Taksim Dayanışması: Mücadeleden geri adım atmayacağız
6 Haziran 2014 14:45 tsi
Taksim'deki yeni yapılanma çalışmalarına karşı mücadele veren Taksim Dayanışması Platformu bu mücadeleden geri adım atmayacaklarını açıkladı.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odasında (TMMOB) Taksim Dayanışması Platformu Taksim'deki yapılaşmalarla ilgili açıklamada bulundu. Hukuk ve adaletin işlememesinde şikayetçi olduklarını dile getiren Taksim Dayanışması üyeleri de mahkemelerin verdiği kararların gereğinin yerine getirilmemesinden sitem etti. Platform adına açıklama yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Akif Burak Atlar, Taksim Meydanının yayalaştırılması adına yapılan tüm adli ve hukuki uğraşlara rağmen meydanın kolluk güçlerinin mühimmat deposu olarak kullanıldığını söyledi.
Meydanın, binlerce kolluk görevlilerinin güç ve şiddet gösterisine sahne olduğuna işaret eden Atlar, meydanın meydandan çok polis karargahı haline getirildiğine vurgu yaptı. Meydanla ilgili İmar Planı değişikliğinin Danıştay 6. Dairesinin 29.04.2014 gün, 2013/7566 Esas ve 2014/3408 sayılı iptal kararının yüksek yargı tarafından da onandığını dile getiren Atlar, ilgili kişi ve kurumlardan ilgili kararın gereğinin yerine getirilmesini istediklerini söyledi.
Atlar, Bu konuda bir kez daha başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere İstanbul 1. İdare Mahkemesinin kararı ile birlikte kararın gereklerini gecikmeksizin yerine getirmesi gereken kamu idaresinin artık hukuka aykırılığa bir an önce son vermesini, idari yargı yerinin kararlarının gereklerini yerine getirmesini talep ediyoruz. dedi.
Atlar, platformun diğer isteklerini ise söyle açıkladı: Bu hukuki kararın ardından, bir o kadar haklı ve meşru diğer taleplerin, hukuki ve vicdani sorumluk gerektiren idari soruşturma, el çektirme ve yargılama taleplerimizin karşılık bulmasını bekliyor ve taleplerimizi burada bir kez daha tekrar ediyoruz. Gezi süreci ve devamında polis şiddeti sonucu yaşamını yitiren canlarımızın katillerinin adil ve etkili biçimde yargılanmalı, bu ölümcül sonuçlara yol açan Vali, Emniyet Müdürleri ve İç İşleri Bakanı görevlerinden alınarak yargılamalara dahil edilmeli. Polis şiddetini 'destan yazmak' olarak tanımlayıp teşvik eden en yetkili siyasi otorite olarak Başbakanın bu kayıplardaki siyasi ve hukuki sorumluluğunun hesabı verilmelidir. Doğrudan etkisiyle çocuklarımızın ölümüne, sakat kalmasına, dolaylı etkisiyle önceki birçok örneğinde olduğu gibi, Mehmet İstif ve geçen hafta kaybettiğimiz Elif Çermikin de yaşamını yitirmesine neden olan biber gazının ölümcül bir kimyasal olduğu kabul edilerek toplumsal olaylarda kullanılması yasaklanmalıdır.
Atlar, taleplerinin ise, Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında özgürlük taleplerinin demokratik zeminlerde ifade edileceği kamusal alanları polis kordonuna alma, Tomalarla kapatma gibi anayasal yürüyüş ve gösteri yapma hakkının polis zoruyla engellenmesi girişimlerine derhal son verilmeli. Ülkenin dört bir yanında demokratik haklarını kullandığı için tutuklanan, gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılarak haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmalıdır.
Halkını sokaklara sıkıştıran, şiddet uygulayan iktidara sesleniyoruz. diyen Atlar, Parkları, meydanları, hatta kentleri kapatarak, bizi haklı taleplerimizden, birlikte durma ısrarımızdan, katliamlara ses çıkarma, haksızlıklara karşı durma inadımızdan vazgeçiremezsiniz. Elinizdeki bütün kolluk kuvvetlerini ve yalanlarınızla beslenen algı yönetim organlarını seferber edip bizleri korkutup ve sindirerek; dayanışmamızı suç örgütü, Geziyi bitmiş bir süreç gibi gösterme çabanız nafiledir. Bizler, 3-5 ağacımızla, arzumuzla, fikrimizle, insan olma hasretimizle, umudumuzla, direnişimizle; forumlarda, derneklerde, odalarda, sendikalarda, parklarda, sokaklarda, meydanlarda, Somada, Licede, İkizderede, Amasyada, Sao Pauloda birlikte nefes aldığımız her yerde, dayanışma ve mücadeleye devam ediyoruz. dedi.
(CİHAN)
Bu haber 466 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle