çuvaş Türklerine göre Lenin, Rus değil, Türk. Ataları özbeöz Çuvaş Türkü. Bu iddia yenilir yutulur cinsten değil. İddianın sahibi Albina Lubimova (Yuratu), Gazeteci ve yazar; 1982de Moskova Üniversitesinin İletişim Fakültesini bitirdi. Şu anda profesyonel bir yazar, şair ve Çuvaş Cumhuriyeti Yazarlar Birliği üyesi. 7 şiir kitabı, çok sayıda makale ve 100e yakın şarkı sözü yazarı.
Lubimovaya göre, Lenin Türk kanı taşıyor. Ataları Çuvaş Türkü. Albina Lubimovanın araştırmaları sonucu ulaştığı bilgilere kendi ifadeleriyle göz atalım:
Sovyetler Birliği zamanında komünist partisi tarafından Lenin hakkında oluşturulmuş bir efsane özenle korunmaya çalışılıyordu. Genel Yayın Kaynakları (tüm tarih kitapları dâhil) Leninin baba tarafından Rus olduğunu söylüyordu.
Sovyet döneminde araştırma yapmak mümkün değildi
Hâlbuki Leninin babası İlya Nikolayeviç, damarında Kalmık kanının aktığını saklamıyordu. Bu nedenle, Çuvaşistanda pek çok kişi, Leninin ailesinin Kalmık olduğunu biliyordu. Ancak, Sovyet döneminde tüm belgeler sır gibi korunuyordu. Araştırma yapmak isteyenler için arşiv ulaşılamaz bir yerdi.
Okulda okutulan bilgiler
Bize okuldayken öğretilen bilgiler şunlar: Leninin babası İlya Nikolayeviç Ulyanov, Ulyanovskta Halk Meslek Okulunun müdürüyken büyük Çuvaş bilim adamı ve pedagog İvan Yakovlevla sıkı bir dosttu. Yakovlev, ayrıca Ulyanovskta yapılmış ilk Çuvaş okulunun kurucusu ve Çuvaş alfebesinin öncüsüydü. İlya Ulyanovun desteğiyle 1871de Çuvaş Okulu devlet himayesine alındı ve 1877de Çuvaş Öğretmen Okulu ismini aldı. Daha sonra Çuvaş Kültür Merkezi haline dönüştürüldü. Kanımca, resmi tarihin satır aralarında yer alan bu bilgiler, Leninin babası İlya Nikolayeviçin, kendisini Çuvaş hissettiğini, bu yüzden Çuvaş halkına ve kültürüne ömrü boyunca hizmet ettiğini göstermesi açısından önemli sayılmalıdır.
Lenin vaftiz babasını kurtarmak istedi
Tarih bilimcisi Gennadiy Tafayev, İvan Yakovleviçin Hıristiyan geleneğine göre Volodya Ulyanovun vaftiz babası olduğunu söylüyor. Çuvaşlar genellikle birini vaftiz babası olarak seçtiğinde ona karşı ya aşırı bir yakınlık duyar ya da onu akraba gibi görür. Volodya, N.Ohotnikov diye Çuvaş bir delikanlıya üniversiteye kayıt yaparken yardım etti. 1917 Devriminden sonra İvan Yakovlev idam edilirken Lenin, Ona dokunmasınlar diye telgrafla emir verdi.
İlya Nikolayeviç Ulyanov ile İvan Yakovleviçin dostluğu ve Leninin İvan Yakovleviçe olan yakın ilgisi öylesine değil. Üstelik Astraganda yaşayan İlya Nikolayeviç Ulyanov, önce Nijegorodsk sonra Ulyanovsk vilayetinde oturmaya karar verdi. Memleket sevgisi onu oraya çekiyordu. Kendisi eğitim düzeyi yüksek olan bir insan olarak halkına okuma-yazma konusunda yardım ediyordu. O, Yakovlevle birlikte Çuvaş köylerinde 100den fazla okul açtı.
Leninin dedesi Toprak Kölesiydi
M.P. Makarovun yazdığı İlya Nikolayeviç Ulyanov/Çuvaşları Aydınlatmak isimli kitapta da, Leninin dedesi Nikolay Vasilyeviç Ulyanov eskiden Nijegorodsk vilayetinde bir toprak kölesi köylü idi. Ve 1791 yılında Astragan vilayetine taşındı deniyor. Aynı yazarın (Makarov) 16. ve 17. y.y.da Otokrasi ve Povoljye Halkların Hıristiyanlaşması adlı bir başka kitabında da şu bilgiler yer alıyor: Birleşmeden sonra 166667 yıllarında iki tane mezhep ortaya çıktı: Vyatsk ve Nijegorodsk mezhepleri. Meri, Çuvaş, Mordov ve Tatarlar Nijegorodsk mezhebine girdi. Nijniy Novgorod hariç Alatır, Kurmış ve Yadrin şehirleri de bu mezhebe dâhil edildi.
Tarih belgelerinden biliyoruz ki, bu topraklar Voljsk Bulgariya oluştuğundan beri burada yaşayan Çuvaşlara aitti. Kurmış ve Yadrin bölgesi, Çuvaşlar Rusyaya girmeden önce tamamen Çuvaş toprağıydı. Bugün de Alatır, Kurmış ve Yadrin Çuvaş Cumhuriyeti topraklarında bulunuyor. 16. yüzyılın ortasında Altınordu dağıldıktan sonra Kazan Hanlığı oluşuyor ve bu Çuvaş toprakları Kazan Hanlığına dâhil oluyor.
Kökenlerini terk ettiler
17. yüzyılda yaşayan Alman gezgin Adam Oleariy, Sura Nehrinin bir zamanlar Kazan ve Rus toprakların ayırdığını söylüyordu Bu tespit Çuvaş Halkının Kökleri adlı kitapta yer alıyor. Kitabın yazarı ünlü Çuvaş bilim adamı V.F.Kahonovskiydi.
18. yüzyılda Çuvaş toprakları Kazan ve Nijegorodsk vilayetine dâhil edildi... Bu bilgiyi ise Haber gazetesinin editörü Aleksey Petroviç Leontyev ifade ediyor. Leontyevin belirttiğine göre, eskiden Rus Çarları Çuvaşları Hıristiyan dinine döndürmek için, her yerleşim yerine, aynı zamanda Rus misyoneri olan toprak ağaları atardı. Zamanla birçok yerleşim yeri kendi köklerini terk etmeye başladı. Vladimir Ulyanov-Leninin dedesinin yaşadığı köy de istisna olmayıp Çuvaş köklerini terk etti ve kendilerine Rus demeye başladı.
Albina Lubimova, Leninin sülalesini daha iyi öğrenmek için Profesör Gennadiy Tafayevin kaynaklarına da başvurmuş. Prof. Tafayev, şu anda Çuvaş Pedagoji Üniversitesinin Tarih Bölümü Başkanlığını yürütüyor. 200ün üzerinde yayınlanmış eseri var. (Ağırlıkla Çuvaş halkının kökleri hakkında yazılmış kitaplar)
Tafayev: Leninin yüz hatları Türklere benziyor
Tafayev, Ulyanovların şimdiki soyadlarının Hıristiyanlaşma zamanında Ulyanan isminden gelebileceğini belirtmiş. Ve bir aileye soyadı verildiğinde otomatik olarak o aile ferdinin soyadı olarak kabul edildiğini kaydetmiş. Büyük ihtimalle Ulyanov soyadının bayan veya erkek Ulyanan isminden temel alındığını anlatmış. Ruslar bu ismi Ulyanin şeklinde yazmış olabilirler. Üstelik o zamanki mübeyyizlerin Çuvaşça bilmemesi de güçlü bir ihtimal. Çocuklara anne ve babanın isimlerini verme âdeti, şimdiye kadar güncelliğini yitirmedi şeklinde bilgi vermiş. Tafayev, Leninin fizik yapısı ve yüz hatlarının Türk olması ihtimalini çok güçlendirdiğini eklemiş.
Albina Lubimova, Tafayevin haklı olup olmadığını anlamak için Hıristiyan olmayan Çuvaşlar özel isimler sözlüğü adlı M.R. Fedotov tarafından yazılmış bir kitaba da baktığını belirtiyor.
Lubimova, Rusyada pekçok kişinin Leninin, Çar tarafından idam edilen kardeşi Aleksandr için intikam aldığına inandığını ve Aleksandr idam edilmiş ve bu şekilde 1917deki devrim gerçekleşmiş oldu dediğine dikkat çekiyor.
Çuvaş tarihi uzmanı Anton Osipoviç Smolin, Lenin adlı bir kitapta yer alan bilgileri hatırlatarak, kitabın yazarı Akim Arutyunovun, birinci cildin Vladimir Ulyanovun Soy Ağacı kısmının ikinci bölümünde, Astragan Arşivlerinde bulunan belgelere atıf yaptığını belirtiyor. Burada, Herkesçe biliniyor ki anne tarafından Lenin üç milletin kanını birden taşıyor (Yahudi, Alman ve İsveç). Baba tarafından Vladimir Lenin-Ulyanovun dedesinin babası, Kalmık kısmından Lukyan Smirnovmuş. Onun oğlu Aleksey Lukyanoviç Smirnov bağımsız toprak ağasıymış. 1808de 23 yaşındaki Anna isminde kızını evlendirmiş. Annanın kocası ondan 30 yaş büyük ve bu da Leninin dedesi. Anna Alekseyevna 5 çocuk doğurdu ve son olanı İlya gelecekte Leninin babası oldu bilgilerine yer veriliyor.
Leninin dedesi toprak kölesiydi
Eğer dikkatlice bakarsak Ulyanovların yüz hatları, elma kemikçikleri, göz şekli Mongollara benzediğini görürüz diyen Akim Arutyunov, resmi kaynaklara ve Leninin yaşam öyküsünü anlatan eserlere atıf yapıyor. Bu kaynaklara göre Vladimir Ulyanovun dedesi Nikolay Vasilyeviç Ulyanin (Ulyaninov) toprak köle köylüsüydü ve Nijegorodsk vilayetinin Androsovo Sergaçsk çevresindeki köyünden geliyordu. Üstelik yüzyıllar boyunca bu topraklar Türk halklarına aitti. (Özellikle Çuvaşlara). Akim Arutyunov, Sergaçsk çevresinde o dönemde (18. yüz yılın sonu) Rus imparatorluğun yerleşim yeri listesinde aynı isimde iki köy belirtilmiştir (Küçük ve Büyük Andosovo). Birinci köy kuzey batıda Sergaçtan 18 verse uzaklıkta bulunuyor. İkinci köy ise belirtilen kasabadan daha batıya yakın 20 verse uzaktadır. Andosovo köyü şimdiki posta rehberinde belirtilmiş durumda. Bu köy Nijegorodsk Bölgesi Pilninsk semtinde buluyor. Bütün bu bilgiler hakkında arkadaşım Tafayevın ne düşündüğünü sordum. Tafayev, Eski Rus vakayinamelerinde (1237 yılına göre) yazılıyor ki Batu Taarruzundan sonra Bulgarlar Volga Nehrinden yukarıya doğru hareket etmişler ve Suzdalsk topraklarına varmışlar. Volga Nehrinin kıyılarında birçok Bulgar şehri oluşmuş (Sudovit, Tsepel) şeklinde bilgi veriyor.
V.N. Tatişevin kaynağına göre, (1221 yılı) Büyük Prens Yuriy generalleri gönderip Oka Nehrinin kıyısında yeni şehrin yapılmasını emretti. Orası, eskiden Bulgarların yaşadığı bir şehirdi. Şimdiki Nijegorodsk Bölgesindeki topraklar da (Liskovo, Vasilsursk ve Nijniy, Novgorod) eskiden Bulgarlara aitti.
Araştırmalar Sürüyor
Araştırmacı Albina Lubimova, şu görüşleri ifade ediyor; Leninin dedesinin Çuvaş olması şimdilik sadece varsayımdan ibaret ve gerçeği ispatlamak için bunu destekleyen bilgi ve kanıtlara ihtiyacımız var. Onun için arşivleri daha derinden incelemek gerekir. Ulyanovların gerçekten Çuvaş olduklarına inanıyorum. Fakat yukarıda açıkladığımız sebeplerden dolayı yıllardır bunu saklamak zorunda kalıyorlar.
Çuvaşlar tarih boyunca çok çile çeken bir halktır. Hayatta kalabilmek için sık sık yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldılar. Birçoğu ise İslamiyeti kabul etti. Vladimir Lenin-Ulyanovun dedesi de bunu yapmış gibi görünüyor. Aynı şeyler şimdi de oluyor. Şehirde yaşayan sosyetenin çocukları kendi anadilini bilmiyor. Aile gerçek Çuvaş olduğu halde çocuklar kendini Rus gibi görüyor. Birçok Çuvaş şair, ressam ve yazar kendi kültürüne karşı olan sevgisini sürekli dile getiriyor. Fakat kendi çocuklarına Çuvaşça öğretmiyor ve anadillerine karşı sevgi aşılamıyorlar. Eğer bütün bunlar bu şekilde devam ederse sonraki yüzyılda Çuvaşça diye bir dil kalmayacak.
Leninin ailesi, Ulyanovların baba tarafından Çuvaş olduğu ihtimali çok güçlü. Bunu ispatlamak da çok zor değil. Bu günkü teknoloji buna izin veriyor, DNA testi yapmak yeterli olur.
Ne olursa olsun Çuvaşlar arasında birçok yetenekli insan var. Örneğin İkinci Dünya Savaşın efsanevi kahramanlarından biri Vasiliy İvanoviç Çapayev Çuvaş bir üvey anne tarafından büyütüldü. Dünyanın üçüncü astronotu Andiyan Grigoryeviç Nikolayev de bir Çuvaş. Aynı zamanda yürüyüş ve bisiklet spor dalında birçok olimpik şampiyonlar var. Eğer Leninde Çuvaş kanı olduğu ispatlanırsa Türk dünyası için büyük bir dalgalanma olacak
Leninin doğduğu topraklardan ortaya atılan bu iddia, Sovyetlerin kurucusu ile ilgili önemli tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Erol Cihangir: Lenin Kalmıktır
Lubimovanın iddiasına, Bir Türkün 2. Dünya Harbi Hatıraları kitabının yazarı Erol Cihangirden de kısmi destek geldi. Kitabında benzer tespitlerde bulunan Erol Cihangir, Kırmızı Çizgi Dergisine yaptığı açıklamada, Leninin atalarının bir Moğol boyu olan Kalmıklara dayandığını kaydetti. Erol Cihangir, Moğollar ile Türklerin ayrı uluslar olduğuna inandığını belirterek, Lenin Türktür demek yerine, Lenin Kalmıktır demenin daha doğru olacağı görüşünü savunuyor.
Vladimir İliç Lenin-Ulyanov
22 Nisan 1870'te Simbirsk kentinde doğdu. Orta halli bir öğretmen ailesinin altı çocuğundan ikincisiydi. Ağabeyi Aleksandr'ın Çara karşı suikast girişimine katıldığı için kurşuna dizildiği yıl, 1887'de, liseyi bitirerek Kazan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Üç ay sonra devrimci öğrenci hareketi içinde yer aldığı için üniversiteden atıldı.
1891'de St.Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni dışarıdan bitirdi. 1895'te ülke dışına çıkıp marksizmin önemli temsilcileriyle tanıştıktan sonra St.Petersburg'a dönüp İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği adlı gizli bir örgüt kurdu. Aynı yıl sonunda tutuklandı, ondört ay hücrede kaldıktan sonra Sibirya'ya, Şuşenskoye köyüne sürgüne gönderildi. Orada Krupskaya ile evlendi. Sosyal-demokrat gruplarla bağını sürdürdü ve bir parti program taslağı hazırladı. RSDİP(Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi) 1898 Mart'ında Minsk'te toplanan bir kongreyle kuruldu.
1900'de serbest bırakıldıktan birkaç ay sonra yurtdışına kaçtı ve İsviçre'ye yerleşti. Aralık 1900'de yayımlanmaya başlayan İskra Gazetesindeki bir makalesinde ilk kez Lenin takma adını kullandı.
1905 devriminin yenilgiye uğramasından sonra Aralık 1907'de yeniden Avrupa'daki sürgün yaşamına döndü. Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra, emperyalist savaşı iç savaşa döndürme çağrısında bulundu. 1917 Şubat Devrimi'nden sonra Petrograd'a döndü. Nisan Tezleri'yle bolşeviklerin sosyalist iktidar perspektifiyle hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Baskı ve yasaklama girişimlerinden dolayı Finlandiya'ya kaçmak zorunda kaldı. 1917 Ekim'inde gizlice Petrograd'a döndü. 7 Kasım 1917'de Lenin'in önderliğinde Bolşevikler iktidarı ele geçirdi. 8 Kasım 1917'de Halk Komiserleri Kurulu başkanlığına seçildi. 21 Ocak 1924'te Gorki kentinde öldü. Leninin ölüm günü ulusal yas günü olarak ilan edildi. Petrograd şehrinin adı Leningrad olarak değiştirildi. Anısına ülkenin çeşitli yerlerinde anıtlar dikildi. Öldüğünde 54 yaşındaydı.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle