En Sıcak Konular

İhsanoğlu'na Filistin tepkisi

7 Temmuz 2014 08:10 tsi
İhsanoğlu'na Filistin tepkisi Başbakan Erdoğan, Erzurum'da katıldığı iftar programında açıklamalarda bulundu.

Filistin'in davasının kendi davalarını olduğunu belirten Cumurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, "Çıkmış söylediği lafa bak, 'Filistin davasında tarafsız kalmalıyız' diyor. Şu hale bak. Bu ne büyük gaflettir.'' dedi.
 
Başbakan Erdoğan, Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından bir otelde düzenlenen iftar programında konuştu.
 
Erdoğan, 30 Mart’ta yerel seçimlerde AK Parti’ye verdiği yüzde 59 oranındaki büyük destekten dolayı Erzurum’u kutladı.
 
Erzurum halkının vereceği kararın kendileri için büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
 
"21 Mart'ta yaptığımız Erzurum mitingimizde, Erzurum'u, o muhteşem basiretiyle gerçek gönül insanıyla sahtesini birbirinden ayıracağını söylemiştik. Erzurum'un şaşmaz ferasetiyle vatanseverliği ile vatanında fitne çıkaranı birbirinden ayıracağını, gerçek ilim erbabıyla alim maskesi arkasında sığınanlarla arasındaki farkı ortaya koyacağını ifade etmiştik. Erzurum, kendisinden bekleneni, kendisine yakışanı yaptı. Erzurum, her zaman olduğu gibi hakkın, doğrunun, istiklalin ve vatanseverliğin yanında saf tuttu. Alvarlı Efe hazretleri,  İbrahim Hakkı hazretleri, Şükrü Paşa'nın, Nene Hatun'un nice evliya ve asfiyanın şehri Erzurum, 30 Mart'ta adeta hakkı tuttu ve kaldırdı. Dadaş, 30 Mart'ta ihanet şebekelerine, şer ittifaklarına, vatanına ihanet edenlerle iş tutan CHP’ye, MHP’ye gereken dersi çok güçlü şekilde verdi. Bir kez daha her birinize, tüm Erzurum'a sonsuz şükranlarımı ifade ediyor, Allah sizlerden razı olsun diyorum."
 
Erdoğan, dün yeni bir sürecin, yeni bir başlangıcın ve kutlu yürüyüşün startını Samsun’dan verdiklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Bugün Samsun'un daha önce söz verdiğim iki ilçesine uğradık, Canikli ilçesi ile öbür tarafta yine aynı şekilde havaalanına yakın Tekkeköy ilçesine seçim öncesi geçerken yolumu kesmişlerdi, seçimi alacaksınız, dedim. CHP belediyesiydi ve seçim sonrası geleceğim, dedim ve o iki ilçeye verdiğimiz sözü tuttuk ve oralarda da birer miting yaptık ve dedim ki böyle böyle, Erzurum'a da selamınızı götüreceğim ve bugün meydanda söylediğim gibi Samsun’un, Canik’in ve Tekkeköy'e selamlarını buraya getirdim."
 
Erdoğan, salondakilerin, "Aşkale seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla sözlerinin kesilmesi üzerine, "Aşkale10 Ağustos'ta  bakacağız” karşılığını verdi.
 
-"Halkın seçecek olması öyle sıradan teknik bir olay değil"-
 
Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Erzurum bizi bir kez  daha kucakladı. Erzurum bir kez daha bizi bağrına bastı, Erzurum demokrasiye, mili manevi değerlere, özellikle istiklale sahip çıktığını, bugün bir kez daha gösterdi. İnşallah, 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok daha yüksek bir desteği bize vereceğine inanıyorum, farkını ortaya koyacak buna yürekten inanıyorum. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi öyle sıradan teknik bir olay değildir. Tek parti dönemlerden askeri darbelerden bugüne uzanan tortular vardı, sistemi tıkayan, demokrasinin önünde engel teşkil eden, Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini yavaşlatan, en önemlisi  kardeşliğimizi zedeleyen bazı unsurlar vardı. Son 12 yıl içinde hem tek parti dönemlerinden hem darbe dönemlerinden kalan bu tortuları, bu unsurları büyük oranda temizledik. Cumhurbaşkanlığı makamının işlevi ve Anayasa işte bu dönemlerden kalan eski Türkiye'ye ait sorunlardı."
 
-"Anayasa yapmak için biz samimi bir mücadele verdik"-
 
 "Yeni, özgürlükçü, katılımcı demokratik bir anayasa yapmak için biz samimi bir mücadele verdik" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Düşünebiliyor  musunuz, 326 milletvekili ile biz Anayasa Uzlaşma Komisyonunda 3 kişiyle temsil edilmeyi kabul ettik. Diğerlerinin tamamı 3 parti. O zaman 220, 220  milletvekiliyle 9 kişiyle temsil edildiler. Niye, biz buna evet dedik? Demeyebilirdik, çünkü komisyonlar parlamentoda sayıları nispetindedir. Fakat biz iş yapalım, yeni anayasa hazırlayalım diye evet dedik. Buna evet dememize rağmen onlar bunu kabullenemediler, yine bizi suçlamaya devam ettiler. Sonunda bir yere kadar geldi. 60 madde. Bir ara 47’deydi. Bu CHP'nin genel müdürü çıktı dedi ki: 'Gelin hemen bu 47 maddeyi halledelim.' Çünkü ben daha önce başka mesaj vermiştim. Öyle deyince ben dedim ki arkadaşlarıma: Gidin ziyaret edin, kendileriyle görüşün. Biz bu işe varız. Zaten 47 maddede anlaşılmış, hemen Meclis'te 15 gün içinde bu işi bitirelim. Baktıklar bu iş ciddi, bu defa ne dedi CHP genel müdürü? 'MHP ile BDP de bu işe katılmak durumundadır' dedi. 'Onlar katılmazsa olmaz' dedi. Ya hepsinin altında imza var zaten. İmzası olduğuna göre bir de Meclis'e gelip gelmeme gibi bir şey olabilir mi? 60 madde oldu, 60 maddenin de altında imzaları var. İmzaları olduğuna göre, bitti. O zaman mecliste altında da imzaları var. Bizim dememiz gereken ne? CHP ile AK Parti'nin oyları zaten bu işe yetiyor, hemen 15-20 gün içinde yeni anayasanın 60 maddesini geçirelim. İnanın her zaman olduğu gibi akşam başka sabah başka. Maalesef yine dürüstlük bunlara yakışmadı. Yaklaşmadılar. Öyle olduğu yerde duruyor. Kardeşlerim bunlarda dürüstlük yok, bunlarda doğruluk yok hiçbir zaman dürüst olmadılar. Hiçbir zaman samimi olmadılar ve zaten dürüst olmadıkları içindir ki samimi olmadıkları içindir ki bu ülkede maalesef taş üstüne taş koyamadılar. Biz dürüstlüğümüzün neticesini alıyoruz."
 
Erdoğan, Erzurum'a 12 yılda 11 katrilyon yatırım yaptıklarını, bunun kente verdikleri değeri gösterdiğini kaydederek şunları belirtti:
 
"Şurada şöyle bir geçmişe bakalım, var mı böyle bir şey? Ortalama her yıl 1 katrilyon (milyar) Erzurum'a yatırım yapmışız. Yeterli mi? Değil. Daha da yapacağız. Az önce arkadaşlarımla Yakutiye tarafındaydık oradaki kusura bakmayın, kirlilikleri gördüm. Yani imarla ilgili. Gecekonduları, tarihi eserlerin yanındaki yapılanmayı gördüm ve Sekmen kardeşime onu söyledim, Yakutiye Belediye Başkanı ile el ele vereceksiniz, hiç gecikme yok, buraları yıkacaksınız. Buradaki tarihi Yakutiye'yi meydana çıkaracaksınız, dedim. Çünkü bize bu yakışır, inanın Erzurum'un o tarihi şehrini meydana çıkaralım, sadece Yakutiye'de değil her yerde, buralar turistten geçilmez. Ondan sonra dersiniz ki iki tane üç tane otel yetmez, Allah buraya ne büyük nimetler vermiş. Neler var, neler. Kış mevsiminde kayağıyla her şeyiyle. İnşallah oraları da elde geçirmek gerekecek ve bununla birlikte Erzurum'un gençliğini sporla farklı bir yere taşıyalım istiyoruz."
 
-"Yeni bir Galatasaray'ı da burada çıkarın"-
 
"Tabii başta Sayın Polat olmak üzere gelin artık Erzurumspor'a sahip çıkın, Erzurum şöyle birinci lige, Süper Lig'e çıkarın, ne olacak yani yeni bir Galatasaray'ı da burada çıkarın, ne olur" diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Bu konuda evelallah arkadaşlarımız, belediyemiz alt yapı olarak üzerine düşeni yapar ve tesis var. Erzurum'da evelallah tesislerimiz olduğuna göre, dinamik gençlik de var içeriden dışarıdan derken şöyle Erzurumspor'u süratle ayağa kaldırmak lazım."
 
"Erzurum sana sevdalı" sloganlarıyla sözleri kesilen Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Ben de Erzurum'a sevdalıyım ama birileri bunu lafla yapıyor. Biz lafla değil icraatla yapıyoruz. Zaman zaman bu tür şeyler yapılıyor, Erzurum'a yakışan neyse onu yapmamız lazım. Erzurum altyapısıyla bir tırmanışta bu tırmanışı taçlandırmamız lazım. Onun için de şöyle Adnan bey gibi bu işte deneyimli, tecrübeli sevdalı olan ve inşallah bundan sonra yatırımlarıyla ben buradan sinyali Erzurumlu işadamlarına verebilirim. Gelin kömür var maden olarak burada, bir termik santral Erzurum'a gider ve bu termik santralle beraber sadece Erzurum değil Erzurum'un çevresine bu elektrik enerjisini çekebiliriz, bu adımları atabiliriz. Bunun için böyle bir fırsat var."
 
-"Kararlılığımız kaybolmuş değil"-
 
Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Bizim umudumuz ve kararlılığımız kaybolmuş değil. Biz büyük Türkiye'ye, yeni Türkiye'ye yol açan bir anayasa için umudumuzu ve kararlılığımızı hala mahfaza ediyoruz. Cumhurbaşkanı seçimleri konusunda 2007'de bir adım attık anayasayı değiştirdik, sizlerin oyuna sunduk. Siz yüzde 69 ile değiştirdiniz. Böylece cumhurbaşkanlığının demokrasi üzerinde vesayet kurumu olarak işlem görmesine son verdik. Bakınız, yüzde 58 referandumunu hatırlıyorsunuz değil mi? Bireysel başvuru hakkını biz getirdik. Parlamentoda CHP karşı çıktı, MHP karşı çıktı, BDP o zaman HDP değildi BDP’ydi, karşı çıktı. Ya şimdi bakıyorum Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruyla ilgili kararlar neticesinde sokağa çıkanlar başkalarına methiyeler diziyor. Ya yüzde 58 olayında bu bireysel başvuruya hayır diyenlerle mi berabersiniz, yoksa evet diyenlerle mi berabersiniz. Yani olayı bu referandumu çıkaran biziz, dağ taş demeden çıkan yürüyen bizin, bunun neticesinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getiren biziz. Bakıyoruz çıkanlar zaman zaman bize de verip veriştiriyor ama önemli değil at denize balık bilmezse halik bilir."
 
Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk turda millet cumhurbaşkanını kendi oylarıyla kendi kararıyla belirleyeceğini ifade ederek, şöyle dedi:
 
"İnşallah çok farklı bir sürece başlayacağız. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı... Bunu millet, yani asıl kendisi seçecek, vekiller değil. İnşallah seçilmiş bir başbakan, işbirliği içinde, koordinasyon ve uyum içinde, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak. Göreceksiniz ekonomimiz, dış politikamız demokrasimiz bu yeni süreçte inşallah bir sıçrama ortaya koyacak, şahlanacak, Türkiye'nin kalkınması çok büyük ivme kazanacak."
 
CHP'nin, 2007'de hem Meclis'in cumhurbaşkanı seçmesine engel olduğunu hem de anayasa değişikliğine 'Hayır' dediğini ifade eden Erdoğan, bu partinin Gazi Mustafa Kemal'in hayata gözlerini yumduğu 10 Kasım 1938'den itibaren her zaman vesayetin, statükonun ve darbelerin yanında yer aldığını söyledi. Erdoğan, CHP'nin 2007'de tarihi misyonunu gösterdiğini, şu anda da bu misyonuyla hareket ettiğini belirterek şunları kaydetti:
 
"Değerli kardeşlerim, bütün bunlara rağmen biz kararlı bir şekilde sizinle yürüdük, sizinle yürüme devam ediyoruz. Çünkü biz statükonun karşısındayız. Statükoyla beraber olmadık, olmayacağız. MHP tarihini, misyonunu inkar edip, kendisine gönül verenlerin hissiyatını yok sayarak maalesef CHP'nin yedekliğini, vagonluğunu yapıyor. 10 Ağustos'ta inanıyorum ki CHP seçmeni partisine olan tepkisini ortaya koyacak, inşallah MHP seçmeni de aynı şekilde tepkisini ortaya koyacak ve inanıyorum ki kendilerine gerçek manada cumhurbaşkanlığı hizmetini verecek Erdoğan'a gerekli desteği verecektir. 10 Ağustos'ta sadece AK Parti'ye gönül verenler değil, inşallah CHP, MHP, HDP olmak üzere tüm siyasi partilerden kardeşlerimizin milli iradeye, milli güce, 2023 hedeflerine oy vereceğini biliyorum.
 
İnşallah halkımızın takdiriyle cumhurbaşkanı seçilmemiz, hükümetimizin ve partimizin politikalarında hiçbir değişikliğe yol açmayacak. AK Parti isimler üzerinden değil, köklü bir dava üzerinden giden bir partidir, böyle bir harekettir. Biz ilkelerin partisiyiz, fanilerin değil. Çünkü baki olan davalar hiçbir zaman faniler üzerinde yükselmez. Oradan fani, tam aksine nemalanır. Manen hazzını oradan alır. Türkiye'yi büyütecek her politika AK Parti'nin olduğu kadar, hükümetin ve elbette cumhurbaşkanının politikası olacaktır. Hiçbir iş yarım kalamayacak, hiçbir yatırım, hiçbir temel kendi haline terk edilmeyecek. Başladığımız tüm işleri tüm kararlılıkla daha hızlı bir şekilde tamamlayacak, yeni yatırımları, yeni projeleri hükümetimizle birlikte takip edeceğiz."
 
Çözüm süreci
 
Başbakan Erdoğan, çözüm sürecini aynı kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayarak "Terörün bittiği, ölümlerin ve gözyaşının sona erdiği, Türkiye'nin 77 milyon tam manasıyla kardeş olduğu bir iklimi oluşturmaya, bunun için mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.
 
Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet anlayışındaki kararlılıklarının devam edeceğini, bu konularda asla taviz vermeyeceklerini bildiren Erdoğan, ayrımcılığın, baskıların, zulmün, ret ve inkarın devam etmesine de göz yummayacaklarını bildirdi. Erdoğan, hedeflerinin 77 milyonun kardeşliği olduğunu, bunun için kararlılıkla çalışacaklarını dile getirdi.
 
Bayrağın onurunu asla çiğnetmeyeceklerini, milli birlikten asla taviz vermeyeceklerini, ayrımcılığın, baskıların, zulmün, ret ve inkarın devam etmesine de asla izin vermeyeceklerini kaydeden Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamına gelmesinin, paralel yapıyla mücadeleye engel olmayacağını aktardı. Başbakan Erdoğan, "Hangi arkadaşım başbakan ya da bakan olursa olsun, bu mücadele asla sekteye uğramaz. Çünkü bu ulusal birliğimize bir ihanettir. Bu ihanete biz devam diyemeyiz. Bu ihaneti ne yapıp edip tasfiye edeceğiz ve bu işi Allah'ın izniyle çözeceğiz" ifadesini kullandı.
 
Dış politika
 
Dış politika konusunda her zaman hakkın, adaletin ve barışın yanında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bakın Erzurum işgal edildiğinde sadece Türkiye değil, bölgemizdeki tüm dost ve kardeş ülkeler endişelenmiş, çok yerde göz yaşları sel olarak akmıştı. Erzurum, mülk-ü İslam'ın kilidi olarak görülmüştür ve işgali herkesi üzmüştür. Bugün güçlü bir ülke olarak dost ve kardeşlerimize asla sırtımızı dönemeyiz. Tarih boyunca  bize gösterilen ahde vefaya bigane kalamayız" diye konuştu.
 
Filistin'in davasının kendi davalarını olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Çıkmış söylediği lafa bak, 'Filistin davasında tarafsız kalmalıyız' diyor. Şu hale bak. Bu ne büyük gaflettir. Bitaraf olan bertaraf olur bunu böyle biliniz. Hak vardır, batıl vardır. Ya hakkın yanında olacaksın, ya batılın. Efendim biz tarafsız oluruz diyemezsin. Ortada bir hak mücadelesi, bir batıl mücadelesi var. Tabii ki hakkın yanında yer alacaksın. Hakkın yanında yer alamıyorsan zaten bu milletle beraber yürümüyorsun demektir.
 
Çok açık söylüyorum: Mısır'daki mağdurların davası bizim davamızdır. Libya'daki mağdurların davası bizim davamızdır. Irak'taki mağdurların davası bizim davasıdır. Suriye'deki mağdurların, mazlumların davası bizim davamızdır. Myanmar'daki, Pattani'deki mazlumların davası bizim davamızdır. Biz bunlara duyarsız kalamayız. Biz, Açe'ye donanma gönderen bir ecdadın torunlarıyız. Biz zulme uğrayan bir kabile var diye Hint Yarımadası'na donanma gönderen bir evladın torunlarıyız. Biz bunlara duyarsız kalamayız. Ama duyarsız kalanlar varsa ben inanıyorum ki kenti tarihinden biganedir, habersizdir. Biz o terbiyeyle yetişmedik. Kusura bakmasınlar. Bizim yetişme şeklimiz, tarzımız çok farklı. Zaten o ruh yoksa, o şuur yoksa, bu millete de bunların verebileceği hiçbir şey yoktur. Bunu da böyle bilmemiz lazım. Bizim tüylerimiz bu olaylar karşısında diken diken olmalıdır."
 
Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan, "Erzurum işgal edildiğinde, İstanbul işgal edildiğinde tarafsız kalmayan kardeşlerimizin şimdi başı dara düştüğünde biz tarafsız olamayız. Bu nankörlüktür. Bu tarihin, kimliğin inkarıdır. Dengeler adına hareket edenler hakkı unuturlar, vicdanı unuturlar. Biz hiçbir zaman vicdanı kurumuş bir millet olmadık. Allah'In izniyle de küresel meselelere hep vicdan terazisiyle bakmaya devam edeceğiz" dedi.
 
"Söz, karar, mühür sizde"
 
Milletin ferasetine ve basiretine her zaman inandıklarını, en zor zamanlarda millete gittiklerini, hakemliğine, takdirine başvurduklarını bildiren Erdoğan, bu yüzden dünya geri giderken Türkiye'nin ileriye gittiğini, bu yılın da ilk çeyreğinde Avrupa'da en iyi büyüme hızı yüzde 0,8 iken Türkiye'nin yüzde 4,3 ile büyümesini sürdürdüğünü anımsattı.
 
Göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracatın 156 milyar dolara çıktığını, enflasyonun yüzde 30, faizin de yüzde 63'ten tek haneli rakamlara indiğini anlatan Erdoğan, aradaki farkların vatandaşın cebinde kaldığını söyledi. Erdoğan, "Eksikler tabii ki var, dünyanın her yerinde eksiklik var, olmayan yok. Ama biz o eksikleri gidere gidere şu anda bir yere geliyoruz. İnşallah milletin kararına, Allah'ın kararına inanmış kadro olarak biz inanıyorum ki 10 Ağustos'ta sizin vereceğiniz kararla farklı türkiye'yi inşa etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
 
Vatandaşlardan 10 Ağustos'ta oylarını kullanmalarını, sandığın namusuna sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Ben şimdiden 10 Ağustos için hayırlı, mübarek olsun diyorum. Söz, karar, mühür sizde. Gelemeyenleri muhakkak sandığa getirin. Çünkü yeni Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçeceksiniz. Onun için bu çok önemli. Ben Erzurum'dan büyük bir oy patlaması, rekor bekliyorum. Nasıl olsa kazanacağız diye rehavete kapılmak yok. 10 Ağustos'a kadar bize tatil yok. Tatile gidenlerden eğer gittikleri yerde oy kullanamazlarsa evlerine dönüp oy kullanmalarını özellikle rica ediyorum. Çünkü tarih yazacaksınız. Ne diyeceksiniz biliyor musunuz bir gün, milletin cumhurbaşkanını seçtiği gün ben de oyumu gidip kullandım diyeceksiniz."

aa


Bu haber 708 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,420 µs