DTP neden askeri siyasete çekiyor?

31 Ağustos 2007 10:12 tsi
DTP Genel merkezinden yapılan açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Uludere’de kimyasal silah kullandığı ileri sürüldü. Bu iddia dikkatlerin DTP’ye yönelmesine sebep oldu. Soru şu: DTP neden askeri siyasete çekiyor? Şahinler DTP’y

22 Temmuz seçimleri iki soruyu ön plana çıkardı. 1. Asker-sivil ilişkileri ne yöne gidecek, Türkiye normalleşecek mi? 2. DTP ve MHP aynı çatı altında varlığını sürdürecek, Türkiye’de demokrasinin filizlenmesine hizmet edecekler mi?

22 Temmuz seçimlerinin siyasete önemli bir meşruiyet sağladığı açık. Türkiye toplumun yüzde seksen dördünü temsil eden bir parlamento ile yönetiliyor. İktidarın dayandığı oy ise yüzde kırk yedi.

Bu rakamlar Türkiye’nin hızla normalleşeceğinin önemli bir göstergesi. Zaten yaşananlar da bunu destekliyor. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle beklenen gerginlikler yaşanmadı. İlk gün gerçekleşen “Cumhurbaşkanı” “Cumhurbaşkanım” tartışmasından sonra dün bu eşik de aşıldı ve devletin zirvesi birlik mesajı verdi. Asker-sivil ilişkileri hızla normalleşiyor. Bunda Genelkurmayın da siyasetin de payı büyük. Orgeneral Cömert örneğinde olduğu gibi Komutanların yaptığı dengeli açıklamalar, Büyükanıt’ın –gazetecilerin tüm baskısına rağmen- siyasete yönelik konuşmaktan kaçınması, yani askerin siyasetten uzak durması Türkiye’nin normalleşmesine önemli bir katkı sunuyor.

Aslına bakılırsa yanıtı merak edilen diğer soru da olumlu işaretler veriyor. Meclisin ilk günlerinde Bahçeli-Ahmet Türk tokalaşmasından tutun da DTP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde takındığı tavra kadar DTP “sistemin içindeyim” mesajı veriyor. Özellikle DTP yönetiminin yaptığı açıklamalar çok önemli. Sırrı Sakık, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un dikkatli açıklamaları, partililerin şehit evlerini de ziyaret etmesi, “milli maça da gideceğiz” sözleri önemli açılımlardı ve Türk siyasetinin geleceği açısından önem taşıyorlardı. Türkiye’nin normalleşmesi adına.

Ancak son günlerde DTP’den süreci yumuşatacak ve sorunların makul bir şekilde çözümünü kolaylaştıracak çıkışlar gelmiyor. DTP’den yapılan açıklamalar askerin Şırnak’ta kimyasal silah kullandığı yönünde. TSK’nın operasyonları durdurmasını isteyen DTP, Uludere’de “kimyasal silah” kullandığını iddia etti. DTP Genel Merkezi bu iddiayı 30 Ağustos zafer bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda ileri sürdü.

Türk Silahlı Kuvvetlerini bu şekilde suçlamak iki sonuç doğurur: 1. DTP yalnızlaşır. DTP’ye şans verilmesini isteyen, sorunların demokratik yollarla meclis çatısı altında çözülmesini bekleyen, DTP’nin uzlaşıcı açıklamalarını kendilerine normalleşme referansı alan kesimler DTP’nin aslında çatışmacı bir üslubu olduğuna inanır ve DTP karşısında daha büyük bir milliyetçi cephe bulur. Bu Türk siyasetinin normalleşmesini isteyenlerin arzu etmediği bir sonuç. 2. DTP, siyasetten uzak durmaya çalışan askeri siyasetin içine çeker. Askerin bir siyasi partinin açık eleştirisine yanıt vermemesi düşünülemez. Hem de böylesi önemli bir suçlama karşısında.

Peki, DTP’liler henüz Türkiye normalleşirken neden böyle açıklamalar yapıyor? Bu sorunun tam bir yanıtı yok. Çünkü bu DTP’nin vaat ettiği politika ile çelişiyor. Bu sitede DTP içinde güvercin-şahin mücadelesi yaşandığını daha önce vurgulamıştık. Eğer bu açıklama da benzer bir mücadelenin sonucuysa, yani DTP içindeki şahinler açıklamaya o bölümü koydurduysa, güvercinlerin bir an önce harekete geçip bu yanlışı temizlemeleri gerekiyor.

Yoksa DTP Türkiye’de hem kendisine karşı oluşan önyargıları tetiklemiş ve yalnızlaşmış hem de askeri siyasetin içine çekmiş olacak. Bu Türkiye’nin normalleşmesine hizmet etmez.

www.iyibilgi.com

Bu haber 882 defa okundu.