En Sıcak Konular

Ban Ki-mun'dan 6 maddelik yol haritası

27 Haziran 2014 09:15 tsi
Ban Ki-mun'dan 6 maddelik yol haritası BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'dan Suriye'deki savaş için 6 maddelik yol haritası...

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun Habertürk için yazdı:

Suriye'deki korkunç savaş daha da şiddetlenerek akan kanın ülke sınırlarının dışına taşmasına yol açıyor. Hâlâ kötü sonuçlar doğuran bir hesapta ısrar edildiği görülüyor: Tarafları silahlandırmak ve ihtilafın daha da şiddetlenmesini izlemek. Uluslararası toplum Suriye halkını yalnız, bölgeyi de zulüm ve kriz sarmalının içinde bırakamaz.
 
Bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 150 binin üzerine çıkmış olmalı. Hapishaneler ve derme çatma tutukevleri erkek, kadın ve hatta çocuklarla dolup taşıyor. Yargısız infaz ve işkence yaygın olarak görülüyor. İnsanlar açlık ve uzun süredir görülmeyen hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Tüm yerleşimler, insanlığa mal olmuş muhteşem mimari eserler ve kültürel miras enkaz altında kaldı. Suriye gittikçe başarısız bir devlet (failed state) haline geliyor.
 
Birleşmiş Milletler ihtilafın yıkıcı etkisine çözüm bulmak için büyük çaba harcıyor. İnsani çabalarımız hayat kurtarıyor ve çekilen acıları azaltıyor. Ne var ki, nihai hedefimiz olan ihtilafın sona erdirilmesi hala sağlanabilmiş değil. Irak'ta şiddet ve mezhep temelli gerginliğin patlak vermesi, Suriye'de az da olsa barış için var olan umutları daha da muğlak hale getiriyor. Bu iki büyük ülkenin huzuru ve bütünlüğü tehlikeye girdi.

6 MADDELİK YOL HARİTASI
 
Şu altı madde çözüm için ilkeli ve kampsamlı bir yol haritası oluşturabilir.
 
* İlk olarak şiddet sonlanmalıdır. Yabancı güçlerin, Suriye'de acımasızlıklarına devam eden, insan hakları ve uluslararası hukuku açıkça ihlal eden taraflara silah vermeyi sürdürmesi sorumsuzca bir davranıştır. Güvenlik Konseyi'nden silah ambargosu uygulamasını istedim. Taraflar müzakere masasında mutlaka karşılıklı olarak yerlerini alacaklar. O zamana kadar kaç kişinin daha ölmesi gerekiyor?
 
* İkinci olarak insanların korunması sağlanmalı. Birleşmiş Milletler büyük bir insani yardım çalışması yürütüyor. Ancak hükümet yardımların dağıtılmasının önüne ölçüsüz engeller çıkarıyor; yardım konvoylarından tıbbi malzemeleri çıkarıyor ve muhalefe yakın olduğunu düşündüğü toplumları bilinçli olarak açlığa mahkum ediyor ve toplu şekilde cezalandırıyor. Bazı isyancı gruplar da aynı şekilde hareket ediyor. Dahası, uluslararası topluluk, yardımların gerçekleşebilmesi için gerekli olan mali kaynağın sadece üçte birini sağlayabilmiş bulunuyor. Kuşatmaların kaldırılması ve insani yardımın kısıtlama olmaksızın hem iç bölgelerden hem de uluslararası sınırlardan geçmesine izin verilmesi yönündeki çağrımı yapmaya devam ediyorum.
 
* Üçüncü olarak ciddi bir siyasi süreç başlatılmalı. Savaşan taraflar, dünyanın önde gelen iki diplomatının, Kofi Annan ve Lakhdar Brahimi'nin canla başla yürüttükleri girişimleri sistematik bir şekilde engellediler. Bu ay başında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sürece bir darbe daha indirdi. Ayrıca güvenilir seçimler için gerekli olan asgari standartları yakalamanın da çok uzağında kaldı. Suriye'de siyasi çözümün sağlanması ve yeni bir Suriye'ye geçiş için yeni bir Özel Temsilci atamaya hazırlanıyorum. Bölgesel ülkelerin bu savaşın sona erdirilmesinde özel bir sorumluluğu bulunuyor. İran ile Suudi Arabistan arasında son günlerde yapılan temasları memnuniyetle karşılıyorum. Umuyorum ki güveni inşa ederler ve Suriye, Irak, Lübnan ve diğer yerlerdeki yıkıcı rekabeti tersine çevirirler. Suriyeli sivil toplum grupları toplumun dokusunu birarada tutmak ve dayanışma ve iletişim için kanallar açmak amacıyla cesur çabalar ortaya koyuyorlar.
 
* Dördüncü olarak işlenen ciddi suçların cezasız kalmaması gerekiyor. Geçtiğimiz ay, ihtilafın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) gönderilmesi konusundaki karar Güvenlik Konseyi'nden geçmeyi başaramadı. UCM'ye hayır diyen üye ülkelere soruyorum, eğer suçların cezasız kalmamasını istiyor iseniz o zaman siz inanılır bir alternatif sunun. Adaletin yerini bulması ve suçlarının cezasız kalmaması Suriye halkının hakkıdır.
 
* Beşinci olarak Suriye'deki kimyasal silahların bitirilmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) beyan edilen malzemelerin imhası ve ülke dışına çıkarılması konusunda birlikte çalışıyor. Birçok üye ülke savaş yaşanan bir bölgede gerçekleştirilen bu zorlu görev için hayati öneme sahip kaynaklarını tahsis ediyor ve destek veriyor. Şimdi bu malzemeler Suriye dışındaki tesislerde imha ediliyor. Suriye'deki öldürme olaylarının hemen hemen tamamı konvansiyonel silahlarla gerçekleşmiş olsa bile kimyasal silahların üretiminin ve kullanılmasının küresel normlar çerçevesinde yasaklanması büyük önem taşıyor.
 
* Altıncı olarak, aşırı uç grupların yarattığı tehditler dahil olmak üzere ihtilafın bölgesel yönünün ele alınması gerekiyor. Her iki tarafın da yanında şavaşan yabancı savaşçılar bulunuyor ve ve böylece hem şiddet hem de mezhepsel kin artıyor. Ne Suriye hükümetinin tüm muhalif grupları terörist olarak göstererek şeytanileştirmesine körü körüne inanmalıyız ne de Suriye'deki terörist tehditi görmemezlikten gelmeliyiz. Dünya El-Nusra ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)'nin mali ve diğer kaynaklarının yok edilmesi için mutlaka el birliği yapmalı. IŞİD Irak'ta da toplumun tüm kesimleri için tehdit oluşturuyor. Hem siyasi hem de dini bölgesel liderlerin itidal çağrısı yapması hem de saldırı ve misilleme sarmalının önüne geçilmesi gerekiyor.
 
ASKERİ YOL ÇÖZÜM GETİRMEZ
 
Şu an, Suriye'de savaşın bitmesinin önündeki en büyük engel, savaşın askeri yollardan kazanılabileceği inancı. Suriye hükümetinin "kazanıyor" olduğuna dair söylemi kabul etmiyorum. Yoğun olarak sivillerin yaşadığı mahallelere hava saldırıları yapmak yoluyla toprak elde edilmesi bir zafer değildir. Kuşatma altındaki toplumları teslim olmaya zorlamak zafer değildir. Bir taraf kısa bir süre için duruma hakim olsa bile bunun için ödenen bedel ileride yaşanacak ihtilafların tohumlarını ekecektir.
 
Tehlikeli mezhepsel gerginlik, mültecilerin sayısındaki büyük artış, her gün gerçekleşen gaddarlıklar ve yayılan istikrarsızlık Suriye'deki iç savaşı küresel bir tehdit haline getiriyor. Bugün Suriye'de harabeye dönmüş manzaranın karşısında söz konusu olan savunduğumuz tüm değerler, Birleşmiş Milletler'in varlık nedenleridir. Uluslararası topluluk, özellikle de Güvenlik Konseyi için, sorumluluklarını yerine getirmenin zamanı çoktan geçti bile.




Bu haber 542 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,236 µs