En Sıcak Konular

Tahran'ın rejim korkusu: İran Türkiye olacak!

28 Ağustos 2007 11:01 tsi
Tahran'ın rejim korkusu: İran Türkiye olacak! Kritik dönemeçlerde kulaktan kulağa fısıldanan bir korkudur "Türkiye'yi İran'a çevirmek istiyorlar!" Siyasi analistler yayılan bu korkunun bir araç olarak kullanıldığını söyler. Bu aynı zamanda kendine güvensizliği işaret eder. Ancak zamanla birlikte

Hüsnü Mahalli'nin Akşam'daki yazısı:

İran, Türkiye olacak (mı)?  

Her kış komünizmin Türkiye’ye gelmesini bekleyenler gibi Türkiye’nin İran olacağını papağan gibi tekrarlayanlar da hep hayal kırıklığına uğradı. Çünkü Humeyni devriminden 28 yıl sonra İran, kendi devrimini Türkiye’ye ihraç edemediği gibi şimdi de Türk demokrasinin ve AKP deneyiminin tehlikesini nasıl göğüsleyeceğini hesap ediyor.

Çünkü Hatemi’nin reformcu söylemlerinde ve İranlıların Hatemi’ye iki kez verdikleri oylarda bu demokrasinin izlerini görmemek mümkün değil. %30’u Azeri, genel nüfusun %50’si Türkçe bilen ve çanak antenlerden Türk televizyonlarını sürekli izleyen İranlılar doğal olarak Türkiye’ye hayran kalmaktadır.

İran gibi ‘Müslüman’ bir ülke olan Türkiye’de dini yayınların yanı sıra her türlü aşk, erotik ve benzeri yayın yapan yüzlerce televizyonun varlığını gören İranlılar doğal olarak kendi ülkelerinin de Türkiye gibi olmasını içlerinden diliyorlardır.

Ayrıca unutmamak gerekir ki; her yıl yaklaşık bir milyon İranlı Türkiye’ye turist olarak geliyor ve genel olarak Antalya, Bodrum ve benzeri yörelerde dolaşarak kendi ülkelerine döndüklerinde gördüklerini tanıdıklarına anlatıyor.

Türkiye demokrasisinin ve AKP’nin ‘Ilımlı İslam’ görüntüsünün İranlılar üzerinde etkisini hiç kimse görmezlikten gelemez.

Bu da doğal olarak İran’ın dini liderlerini endişelendiriyor.

Şöyle ki; 2005 Haziran’ında eşi Emine Hanım ile İran’a giden Sayın Başbakan İranlıların sokağa yansımayan yoğun ilgisi ile karşılanmıştı. Çünkü Müslüman bir ülkenin ‘İslamcı’ partisinin lideri olarak Erdoğan takım elbiseli, yakışıklı ve çağdaş bir görüntü sergiliyordu. Türbanlı olan eşi de ‘İslami standartlarda’ ve Erdoğan’ı Molla kıyafeti ile karşılayan İran Başbakan’ın tam çarşaflı eşinden çok daha ‘estetik’ bir görüntü sergiliyordu.

Politikadan uzak ve yalnızca psikolojik dürtülerle hareket eden İranlılar iki görüntü arasında seçim yapmak durumunda kaldıklarında doğal olarak “Türkiye’ninkilerini” tercih edeceklerdir.

Bu tespiti o zaman Tahran sokaklarında konuştuğum İranlılar’dan edindiğim izlenimle yapıyorum.

İşte bu nedenle ABD ve İsrail tehditlerine tepki olarak Ahmedinecad’ın seçilmesi ile dini ve milliyetçi duyguların yükselişe geçmesine karşın İran’ın dini yönetimi Türkiye’nin demokrasisini, ‘Ilımlı İslam’ deneyimini ve İslam’ı reforme etme söylemlerini yakından izliyor ve bunlara karşı kendi önlemini almaya çalışıyor.

Çünkü İran Şii bir ülke ve Türkiye Sünni bir ülke olarak Arap ve İslam dünyasında çok daha kabul görüyor.

Arap ülkelerinde ise durum daha da ilginç.

Arap halkları ve özellikle Müslüman Kardeşler gibi dinci partiler ve radikal gruplar bir türlü değişmeyen kendi yöneticilerine Türkiye’yi örnek göstererek demokrasiye geçilmesini istiyor.

Mısır’da Hüsnü Mübarek, Ürdün’de Kral Abdullah,Yemen’de Ali Abdullah Salih, Libya’da Kaddafi gibileri de kendi Müslüman gruplarına “Siz de AKP gibi ılımlı olun, biz de sizlere demokratik haklar tanıyalım” gibilerinden yanıt veriyor.

Bu tavsiyeye kulak veren Arap dini grup ve partileri, medyanın da yoğun ilgisi ile Türkiye’yi ve dolayısıyla AK Parti’yi yakından izliyor. Ve herkes AKP deneyiminin sonuçlarını çok merak ediyor, ordunun müdahale edip etmeyeceğini soruyor.

‘Türkiye İran olmadı ama acaba Cezayir olabilir mi?’

‘Türk ordusu iktidarın tümünü ılımlı da olsa İslamcı bir partiye bırakacak mı yoksa 28 Şubat operasyonunu tekrarlayarak Cezayir mi olacak?’

İran ve Arap ülkelerinde çok sorulan bu soruların yanıtını insanlar kendi gönüllerine göre bekliyor ya da temenni ediyor!

Ama sonuç ne olursa olsun artık bu gidişin geri dönüşü olmayacak ve Türkiye herkesin ama öncelikle İran’ın ilgi odağı olacak. Gözler hep Türkiye’yi izleyecek.

Türkiye ise nasıl görünmek istediğini kendisi belirleyecek ve ona göre davranarak yakalamış olduğu tarihi fırsatı halkın da tercihleri ile iyi değerlendirerek yoluna devam edecek.



Bu haber 567 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,502 µs