Kılıç, Balyoz için konuştu: Kanıt yok, belge yok!
20 Haziran 2014 10:14 tsi
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç Balyoz davasında 'adil yargılanma hakkının ihlal edildiği' yönelik verilen kararla ilgili konuştu.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç, Balyoz ve Hanefi Avcı davalarının kararlarının gerekçesine ilişkin konuştu.
Kılıç, Balyoz için "Adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir, bunun giderilmesinin tek yolu, yargılanmanın yenilenmesidir, başka yolu yok!" dedi. AYM Başkanı, Hanefi Avcı kararının nedenin ise, "uzun tutukluluk süresi" olarak açıkladı.
Hürriyet gazetesi yazarı Taha Akyol, Haşim Kılıç'ın Balyoz davası kararına ilişkin açıklamalarını "Balyoz yeniden" başlıklı yazısı şöyle:
Anayasa Mahkemesinin Balyoz ve Hanefi Avcı davalarına ilişkin kararlarının gerekçesini Başkan Haşim Kılıça sordum.
Zira açıklanan kararlar çok kısa. Sayın Kılıçın verdiği bilgileri okurlarımla paylaşıyorum.
TANIKLAR DİNLENMELİYDİ
Açıklanan kısa karara göre, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalmanın dinlenmemiş olması adil yargılanma hakkının ihlalidir.
Dosyada dinlenmeyen başka tanıklar da var; bu ikisinin neden önemli olduğunu Sayın Kılıç şöyle anlattı:
DOSYADA BELGE YOK
Mahkeme kararında darbe teşebbüsünün yapıldığı fakat gerçekleşmesini Genelkurmay Başkanı Org. Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yalmanın önlediği açıkça belirtiliyor. Mahkeme bu bilgiyi nereden öğrenmiş, kanıtları nedir? Dosyada bunu gösteren bir belge yok. Bu durumda Özkök ve Yalmanı tanık olarak dinlemek, onlara sormak gerekirdi. Mahkeme kararında bu kadar önemli oldukları belirtilen Özkök ve Yalmanın tanık olarak dinlenmesi belki de davanın esasını etkileyecekti. Bu bakımdan, savunma tarafı da istediği halde bu iki önemli tanığın dinlenilmemiş olmasını, ihlal kabul ettik.
Kılıçın bu sözleri yorumu gerektirmeyecek kadar açık. Kılıçın sözleri şöyle:
SADECE USUL AÇISINDAN BAKTIK
Biz dijital deliller geçerlidir veya geçersizdir diye bir inceleme yapmadık, karar vermedik. Bu konu tamamen Yargıtayın yetkisi dahilindedir, bizim yetkimiz yoktur. Bizim yaptığımız inceleme, mahkûmiyete esas olacak kadar davada önemli olan dijital delillerin mahkemede yeterince tartışılmamış, savunmanın yaptığı şikâyetlerin giderilmemiş olmasıdır. Yani sadece usul açısından.
RAPORLAR ÇELİŞKİLİ
Kılıç, dijital deliller konusunda dosyada çok sayıda teknik rapor bulunduğunu söyledi: Bunların 4ü bilirkişi raporu, diğerleri savunmanın mahkemeye sunduğu uzman raporları. Aralarında önemli çelişkiler var. Mahkeme, uzman raporlarına taraflı, hâkimin yetkisine müdahale niteliğinde diyerek itibar etmemiş. Halbuki çelişkileri gidermek için nihai teknik inceleme yapılması gerekirdi.
Sayın Kılıç, mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararının gerekçesinde delillere atıf yapılırken çelişkiler olduğunu da belirtti.
TÜM SANIKLARIN DURUMUNU ETKİLER
Sayın Kılıçın belirttiği önemli bir husus da şu: Tanık dinleme ve delillerin tartışılmasındaki noksanlar, 236 sanığın tamamının durumunu etkileyebilir niteliktedir.
Onun için, dosyanın tümü bakımından adil yargılanma hakkının ihlali söz konusudur.
Bundan sonrası? Sayın Kılıçın cevabı:
TEK YOL YENİDEN YARGILANMA
Adil yargılanma hakkı, bu iki noktada ihlal edilmiştir. Bunun giderilmesinin tek yolu, yargılanmanın yenilenmesidir, başka yolu yok!
Onun için kısa karar süratle yazıldı, ilgili mahkemeye gönderildi.
Anayasa Mahkemesinin kararı davanın tümünü kapsadığı için, 4. Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların tümü için tahliye kararı verdi.
A
VCI KARARININ GEREKÇESİ NE?
Anayasa Mahkemesinin Hanefi Avcı hakkındaki kararının gerekçesi, uzun tutukluluktur. Dosyası Yargıtayda bulunan Hanefi Avcının bu kadar tutuklu bulundurulması adil yargılanma hakkının ihlali olarak görüldü.
Gerçekten, dosya tamamlanmış, Yargıtaya gelmiş, delilleri karartma söz konusu olamaz. Hanefi Avcı gibi bir şahsiyet, tahliye edilince yasadışı eylem mi yapacak? Avcının bugüne kadar tutuklu bulundurulması hata idi.
ANAYASA MAHKEMESİ EVRENSEL HUKUKA GÖRE YAPILANDI
Türkiye olarak evrensel hukuk, tarafsız yargı, adil yargılanma hakkı gibi yüksek hukuki değerlerin önemini yaşayarak öğreniyoruz.
Bunda Anayasa Mahkememiz öncü rolü oynamaktadır. Zira 2010 referandumuyla Anayasa Mahkemesi evrensel hukuka göre yapılandı, kararlarını da AİHM içtihatlarına göre veriyor. Hükümeti sinirlendiren iptal kararlarını da, bireysel başvuru kararlarını da.
AYM TÜRKİYE'NİN ONURU OLACAK
AİHM ile yapılan mutabakatın süresi dolduğunda, inanıyorum ki, Türk Anayasa Mahkemesi de Alman, Fransız, İspanyol anayasa mahkemeleri gibi Evrensel hukuku uyguluyor denilerek onurlandırılacaktır.
Bu Türkiyenin de onuru olacaktır.
Tarafsız ve bağımsız yargıyı savunma konusunda herkes Anayasa Mahkememizi emsal almalıdır, bağımsızlığını hayli zedeletmiş olan HSYK dahildir buna.
Bu haber 697 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle