Bahçeli ile AK Parti arasında bağlantı var mı?

30 Ağustos 2007 14:31 tsi
iyibilgi sordu gazeteci Ömer Lütfi Mete yanıtladı… iyibilgi özel

22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP-MHP ortaklığı ile ilgili öyle bir beklenti oluşturuldu ki seçim sonrasında MHP’nin kendi başına aldığı kararlar tartışma konusu yapıldı. Kimi köşe yazarları MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis’e girmeyip 367 konusunda AK Parti’nin işini zorlaştıracağını düşünüyordu ancak Bahçeli Meclis’e girmeye karar verdi. Bahçeli’nin bu kararını kimi alkışladı, kimi ise sertçe eleştirdi. Şimdi okların bahçeli’ye döndüğü görülüyor.

Bugün Hürriyet gazetesinden Yalçın Doğan köşesinde ilginç bir yazı kaleme aldı. Doğan şöyle yazdı: Askerin araştırdığı bir başka konu, Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Bu soru ile birlikte, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye dönük oklar havada uçuşuyor. Başlangıç 2002. Asker, 2002’de erken seçim kararının alınmasında Bahçeli’yi sorumlu görüyor. İkincisi, Gül’ün seçimi için TBMM’ye katılmasında, Bahçeli’yi yine eleştiriyor. Bahçeli ile AKP arasında bağlantı kuruluyor.

Asker gerçekten böyle mi düşünüyor? Bahçeli neden eleştirilerin hedefi haline geldi? İyibilgi.com bu tartışmayı Ömer Lütfi Mete ile konuştu. İşte Mete’nin verdiği yanıtlar…

Devlet Bahçeli'nin Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması konusunda yardımcı olduğu tartışması yapılıyor. Yalçın Doğan'ın yazdığına göre asker de "Türkiye bugüne nasıl geldi" diye sorgularken oklarını Bahçeli'ye yönlendiriyor. Bu senaryo gerçekçi mi?

Türkiye’nin bugüne gelmesinden ne anlıyoruz elbette önce bunu sorgulamalıyız. Herkes farklı bir şey algılıyor. AK Parti’nin aldığı yüzde kırk yedilik oy bir hadisedir. Türk siyasetinde bir gelenektir bu. İlk seçimi kazanan sağ partiler genellikle ikinci seçimi de kazanır. Ancak AK Parti’nin ilk seçimi kazanması Sayın Bahçeli’nin aniden seçim kararı alması ile ilgilidir elbette. Bu noktada payı vardır yani. Ama gazetecilerin ortaya attığı bu senaryonun değeri yok bence. Bu senaryoyu ortaya koymak, askerin oklarını Bahçeli’ye yönelttiğini söylemek bence bir çağrıdır. Bu “Genelkurmay sen gel Bahçeli’den hesap sor” çağrısıdır. Bunu yanlış ve değersiz buluyorum.

Devlet Bahçeli’nin neden erken seçim kararı aldığına dair elimizde net bir bilgi yok değil mi?

Hayır yok, ama bu kararın alınmasında bir çok neden olabilir. 2002’de Bahçeli’nin seçim kararı almasında askerlerin de telkini etkili olmuş olabilir. Kimi dış güçlerin dolaylı yönlendirmesi de bu seçim kararında etkili olabilir. O güne kadar hep istişare ile hareket eden Devlet Bahçeli’nin bir gün kalkıp 3 Kasım’da seçim yapacağız demesi AK Parti iktidarı için kilit rol taşıyor. Belki şu da gerçekleşmiş olabilir. Bir takım kişiler kendisine gelip, “seçime git yüzde yirmi alırsın devam edersin” demiş olabilir.

Eleştiri oklarının Bahçeli’ye dönmesinin bir sebebi seçim öncesi oluşan beklentiler olabilir mi? Çünkü seçim öncesinde CHP ile MHP’nin birlikte hareket edeceği beklentisi oluşmuştu. Hatta Hıncal Uluç bir yazısında bu beklentisinin hayal kırıklığı ile sonuçlandığını anlatıyor. Seçim öncesinde MHP’ye yönelik böyle bir beklenti oluşmuştu. Ancak MHP yönetimi de bunu yanlışlayan hiçbir şey söylemedi. Yani bu algıyı besledi. Şimdiki eleştirilerin sebebi bu hayal kırıklığı olabilir mi?

Kendi adıma bu tartışmayı gerekli görmüyorum. MHP’nin CHP ile hareket etmesi hoşuma gitmezdi benim. Zaten CHP var. O zaman MHP’ye gerek kalmazdı. Yalçın Doğan’ların Hıncal Uluç’ların beklentisi dahilinde davranan MHP’ye ne gerek var… Ha MHP iyi mi yönetiliyor, hayır. Bahçeli’den lider olur mu, hayır. MHP’nin kendi politikası var mı, hayır. Ama bu başka bir tartışma konusu.

Son olarak şunu soralım… Askerin Bahçeli’yi suçladığı fikrine katılıyor musunuz?

Genelkurmay bir siyasi için niye böyle düşünsün ki, ne hakla düşünsün. Bahçeli’yi sevmiyorum diyelim. Ama böyle diye Genelkurmay fatura mı kessin Bahçeli’ye. Genelkurmay böyle bir makam mıdır. Gazetecilerin askeri bu işe bulaştırma hevesini görünce midem bulanıyor.

www.iyibilgi.com

Bu haber 3,540 defa okundu.