ABD Irak'ta seçenekleri değerlendiriyor
17 Haziran 2014 12:17 tsi
ABD, Irak'ta IŞİD terör örgütüyle nasıl daha etkili mücadele edilebileceği konusunda birçok seçeneği gözden geçiriyor ama asıl beklentisi Iraklı liderlerin siyasi birlik oluşturması.
"Demokrasi getirme" gerekçesiyle 2003 yılında Irak'ı işgal eden ABDnin, Saddam Hüseyin'in iktidardan uzaklaştırılmasıyla ülkedeki tüm mevcut kurumları yok etmesinin, aradan 11 yıl geçmesine rağmen Irakta istikrar ve düzenin kurulmasına engel olduğu belirtiliyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın, 2011 yılında Irak'tan ABD askerlerinin tamamını çekmesi ve Irakta mezhepsel ayrılık ve çatışmaların tüm hızıyla devam etmesine son günlerde IŞİD'in yaydığı tehdit de eklenince, bu ülkenin geleceğine yönelik kaygılar daha da derinleşmeye başladı. IŞİD'in Irakta ilerlemesi, son günlerde Ukrayna ve Suriyeye odaklanan ABDnin ilgisini tekrar bu ülkeye çevirdi. Ancak IŞİD ile mücadelesinde ABDnin Irak'a ne tür bir destek sağlamayı planladığı henüz netlik kazanmadı.
ABD'nin seçenekleri
Washington'da son günlerde birçok seçenek üzerinde konuşuluyor. ABD'nin Iraka asker göndermesinin ise söz konusu olmadığı pek çok kez dile getirildi.
Her ne kadar Kongredeki bazı Cumhuriyetçiler bu seçeneğin masadan kaldırılmasına sıcak bakmasa da savaş bitiren başkan olarak yola çıkan Obamanın savaş başlatan başkan" olmak gibi bir miras bırakmaya niyeti yok. Bunun yanında ne Amerikan halkı ne de ordusu yeni bir savaşa girmek veya eski harp bölgelerine gitmek istiyor.
Değerlendirilen diğer bir seçenek IŞİDin bulunduğu bölgeye insansız hava araçlarıyla bombardıman yapılması. Irak Başbakanı Nuri El Malikinin bu yönde talebi olduğu bilgisi basına sızdı. Obama da konuyla ilgili soruya tüm seçenekler masada yanıtını vererek açık uç bıraktı. Ancak IŞİD mensuplarının ele geçirdikleri yerlerde sivil halka karışarak dolaşması hava saldırısını zorlaştırıyor, sivil ölümlere yol açma tehlikesi yaratıyor, halkın daha fazla tepkisini çekme riski taşıyor.
Üçüncü seçenek ABD'nin zaten yaptığı askeri yardımları artırması ve Irak güçlerinin kapasitesini yükseltmesi. Ancak ABDnin ciddi kaynak ayırdığı Irak askerlerinin IŞİD tehdidi karşısında, ellerindeki Amerikan silahlarını ve teçhizatlarını bırakıp kaçmaları, ABD için bu konuda önemli soru işareti doğuruyor. Bunun yanında, askeri yardımın artırılması yönünde karar verilse dahi, bunun bir günlük iş olmayıp kısa ve orta vadeli süreci kapsaması da acil IŞİD tehdidi karşısında bu seçeneğin etkinliğine yönelik soru işareti yaratıyor. Bu noktada da Irak güvenlik güçlerine destek için sadece ekipman ve mali destek yoluna mı gidileceği, yoksa buna ek olarak eğitim için daha fazla ABD askeri personelinin mi gönderileceği de cevaplanması gereken diğer bir soru.
Kilit mesele siyasi uzlaşı
ABD yönetimi, askeri eylemde bulunsa dahi, Iraktaki istikrar ve düzenin yalnız ABDnin harekete geçmesi veya güvenlik alanındaki adımlarla aşılamayacağı görüşünde. Obamanın geçen cuma Irak'la ilgili yaptığı konuşmasının özeti de önce Iraklı liderlerin bir araya gelmesi ve uzlaşı sağlaması üzerineydi.
ABDnin Iraktaki seçeneklerden hangisiyle yoluna devam edeceği Maliki ve diğer liderlerin Irakın birliğine yönelik atacakları adımlara bağlı olacak.
Maliki, şu ana kadarki politikasıyla bu noktada kapsayıcı olabilecek bir öngörü sunmuyor ama ABD ve müttefiklerinin elinde de Maliki dışında başka bir seçenek şimdilik bulunmuyor. Amerikalı uzmanlar da aynı şekilde düşünüyor.
Center for American Progress düşünce kuruluşunda kıdemli uzman Lawrence Korb, AAya verdiği demeçte, ABDnin ilk yapması gerekenin ya Malikinin kendine çeki düzen vermesini ya da kapsayıcı bir hükümet oluşturulmasını sağlamak olduğunu çünkü Iraktaki Sünnilerin Malikiyi desteklemediğini ve IŞİDi kötünün iyisi olarak gördüğünü söyledi.
Irakta birlik olmadan ne yapılırsa yapılsın şu anki durumun daha iyiye gitmeyeceğine işaret eden Korb, ABDnin elindeki seçeneğin ise Irak güvenlik güçlerine yardım etmek olduğunu kaydetti. Korb ancak Malikinin doğru adımlar atması halinde ABDnin havadan da destek sağlayabileceği görüşünü dile getirerek Yönetimin yerinde olsam, hava saldırısı konusuna Maliki kapsayıcı bir yaklaşım sergilemeye başlayana kadar girmezdim. Çünkü bu insanları daha fazla husumete sürükler diye konuştu.
Atlantic Council uzmanlarından Faysal Itani ise Maliki konusunda farklı düşünüyor.
Itani, Sorunun bir parçası Maliki olsa da böyle bir zamanda ABDnin Malikiyi desteklemekten başka seçeneği yok. Maliki, şunu, bunu yapmadıkça desteklenmesin gibi birçok ses çıkıyor ama ABD ne yapacak, Malikiyi kendi başına bırakacak ve Bağdatı da IŞİDe mi verecek? dedi. Itani, IŞİDin bertaraf edilebileceğini ama Irakta siyasi çözüm olmadıkça Sünni militan sorunuyla baş edilemeyeceğini kaydetti.
Brookings Enstitüsü Doha Center Direktörü Salman Şeyh, Irak'taki sorunun çözümünde bölgesel ve uluslararası yaklaşım sergilenmesi gerektiğini dile getirdi.
ABDnin Türkiye, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkelerle Irakta ulusal birlik kurulması yönünde çalışmalar yaptığını ifade eden Şeyh, Bu da Malikinin günlerinin sayılı olduğu anlamına geliyor değerlendirmesinde bulundu.
Irakta Sünnilerin aşırılık yanlılarına daha yakın durmalarının Maliki'den kaynaklandığını söyleyen Şeyh, Problemin büyük parçalarından biri Maliki. Bu, Malikinin iktidarda kalmasının gerçekten duruma yardım edip etmediğini ciddi anlamda tekrar düşünmek için iyi bir zaman dedi.
aa
Bu haber 510 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle