Karaalioğlu: Bu işi kelle koltukta yapıyordu
27 Haziran 2014 09:47 tsi
Tasarı muhakkak suretle gerekliydi diyen Mustafa Karaalioğlu, Hakan Fidan'ın bu işi kelle koltukta yapmış olduğunu hatırlattı.
'Yeni Türkiye' programında Ali Bayramoğlu moderatörlüğüde Mustafa Karaalioğlu ve İbrahim Kiras ile çözüm tasarısı ve Cumhurbaşkanı seçimi konuları tartışıldı.
KÜRT TARAFI ADIM ATILMAMASINDAN ŞİKAYETÇİYDİ
İbrahim Kirasın çözüm sürecinde iyi noktaya gelindiğini belirtti. Kiras, Kürt tarafının hükümetin vermiş olduğu adımlardan bir süredir şikayetçi olduğunu, bu yasa paketiyle bunun çözümlenmiş olduğunu söyledi. Kiras şunları söyledi:
Çözüm süreci geçen süre içinde belli bir aşamaya geldi. Birçoklarının belki de ummadığı kadar olumlu bir noktaya geldi. Siyasi Kürt hareketlerinin de büyük ölçüde aslında karşılandığını söylemek lazım. Özellikle Kürtçe eğitim en fazla tartışılan konuydu. Yıllarca bu tartışmaya enerjimizi verdik ve en sonunda bir formülle o bile çözümlenebildi.
Fakat iki tarafından da bazı psikolojik bariyerler var önlerinde. Bunun aşılması da icap ediyor. Özellikle Kürt tarafı hükümetin söz vermiş olduğu adımları atmadığından bir süredir şikayetçi. Onların bir kısmı belki bu yasa paketiyle çözümlenmiş olacak."
O ESKİ KAVRAMLARI KONUŞAMAYIZ
Çözüm tasarısının hükümetin çözüm arzusunu gösteren bir belge olduğunu söyleyen Mustafa Karaalioğlu, Kürt sorunun çözülmesiyle Türkiyenin çözüm tecrübesinin önemli kilometre taşlarından birisi olacağını belirtti. Karaalioğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
Türkiyenin çözüm arzusunun, bilhassa da hükümetin bu arzuyu taşıyor oluşunun bir nişanesi olarak fevkalade önemli. Bu metin, bu belge inşallah Kürt sorunu çözüldüğünde Türkiyenin çözüm tecrübesinin önemli kilometre taşlarından birisi olacak. Yani Türkler bu işi böyle çözdüler derken sayılacak maddelerden bu olacak. Bu yasa hem bir güvenlik sağladı, yasal güvenlikten daha önemli ne sağladı? Bu işin aktörlerine hem hükümet, devlet kanadı bir tanım getirdi. Ama hepsinden daha önemlisi Kürt siyasal müzakareci, taşıyıcıya veyahut da Öcalanın bir şahsı manevisine bir tanım getirdi. Şimdi bundan sonra pişmanlık yasasıydı, şuydu buydu gibi o eski kavramları konuşamayız.
Bu kadar cesur bir adım atıyorsa hükümet bu yola çözüm makinasını bu yolda yürütebilir.
HAKAN FİDAN KELLE KOLTUKTA BU İŞİ YAPIYORDU
Tasarı muhakkak suretle gerekliydi diyen Mustafa Karaalioğlu, 'Oslo görüşmeleri yüzünden Hakan Fidanın hapse girecekti' dedi..
Şu açıdan çok önemli; bu kişiler öyle bir noktada ki, üç gün sonra bunlara terörist muamelesi yapılabilir yani. Milletvekili mebus olsalar bile yapılabilir. Ya siz ne görüşüyordunuz kardeşim burada. Bütün çatı yıkıldı, masa yıkıldı, dosya dağıldı siz orada ne işler çeviriyordunuz. Gelin bakalım buraya bölücüler, bilmem neler. Bu işin dairesine giren herkese bu yafta yapıştırılabilir. Türkiyenin böyle bir gel-giti var. Dolayısıyla bu muhakkak surette gerekli bir şey. Bugüne kadar bizzat Hakan Fidan kelle koltukta bu işi yapıyordu adam. Yani bu yüzden hapse girecekti hatırlayalım Oslu görüşmeleri yüzünden. Dolayısıyla bu çok gerekli bir şey.
TÜRKİYEDE SEMBOLİK CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ YOK
Türkiyede sembolik Cumhurbaşkanlığı sistemi olmadığını söyleyen Ali Bayramoğlu, Tayyip Erdoğanın da oraya çıkması halinde bu yetkileri kullacağını söyledi.
Halkın doğrudan seçeceği Cumhurbaşkanı ve bu Cumhurbaşkanı güçlü bir siyasi lider olacak, eğer Tayyip Erdoğan olursa. Burada yeni bir siyasi durumu ve yeni bir siyasi meşruiyeti devreye sokuyor. Bu kendi başına son derece güçlü. Bunun etkisinden bahsediyorsan %100 katılıyorum. Nitekim Başbakan en son seçilmiş Başbakan, seçilmiş Cumhurbaşkanı ülkeyi birlikte yönetecekler dedi. Ben Cumhurbaşkanı yetkilerine baktığım zaman yürütmeye ve yasamaya ilişkin yetkileri vardır. Ve bunlar temel olarak devletin işleyişi ve devletin kadrolarının şekillenmesi yetkisi üstüne kurulur. Yani üçlü kararnamede atacağı imza Başbakanının bir müdürün atanmasına kadar, devletin işleyişine müdahale etmesi ama devletin ana kadrlarının şekillenmesinde de bir yetkiye sahip olduğunu söyler. Bunun dışında Cumhurbaşkanının tek bir icrai yetkisi yoktur. İcrai yetkiden kast ettiğim şu; yani bir siyasi program, bu siyasi programın devreye sokulması ve bundan dolayı taşınacak sorumluluk. Şöyle de diyebiliriz; bizim Cumhurbaşkanlık sistemimiz başka parlamenter sistemlerdeki gibi sembolik bir Cumhurbaşkanlığı değildir. Devlete, siyasetin üstünde baskı kursun diye verilmiş özel misyoner bir Cumhurbaşkanlığı modelidir bu. Şimdi bu modeli nasıl kullacak Cumhurbaşkanı sorusunun bence yanıtını aramaya gerek yok. Bugüne kadar kim, nasıl bu yetkileri kullandıysa, Tayyip Erdoğan da oraya çıkarsa bu yetkileri kullacaktır.
yirmidörthaber.com
Bu haber 888 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle