Obezlerin sayısı açları geçti

0 0 0000 00:00 tsi
Yakın geçmişin açlıktan kırılan dünya tablosu, hızlı bir değişimle şişman bir dünyaya dönüştü. Uzmanlar çözüm için çok radikal kararlar peşinde: Kalori başına ekstra vergi konulursa, insanlar az kalorili olana yönelir!

Dünyadaki obez sayısı, aç sayısını geçti. Halihazırda dünyada 1 milyar obez ve 800 milyon aç yaşıyor. Avustralya'daki Uluslararası Tarım Ekonomistleri Birliği'nin yıllık konferansında, bu çarpıcı verilerden hareketle hükümetlerin, uluslarının beslenme alışkanlıklarını değiştirecek ekonomik stratejiler geliştirilmesi önerildi.
Açlıktan kırılan bir dünyadan, şişmanlar dünyasına geçiş, dramatik bir hızla gerçekleşti. ABD'li Prof. Barry Popkin, "Bugün obezite, yetersiz beslenmeden daha büyük bir sorun halini almaya başladı. Üstelik dünyada açlık yavaş yavaş azalırken, obezite son hız yayılıyor" diyor. Popkin, obezite salgınının zengin ülkelerden yoksul ülkelere kaymakta olduğunu ve sadece şehirlerde değil kırsal alanlarda da arttığını söylüyor.
Çin bu değişimin tipik bir örneği. Ülkede tahıl ağırlıklı beslenmeden hayvansal ürünlere geçilmesi, bunun yanında motorlu taşımanın artması ve televizyon izleme alışkanlığının yaygınlaşmasıyla daha hareketsiz bir yaşama yönelinmesi, obeziteyi artıran etmenler olarak göze çarpıyor.
Popkin, birçok ülkenin obezite tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ve hükümetlerin, yiyecek fiyatlarında düzenlemelerle halkın beslenme alışkanlıklarında değişiklik yaratmaya çalışması gerektiğini söylüyor:
"Örneğin, bir içecekteki her bir kalori başına ekstra vergi koyarsak insanlar daha az kalorili içeceklere yönelecektir. Öte yandan, meyve ve sebze üretimini sübvanse edersek insanlar bunlardan daha çok tüketecek, dolayısıyla daha sağlıklı beslenme rejimine geçecektir."

Japonya'yla Amerika'nın 'kilo' farkı

Minnesota Üniversitesi'nden Prof. Benjamin Senauer ise ABD ve Japonya arasındaki yaşam tarzı farklılıklarını inceleyen bir araştırma yapmış. Çalışma, yiyecek ve ulaşım ücretlerindeki farklılıkların, o ülkedeki obezite oranını nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Japonya obezitede dünyada en düşük, ABD ise en yüksek oranlara sahip ülkelerden. Senauer, "Japonya'da bir ailenin gelirinin yüzde 25'i yiyecek harcamasına gidiyor, bu rakam ABD'de yüzde 14. ABD'de yiyecek dünyanın birçok yerine göre çok daha ucuz. İkinci faktör de ulaşım. Japon şehirleri etkili kamu taşımacılığı ve yürüme esas alınarak düzenlenmiş, oysa Amerikan toplumunda mümkün olduğu kadar az yürüyüp her yere otomobille gitmek esas" diyor.
Ortalama bir Japon günde 6.5 kilometre yürürken, ABD'li yetişkinlerin dörtte biri günde sadece 1000 ila 3 bin adım atıyor. Senauer, zamanla kalori ve yağ fiyatının göreceli olarak düştüğünü,öte yandan teknolojinin işyerinde fiziksel aktivitenin önüne geçtiğini söylüyor. Birçok Amerikalı için yeterince fiziksel aktivite yapmak bilinçli bir irade gerektiriyor. Üstelik egzersiz yapmak çoğu zaman maddi açıdan da külfetli. İnsanların bunun için bir spor salonuna üye olması gerekiyor.
Konferansta, obezitenin beraberinde getirdiği kronik hastalık ve erken ölüm riskleri üzerinde de duruldu. Şişman ya da zayıf olmanın bir yaşam tarzı tercihi değil, aksine bir ölüm kalım meselesi olduğu ise altı çizilerek vurgulandı.

AFP

Bu haber 359 defa okundu.