''Alman Gazetesi 'biz düşünüyoruz, Türkler yapıyor' dedi''

11 Haziran 2014 08:54 tsi
İçişleri Bakanı Efkan Ala gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İçişleri Bakanı Efkan Ala dünyanın en önemli ikinci-üçüncü havaalanı için Alman Gazetesi'nin 'biz düşünüyoruz, Türkler yapıyor' ifadelerini aktardı.

24 TV'de Yaşar Taşkın Koç moderatörlüğünde Hatem Ete ve Mustafa Kartoğlu'nun 'Siyaset 24' programında İçişleri Bakanı Efkan Ala gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
 
HİÇ KİMSE AK PARTİ'NİN BAYRAKLA İLİŞKİSİNİ DEĞERLENDİREMEZ

Bayrak olayının Türkiye'nin çokça tanık olduğu bir provokasyon olduğunu söyleyen Bakan Efkan Ala şunları söyledi: "Bayrak olayı aslında Türkiye'nin tarihinde çokça tanık olduğu ve çoğu kere sonuç aldıkları ama bu sefer sonuç alamadıkları ispatlı provokasyondur. Çok açık bir biçimde ekranlarda tamamen ispati kendi içerisinde olan, artık provokasyon olup olmadığını tartışmaya mahal bırakmayacak biçimde açık olan bir provokasyon uyguladılar. Böyle bir provokasyonun çok ciddi tepki doğuracağı açık ortadadır. Bunun üzerinden AK Parti'yi, bizlerin bayrakla ilişkisine dair cümle kurabilecek bir konumda değildir. Cümle kurabilecek ve değerlendirme yapabilecek bir durumda değildir. Bizler hükümet olarak da derhal duruma vaziyet edip hem İçişleri Bakanlığı olarak, hem Hava Kuvvetleri Komutanlığı doğrudan soruşturma başlatarak meseleyi ciddiyetle, olabilecek en ciddi biçimde ele aldık.

SUÇU İŞLEYEN VE İŞLEMEYE SEBEP OLANLAR CEZALANDIRILACAKTIR

Efkan Ala, böyle bir olayın olması ile bazı görevlilerin görevini yapmadığını belitti. Ala, suçu işleyenlerin ve suçun işlenmesinde görevini yerine getiremeyenlerin cezalandırılacağını söyledi.

"Bu kadar duvarı, bu kadar tel örgüyü neden yaparsanız? Orada güvenlik birimlerini hem dışarıda, hem içeride neden koyarsınız? Eğer bunların hiçbirisi bir tehlike değilse, bunlar hiç akla gelecek şeyler değil ise o zaman bunları oraya koymazsınız zaten. Koyduğunuza göre o görevliler görevlerini yapacaklar. Görevliler görevlerini yapmadıkları zaman ne yaparsınız? Onları görevden alırsınız, soruşturma yaparsınız ve cezalandırırsınız. Burada sonuç olarak böyle bir vakıa olduğuna göre sorumlular vardır, cezalandırılması gereken görevliler vardır ve bazı görevliler görevlerini yapmamışlardır. Eğer idari organizasyonda bir problem varsa da o soruşturma sonucunda ayrıca ortaya çıkar ve gereği yapılır. Burada bütün milletimizin nefretini celbeden bir hadise ortaya çıkmıştır. Devlet bir bütün olarak insanların suç işlemesini garanti edemez ama şunu garanti eder; önlemek için her türlü tedbir alınacaktır. Bir de önleyemediği zaman adli mekanizmalarca ya da idari mekanizmalarca, ya da ikisi birden harekete geçerek cezalandırılacaktır. Hem suçu işleyenler, hem de o suçun işlenmesine bir şekilde kendi görevlerini yeterince yapamayarak sebep olanlar. Bu da gecikmeksizin, tereddüte mahal bırakmaksızın hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak bir şekilde Türkiye'de bizler tarafından, hükümet tarafından, Hava Kuvvetleri tarafından, ilgili birimler tarafından yapılıyor. "

TÜRKİYE BU SORUNLARI ÇÖZERSE 2023 HEDEFLERİ RAHATLIKLA YAKALANIR

Türkiye'nin iki temel sorununu çözmesi halinde 2023 hedeflerinin rahatlıkla yakalanacağını, 2071 vizyonuna doğru hızla yol alınabileceğini söyledi. Efkan Ala şunları söyledi:

"Devlet adamları daha önceki yıllarda da başka ülkelerin aracılığıyla görüşüyordu. Özgüven içerisinde, kendi istikrarını sağlamış Türkiye karar verdi. Neden biz kendi problemlerimizin çözümünü başkasından bekleyelim? Türkiye "biz çözelim" dedi ve teşkilatımız bu meseleyi bizzat götürmeye başladı. Aracıları devreden çıkardı. O dönemde dikkat ederseniz hemen bir saldırı oldu. Niye? En temel sorunlarından birini daha çözecek. Burada şuna çok dikkat etmek lazım; Türkiye bu iki sorununu çözer, sistemini de "Yeni Türkiye" adına layık biçimde yeniden kurgularsa 2023 hedefleri rahatlıkla yakalanır. 2071 vizyonuna doğru millet hızla yol alır."

ALMAN GAZETE "BİZ DÜŞÜNÜYORUZ, TÜRKLER YAPIYOR" DEMİŞTİ

Ekonomideki büyüme rakamlarına dikkat çeken Efkan Ala, dünyanın en önemli ikinci-üçüncü havaalanın durdurulmak istendiğini söyledi. Gezi olayları, 17-25 Aralık operasyonlarıyla istediklerini alamayınca Güneydoğu'ya döndüklerini belirtti.

"Bugün büyüme rakamları açıklandı. Evvelsi gün İstanbul'da Türkiye'nin değil, Avrupa'nın değil, dünyanın en önemli ikinci-üçüncü olacak havaalanının temelini attık. Bu ne demek? Dünyanın insanları İstanbul'dan dünyaya dağılacak demek. Onun için bir Alman gazetesinde havaalanı için "biz düşünüyoruz, Türkler yapıyor" demişler. Bu çok önemli gelişmeleri durdurmak istediler. Gezi olayları, 17 Aralık, İstanbul'da sürekli yapılmaya çalışılan işler ve bütün bunlardan da sonuç alamayınca bu tarafa döndüler."

İŞTE BAYRAK PROVOKASYONU BUDUR!

Efkan Ala, Lice olaylarının, bayrak provokasyonun asıl nedeninin uyuşturucu baronlarının olduğunu belirtti.

"Güneydoğu'daki huzurlu ortamdan zaten aşırı derecede huzursuz oldular. "Neden şehitler gelmiyor, neden anneler ağlamıyor?" bundan müthiş rahatsız olanlar devreye girdiler. İşte bayrak provokasyonu budur. Yol kesme provokasyonu budur. Arkasında uyuşturucu baronlarının olduğu Lice olaylarının asıl nedeni budur. Orada üçgen vardır; Bingöl, Bitlis ve Diyarbakır. O dağların tepesinde uyuşturucu ekilir, ticareti yapılır. Oraya operasyonlar düzenlendi geçen yıl. O operasyonlarda çok yüklü miktarda ekim alanları yok edildi. Bu sene de aynı şey yapılacak diye "asker oradan gitsin, jandarma oradan çekilsin, biz dolayısıyla buradaki işleri rahatlıkla yapalım" diyenler çoluk –çocuğu, başka şeyleri gerekçe göstererek ileri sürdüler."

O BELGENİN YANLIŞ OLDUĞUNU NEREDEN BİLİYOR?

Efkan Ala, paralel medyanın devlet biriminin görev alanıyla ilgili bir belgenin doğru olup, olmadığını nereden bilebilir sorusunu sordu. Ala, bu durumu kendi başına 'trajikomik' diye nitelendirdi.

"Bunlar nasıl bir seviyedir enteresan. Bir devlet biriminin görev alanıyla ilgili bir gazete yayın yaptığında, o devlet birimi onun doğru ya da yanlış olduğunu söyler. Eğer söylemiyorsa, tekzip etmiyorsa o belge demek ki doğrudur. Şimdi başka bir yayın organı nereden biliyor o belgenin doğru ya da yanlış olduğunu? Ertesi gün "bu belge yanlıştır, yoktur öyle bir şey" diyor. Nereden biliyor? Bilgisi ne kadar doğru? Bu kendi başına zaten trajikomik bir durumdur."
 

Yirmidorthaber.com 

Bu haber 906 defa okundu.