''CHP İsrail'e sahip çıkıyor''

1 Ağustos 2014 18:18 tsi
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, CHP'nin Hitler'e sahip çıktığını ifade ederek, "Bugün de Hitler'in izinden giden İsrail'e sahip çıkıyor" dedi.
 
Kahramanmaraş'ın her zaman AK Parti'ye ve davasına sahip çıktığını belirterek, "Rabbim Kahramanmaraş'ı korusun. Rabbim Kahramanmaraşlı kardeşlerimi esirgesin" dedi.
 
Miting alanındakilere "Sevgili Edeler" diye seslenen Erdoğan, ramazan ayını hüzünlü geçtiğini ve Ramazan Bayramı'nın da kederli ihya edildiğini söyledi. Irak'ta hergün yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini, Mısır ve Libya'da insanların zor günler geçirdiğini, Suriye'de kan akmaya devam ettiğini, Somali ve Mynmar'da yoksulluk ve nefretin insanları tehdit ettiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Bütün bunların üzerine İsrail, ramazan ayının ortasında Gazze'ye bir saldırı başlattı. Ramazan demedi, Kadir gecesi demedi hatta Ramazan Bayramı demedi, çocukları öldürmeye devam etti. Şu ana kadar şehit olanların sayısı bin 400'ü aştı. Bunların 300'e yakını çocuk, 100'den fazlası kadın. Rabbim, İslam coğrafyasında zulüm gören, baskı, işkence gören, ayrımcılık gören her bir kardeşimize sabır versin, tahammül versin. Rabbim, İslam dünyasının üzerindeki bu ölü toprağını, bu tevkifsizliği, bu ilgisizliği inşallah kaldırsın."
 
"Suriyeli kardeşlerime, biliyorum ki gerçek manada Kahramanmaraşlı el kaldırmaz"
 
"Bizim Gazze ile ilgileniyor olmamız, dışarda olduğu kadar içeride de birilerini çok ciddi şekilde rahatsız etti" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Aynı şekilde Suriyeli kardeşlerimiz ile ilgileniyor olmamız, hem içeride hem dışarıda hem de maalesef Kahramanmaraş'ta birilerini rahatsız etti ve ediyor. Kahramanmaraş, muhacirin ve ensarın, Hazreti Ömer'in, Hazreti Halid bin Veli'nin, Hazreti Malik bin Ejder'in şehridir. Kahramanmaraş, Adıyaman'la, Gaziantep ile birlikte Ukkaşe Hazretlerinin şehridir. Kahramanmaraş, düşmanına karşı Sütçü İmam kadar yiğit, dostuna karşı Necip Fazıl kadar, Erdem Bayazıt kadar, Cahit Zarifoğlu, Aşık Mahzuni Şerif kadar müşfik bir şehirdir. Burası hem Eshab-ı Kehf'deki 7 yiğidin ve söz ustası 7 güzel insanın şehridir. Evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalmış, kardeşlerine sığınmış, muhacir konumundaki Suriyeli kardeşlerime, biliyorum ki gerçek manada Kahramanmaraşlı el kaldırmaz, el uzatmaz, dil de uzatmaz. Kardeşlerim, şunu bilmenizi isterim ki Irak'ın umudu sizlersiniz, Suriyeli kardeşlerimizin yegane umudu sizlersiniz. Gazze'nin yegane umudu sizlersiniz. Balkanların, Kafkasyanın, Kuzey Afrika'nın, Ortadoğu'nun umudu sizlersiniz, bizleriz. Şu anda bütün mazlum halklar, bütün mazlum topluluklar, yüzlerini bize döndüler. Biz, onları yüzüstü bırakmayacağız. Ecdadımız, onlara nasıl çıktıysa biz de imkanlar ölçüsünde onlara sahip çıkacağız ve sahip çıkıyoruz. 81 vilayetin tamamına nasıl ulaşıyorsak, Türkiye'yi baştan sona nasıl imar ediyorsak, dünyanın heryerindeki mazlumlara, mağdurlara da ulaşıyor, büyük devlet olmanın gerektirdiği şekilde onların ellerinden tutuyoruz."
 
"Bunlar, ikiyüzlü, ikiyüzlü"
 
Şu anda çok yoğun bombardıman altında dahi Türkiye'nin Türk Kızılayı, TİKA, AFAD, Anadolu Ajansı, TRT ve gönüllü kuruluşlarının Gazze'de olduğunu aktaran Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de Arap, Kürt ve Türkmenlerin yanında her türlü imkan ile olduğunu bildirdi. Türkiye'nin, bir dost ve kardeş eli olarak her imkan ile Irak'ta başta Türkmenler olmak üzere her herkesimin yanında olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Adana'da milli istihbarat teşkilatımıza ait tırlara hukuksuzca baskın yaptılar. Nereye gidiyordu o tırlar? Suriye'de Türkmen kardeşlerimize yardıma gidiyordu. Bu Pensilvanya çetesi, yargı, emniyet, TSK içindeki uzantıları yoluyla bu tırlara baskın düzenlediler. Şimdi de CHP, MHP, utanmadan, sıkılmadan çıkıyor, bizi Türkmenlere yardım etmemekle itham ediyor. Pensilvanya'ya sahip çıkan bu CHP, bu MHP... Adana'da tırların durdurulmasına sessiz kalan, işte bu CHP, bu MHP. Hem yardımın engellenmesine göz yumacaksın, hatta destek vereceksin hem de 'Türkiye Türkmenlere birşey yapmıyor' diyeceksin. Bunlar, ikiyüzlü, ikiyüzlü. Bunlar, hiçbir şey yapmazlar, bir şey yapılmasına da razı olmazlar."
 
"Bize sığınan Azeri kardeşlerimizi Stalin'in askerlerine bu CHP teslim etmiş"
 
CHP'nin tarihi boyunca dış politikada ne yaptıysa bugün de aynısını yaptığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"CHP, Hitler'e sahip çıkmıştı, Mussolini'ye sahip çıkmıştı, Hitler'e övgüler düzmüştü. Hatta Hitler'in safında yer almıştı. Bugün de Hitler'in izinden giden İsrail'e sahip çıkıyor. CHP, kurulduğu andan itibaren İsrail'in yanında yer aldı, bugün de yanında durmaya devam ediyor. Ah kardeşlerim ah, bu CHP var ya bize sığınan Azeri kardeşlerimizi Stalin'in askerlerine işte bu CHP teslim etmiş, Boraltan Köprüsü'nün karşısında alçakça şehit edilmelerini işte bu CHP izlemiştir. O Azeri kardeşlerimiz, ne demişti biliyor musunuz? Şehit edilmeden önce, 'Bizi Stalin'in askerleri değil, siz bizi öldürseydiniz de bizi onlara teslim etmeseydiniz' diyorlardı."
 
CHP'nin Irak'ta adaletsizliği, Mısır'da darbecileri, Suriye'de eli kanlı rejimi, Esed'i, yüzbinlerce insanın katilini desteklediğini belirten Erdoğan, "Gazze'de de İsrail işini rahat görsün, rahat soykırım yapsın diye bizi susturmanın mücadelesini veriyorlar. Susmak yok, hakkı söylemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
 
MHP'yi de eleştiren Erdoğan, "Artık kendi kimliğini, kendi siyasetini bir kenara bıraktı. CHP'nin yavrusu, CHP'nin vagonu oldu. MHP'nin genel başkanı CHP'nin peşine takıldı. CHP nereye sürüklerse oraya gidiyor. Sadece CHP değil bu mevcut MHP yönetimi Pensilvanya'nın da oyuncağı oldu. Şu anda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli meydanlarda konuşmuyor, salonlarda konuşuyor. Maalesef edebe, adaba, nezakete, terbiyeye sığmayacak bir uslüpla çok ağır hakaretleri arka arkaya sıralıyor" ifadelerini kullandı.
 
"Biz onun debelendiği çukura, çamura girmeyiz"
 
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, kendisinin bu seviyeye düşmeyeceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
 
"Biz onun debelendiği çukura, çamura girmeyiz. MHP'nin genel başkanı şu anda gerçekten çok zor durumda. Yaptıklarını artık tabanına izah edemez duruma geldi. CHP'nin arkasına takılmış olmayı MHP tabanına anlatamıyor. Pensilvanya'nın dizinin dibine çökmüş olmayı artık MHP Genel Başkanı tabanına izah edemiyor. Ne dediler? Çatı dediler. Şimdi o çatının altında kim var? MHP var. Yanında kim var? Sosyalist İşçi Partisi var. Başka? Devrimci Halk Partisi var. MHP Genel Başkanı artık bunlarla yol yürüyor."
 
"Hani ya siz milliyetçiydiniz, hani ya siz komünistlere karşıydınız? Ya dünyada komünist mi kaldı?" diye soran Erdoğan, MHP'nin bunların peşine takıldığını söyledi.
 
"O çocukları ortak adayınızın evinin önüne gönder"
 
Bahçeli'nin, hatalarını, beceriksizliğini, başarısızlığını örtmek için sabah akşam yalana, iftiraya, hakarete başvurduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu Bahçeli bize ne diyordu? Evimin önüne çocukları gönderip, benim evimin, çocuklara andımızı okutacakmış. Hani kaldırdık ya onu okutacakmış. Sayın Bahçeli, sen o çocukları ortak adayınızın evinin önüne gönder" dedi.
 
Alandakilere çok önemli bir belge açıklayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"O çocuklar artık gitsinler de sizin ithal, monşer adayınıza bir zahmet İstiklal Marşı'nı öğretsinler. Görüntüleri izlediniz mi? Bu ortak adayın Akif'in kabri başında sergilediği cehaleti gördünüz mü? Sürekli ne diyor? 'Benim babam merhum Mehmet Akif'in arkadaşıydı' diyor. 'Mehmet Akif'in manevi dergahından geçtim' diyor.  Sonra kalkıyor İstiklal Marşımızdan bir dörtlük okuyor. Şimdi ben çarkçı Kemal'i tanımıştım da şimdi bir de çarkçı Ekmel çıktı. Çok enteresan. Diyor ki, 'Saptırıyorlar, ben orada böyle bir şey demedim'. Şimdi size bunu izletiyorum. Bu adamından nasıl çarkçı olduğunu, nasıl yalan söylediğini burada bizzat izleyeceksiniz, bizzat kendinden dinleyeceksiniz."
 
Erdoğan, daha sonra alandakilere cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Mehmet Akif'in mezarı başında yaptığı açıklamanın görüntülerini izletti.
 
İhsanoğlu'nun, bugün söz konusu konuşmasıyla ilgili açıklamalarını anımsatan Erdoğan, "Şimdi bugün diyor ki, tekrar, çok enteresan, güya bu profesör. 'Ben bir beyit okudum' diyor. Ey profesör bu beyit değil kıta kıta. 4 mısradan oluşan kıta. 4 mısra. Beyit iki mısradan oluşur. Sen daha bunu öğrenememişsin. Senin her yerin profesör olsa ne yazar?" diye konuştu.
 
İstiklal Marşı'ndan "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dörtlüğünü okuyan Erdoğan, "İşte dörtlük. Kıta. Bir defa bunu öğrenmen lazım. Sen daha bunu öğrenememişsin. Hiç olmazsa yalan söyleme. Dürüst ol. 'Sürçü lisan ettik' de. Bunu söyle ama yalan söyleme. Siyasetin bu inceliklerini kavrayamadı. Fakat fazla vakti de yok" ifadelerini kullandı.
 
Başbakan Erdoğan, değişik illerden AK Partili gençlerin İhsanoğlu'na İstiklal Marşı ve Akif'in Safahat isimli eserini gönderdiğini belirterek, "Dün de Kahramanmaraş'taki gençler göndermişler. Olur ya bakarsınız okuyuverir. 10 Ağustos'tan sonra okumaya çok zamanı olacak" dedi.
 
"Bunun hesabını vereceksin"
 
Ortak adayın CHP ve MHP'ye gönül verenlere yakışmadığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Bahçeli senin işin çok zor. Çok yanlış yola girdin. Ama şimdi artık ne o yoldan çıkabiliyorsunuz, ne de girdiğin yolu birilerine izah edebiliyorsun. Ey Bahçeli İstiklal Marşı'nı dahi bilmeyen bu adayı sen benim MHP'li kardeşlerime nasıl yutturacaksın? Gözü dönmüş şekilde arka arkaya sıraladığın hakaretler bu çirkinliği örtmez. Bu beceriksizliği saklamaz. Bahçeli, bunun hesabını bu dünyada vereceksin, öbür dünyada da vereceksin. Ama ben senin düştüğün seviyeye düşmem. Sana aslında Kahramanmaraş'ın evladı Necip Fazıl'ın ağzıyla cevabım var ama o cevabı da vermem."
 
Başbakan Erdoğan, CHP'ye de MHP'ye de bu adayın adeta zorlatıldığını vurgulayarak, "CHP ve MHP tabanına 'gideceksiniz tıpış tıpış bu adaya oy vereceksiniz' dediler. Ama inanıyorum ki CHP'li, MHP'li kardeşlerim bu ithal adaya, İstiklal Marşı'nı bilmekten, tanımaktan aciz bu monşere oy vermeyecekler. İnanıyorum ki Kahramanmaraş'ta bu dayatma adaya oy çıkmayacak" şeklinde konuştu.
 
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Kim milliyetçi? Kim milletini seviyor? Kim ülkesini seviyor? CHP’nin arkasına takılarak, Pensilvanya’nın dizinin dibine oturarak, sabah akşam hakaret ederek milliyetçilik olmaz. İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini birbirinden ayıramayan adamın arkasına takılmakla milliyetçilik olmaz.
 
10 Ağustos'ta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacağız. 10 Ağustos'ta inşallah eski Türkiye’ye, çetelere, vesayete kapıları tamamen kapatacak, yeni Türkiye’nin, büyük Türkiye’nin kapılarını ardına kadar açacaksınız. 10 Ağustos'ta Türkiye’nin yıldızını sizler parlatacaksınız. Şimdi soruyorum, 'eski Türkiye mi yeni Türkiye mi?' Cumhurbaşkanını ilk defa sizler seçecek, devletle milleti sizler kucaklaştıracaksınız. İnşallah 77 milyon bir olacak, iri olacak, diri olacak, kardeş olacak hep birlikte Türkiye olacak. Bizde ayrım yok. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Gürcüsüyle, Arabıyla tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Rabia. Bu birlikteliğimiz, işte birilerini kıskandırıyor. Bütün o gereksiz tartışmaları Türkiye'ye zaman kaybettiren, Türkiye’nin enerjisini heba eden o gereksiz münakaşaları geride bırakacağız. Sorunları daha güçlü, daha hızlı çözerek hep birlikte yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz."
 
"10 Ağustos herhangi bir tarih değil"
 
Bu konuda söz verdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Allah nasip eder de milletimin teveccühüyle, sizin teveccühünüzle cumhurbaşkanlığına seçilirsem, Kahramanmaraş’ta devam eden  tüm yatırımların, tüm hizmetlerin takipçisi olacağım. Hiçbir hizmet yarım kalmayacak. Hiçbir yatırım, proje, eser atıl kalmayacak. Eğer seçilirsem başlamış tüm projeler, yatırımlar takibimde olacak. Bizim hizmet sevdamız asla bitmeyecek. Biz size sevdalıyız, biz size aşığız, aşık. Biz dertliyiz, dertli. Bizim derdimiz var. Bu millete hizmet. Ferhat ile Şirin gibi. Bu sevda inşallah cumhurbaşkanlığında da devam edecek. Dev projelerle devam edecek. İnşallah Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. 10 Ağustos herhangi bir tarih değil. 10 Ağustos sıradan bir tarih değil. Nasıl ki 3 Kasım 2002 tarih itibariyle Türkiye’nin makus tarihi değiştirildiyse, nasıl ki o tarihten itibaren Türkiye şahlandıysa emin olun 10 Ağustos'tan sonra da Türkiye’de  yeni bir dönem başlayacak. Hiç endişeniz olmasın. 10 Ağustos'ta Türkiye’de bir ilk yaşanacak. Sandıklarda tarih yazılacak. Onun için sizlerden ricam var. Sandıklara muhakkak gidin. Gitmeyenleri alın götürün. Muhakkak. Yeni Türkiye'nin kuruluşu için mutlaka oy pusulasına... Tamam. Çünkü söz milletin, karar milletin. Bunu unutmayın. Yarın çocuklarınıza, torunlarınıza bunu anlatacaksınız. 'Milletin cumhurbaşkanını seçtiği o seçimlerde ben oy kullandım' diyeceksiniz. 'Tarih yazdık' diyeceksiniz. 'Halkın oylarıyla belirlenen ilk cumhurbaşkanı seçiminde oy kullandık' diyeceksiniz. 'Vesayete, statükoya son verdik' diyeceksiniz."
 
10 Ağustos cumhurbaşkanı seçiminin Türkiye için, demokrasi için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, vatandaşlardan bir ricası olduğunu belirterek, Filistin, Gazze, Suriye, Irak, Mısır ve dün hayatını kaybeden, bugün de cenaze namazına katıldığı sanatçı Murat Göğebakan'ın dualarda unutulmamasını istedi.

aa


Bu haber 821 defa okundu.