iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

ABD, İsrail, Türkiye hattında aslında ne oldu?

1 Eylül 2007 14:17 tsi
ABD, İsrail, Türkiye hattında aslında ne oldu? ADL'nin yaptığı farklı açıklamaların ardında neler yatıyor? iyibilgi yazar Alev Alatlı'ya sordu... iyibilgi özel

ABD’de faaliyet gösteren önemli Yahudi lobilerinden ADL (Anti-Defamation League/ İftira-İnkarla Mücadele Birliği) geçen hafta içinde birbirinden farklı üç açıklama yaparak, Sözde Ermeni soykırımını tanıdığını açıkladı. Açıklama Türkiye ABD ve İsrail’de derin yankı bulurken, tartışmanın kaynağının ADL içinde yaşandığı ortaya çıktı.

ADL bilindiği gibi önce 21 Ağustos tarihinde Ermeni Soykırımı’nı tanıdığını açıklamış, ancak Amerikan Senatosu’nda geçmesi tasarlanan yasaya destek vereceklerini söylememişti. Ardından 24 Ağustos tarihinde bir açıklama yapan örgüt geri adım atmış, Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik uzlaşmacı tavrına destek vereceklerini açıklamışlardı.

Son olarak, bu kararından da dönen ADL, soykırımı yasa olarak da destekleyeceklerini açıklayarak, Türkiye’ye tavır almıştı.

İsrail büyük elçisi Avivi, konuyla ilgili, "ADL'nin kararı en az sizin kadar bizi de şok etti. Diğer Yahudi örgütlerinin benzer karar almamalarını diliyor ve bekliyoruz. Çünkü bu tür bir tavır için hiç bir geçerli sebep yok. İsrail olarak bizim politikalarımız ise dün neyse bugün de o” şeklinde konuşmuştu.

iyibilgi de, konuyla ilgili makaleleri yayınlanan, araştırmacı-yazar Alev Alatlı’ya konuyla ilgili düşüncelerini sordu.

İsrail, ADL’yi desteklemiyor

İsrail’in her anlamda korumacılığını üstlenen bir örgütün, İsrail hükümetinin kesinlikle onaylamadığı sözde Ermeni soykırımını onaylaması son derece kafa karıştırıcı. Bu konuda fikrini sorduğumuz Alatlı, “ADL’nin yaptıklarının İsrail tarafından desteklenmediğini, İsrail’in bu süreçteki en büyük sıkıntısının, Türkiye ile olan ilişkilerinin açmaza girmemesi” olduğunu söylüyor.

ADL’nin ikinci açıklaması sonrasında konuşan İsrail Büyükelçisi Avivi de zararı kontrol etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyerek bu tezi olumluyor.
 
Avivi, ADL’nin soykırımı destelemesi konusunda "ADL'nin kararı en az sizin kadar bizi de şok etti. Diğer Yahudi örgütlerinin benzer karar almamalarını diliyor ve bekliyoruz. Çünkü bu tür bir tavır için hiç bir geçerli sebep yok. İsrail olarak bizim politikalarımız ise dün neyse bugün de o” diye konuşmuştu.

ADL geri adım atmak zorunda kaldı

ADL’nin bu “U dönüşü”nün nedenini sorduğumuz Alatlı, “Ayakta kalabilmek, güçlerini sürdürebilmek için geri adım atmak zorunda kaldılar. Çünkü direnmeyi başaramadılar. ADL buz dağının görün küçük bir parçası, ADL’nin organik bağı olan örgütlerin listesi kilometrelerce” cevabını verdi.

Konuyla ilgili açıklama yaparken, “Ben, Amerikan Devleti’nin standart merkezi bir hükümet olmadığını söyledim, anlaşılmamış olabilir. ADL ve kardeş örgütleri çok fazla ve etkin, hükümete ekonomik yaptırımlar uygulama, medyayı etkileme yetenekleri var” diyen Alatlı, ADL ulusal direktörü Abraham Foxman’ın tavırları hakkındaki sorumuza ise “Foxman yalnız bir adam, bu karışıklığın gerçek sorumlusu o değil, olayların gelişiminde yanlış tutum belirlemiş biri.” cevabını verdi.

Alatlı, Foxman için, “ Bence o koltukta kalmayacak. O koltukta oturmaktan ekşimiş, huysuzlaşmış, her beğenmediğine, onaylamadığına ‘Anti- Semitist’ damgası vuran bir adam, hep olumsuz olaylara bulaşmış” diyor.

Andrew H. Tarsy adında genç bir siyonist

Zaten olayları karıştıran da bu olmuş Alatlı’ya göre. Foxman’ın ikinci açıklamasıyla Ermeni soykırımına desteğini kısmen çekmesi, ABD nezdinde tepkilere yol açıyor. ADL’in New England Bölge Temsilciliğini yapan 37 yaşındaki genç bir Siyonist,Foxman’ın bu açıklamasına karşı çıkıyor. Andrew H. Tarsy adındaki bu genç, basın yoluyla Foxman’a alenen kafa tutunca, Foxman kendisini görevden alıyor.

Kızılca kıyamet de böylece kopuyor. Birden örgütün önde gelen Yahudileri de Foxman’a saldırıyorlar ve ADL direnişini sürdüremiyor. Soykırımı kabullendiğini açıklıyor.

Tarsy, Massachusetts Eyaleti’nin New England bölgesinden. Bu bölge, Ermeni diasporasının genel itibariyle ABD’deki yerleşim bölgesi. Ayrıca sol- liberal bir seçmen kitlesi var.

Alatlı konuyla ilgili, “Buralarda yaşayanlar, zamanında Kennedy’i başkan çıkartan, Bush ailesini kınaya gelmiş, ABD’nin sol- liberal seçmenleri. Ermeniler ve Enetellektüel anlamda gelişmiş pek çok üniversite de burada.” diyor.

Bu sebeplerle, çevresindeki Ermenilerden hep “Türkler tarafından Holocaust benzeri, ağır zulümler gören Ermenileri” dinleyen Tarsy, bu soykırımı(!), Holcaust’un yıllardır rantını yiyen ADL ve benzeri kuruluşların tanıması gerektiğini savunuyor.

“Aslında” diyor Alatlı, “bu noktada bizim de suçumuz var. Çünkü meydanı boş bıraktık. Türkiye lobi faaliyetleri konusunda hiçbir ciddi faaliyet göstermiyor bu konuda. Bu sebeplerle bizim tezlerimizi bilmiyor ve konuyla ilgili tek taraflı konuşan Ermenilere inananıyorlar.”

Hükümetin ya da resmi kurumların mücadelesi sonuç getirmez

Hükümetler ve resmi kurumlar aracılığıyla müdahalenin de çözüm getirmeyeceğini ileten Alatlı, “Bu noktada ne Tayip Bey’in ne de bir başkasının kayda değer bir başarı olamaz!” diyor, “Bush ve hükümeti onay verecek fakat bu sözlerin ardında duramayacaktır. Çünkü onların da ellerinden bir şey gelmiyor…”

Türkiye birebir markaj yapmalı

ADL’nin soykırım yalanına ortak olmasının ardından bizim neler yapabileceğimizi sorduğumuz Alatlı,  “Birebir markaj yapmalıyız” diyor, "Birebir markaj kesinlikle gerekli. Namuslu olanlarıyla konuşalım, namussuzlara ise göz dağı verelim ama boş durmayalım. Herkes kendi payına düşeni sorumluluk bilinciyle yapsın.”

Alatlı bu konuda özetle şunları söylüyor:

“Türkiye gücünün farkında değil. Örneğin MESAM, Amerikan Sinema Aktörleri Loncası, Amerikan Film Enstitüsü gibi kurluşlar bağlantıya geçebilir. Ve çok etkili olur. Biz olumsuzluklara karşı yeterince mücadele etmiyoruz. Oysa harekete geçmek gerekir.

Biraz zaman alacaktır bu süreç ama bakın ADL, 200. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Sinema ve dizilerde Yahudi karakterlerin, bencil, çıkarcı görüntüsünü silmek için savaşmışlar, başarılı da olmuşlar. Yahudi imajını kurtarmışlar. Şimdi eşcinseller için yapıyorlar aynı şeyi, her dizide filmde bir eşcinsel var. Gayet sistematik çalışıyorlar. Eşcinsel imajı değişiyor.

Yeni proje ise Ermeni vizyonu. Dikkat edin ABD’nin sinema filmleri ve dizilerinde Ermeni isimleri geçmeye başladı. Çok büyük bir reklam kampanyası, yavaş ve derinden işliyor. Ve sonuç çok başarılı!

Bizim imajımız ne olacak peki? Sonunda bizim imajımızı düzeltmeleri için biz de mi Yahudi lobilerine başvuracağız?”

Halaçoğlu’nun sözleri farklı lanse ediliyor

Alatlı'ya son olarak, Türk Tarih Kurumu başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun ‘Kürt Alevilerinin Ermeni olduğu’ yönündeki iddiasının bu dönem de ortaya çıkmasının bir tesadüf olup olmadığını sorduk. Alatlı, bu açıklamayı sözde Ermeni soykırımı tasarılarıyla birlikte değerlendirmediğini belirterek, “Ben de bu konuda bir şeyler yazacaktım” diyor. “Fakat İlber Ortaylı’nın ardından başka söze gerek kalmadı. Halaçoğlu’nun söylemek istedikleri farklı şeyler. Oysa basın, konuşmasını cımbızlayarak farklı lanse ediyor.”

"Sizin anlattığınız, karşıdakinin anlayabildiği kadardır"

Alatlı, Halaçoğlu’nun iddialarını pek çok kişinin kabul edebileceğini anlatarak, Güneydoğu’da Ermeni kökenli olup, sonradan İslamı seçmiş pek çok kişi ve ailenin olduğunu söylüyor.

Alatlı, Halaçoğlu’nun bir dönem YÖK Başkanlığı yapmış Kemal Gürüz’e benzettiğini ileterek şunları söylüyor:

 “İkisi de bilim adamıdır. İşleri araştırma yapmak. Bu insanların naif, çocuksu yanları var. Yanlış anlaşılıyor. Söylemek istediklerini aktaramıyorlar. Tabi Mevlana’nın bir sözü vardır:

'Sizin söylediğiniz, karşınızdakinin anlayabildiği kadardır…'”

Kaan Kıymaç - www.iyibilgi.com özel

Alev Alatlı'nın makaleleri için:

Foxman kim? ADL ne? ADL'nin derdi ne?

ADL'nin derdi ne?-2



Bu haber 4,887 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,117 µs