iyibilgi zoom iyibilgi zoom

En Sıcak Konular

Washington Post: Müslüman demokrasinin zaferi!

28 Ağustos 2007 09:11 tsi
Washington Post: Müslüman demokrasinin zaferi! Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimleri üçüncü tur oylaması yapılıyor. Abdullah Gül Türkiye'nin on birinci Cumhurbaşkanı oluyor. Dünya basını da bugün Türkiye'yi izliyor. İşte Washington Post'un ilginç yazısı... iyibilgi zoom

(Washington Post, 27 Ağustos, Muslim Democracy in Action)
Gazetedeki yazının çeviri metni:

İslam ve demokrasinin temelde uzlaşmaz olduğu düşüncesi ağır bir darbe almak üzere, tam da Washington’da bu uzlaşmazlık genel kanı olarak katılaşmaya yüz tuttuğu bir anda.

Bir son dakika sürprizi olmazsa -bir askeri darbe gibi- liberal ve Batı yanlısı bir politikacı olan Abdullah Gül, yarın meclis tarafından cumhurbaşkanı seçilecek. Gül akıcı bir İngilizce konuşuyor ve dışişleri bakanı olarak görev yaptığı 4 yıldan fazla bir süredir ABD’nin bir bakıma sessiz ama daimi dostu oldu. Ayrıca 85 yıllık militan laik bir geçmişe sahip ülkede, kendisini dindar bir Müslüman olarak tanımlıyor. Gül’ün eşi türban takıyor,  türban ise kamu dairelerinde, üniversitelerde ve –şu ana kadar- Ankara’daki cumhurbaşkanının Çankaya Köşkü’nde yasaklanmış bulunuyor.

Türkiye’de pek çok insan Gül’ün seçilmesinin ülkelerinin Batı tarzı modernleşmesinde sonun başlangıcı olacağından endişe ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da siyasi olarak İslami bir kökene sahip. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bundan sonra, yeni yasalar çıkarma, yargıçları ve üniversite rektörlerini atama ve teoride, orduyu kumanda etme gibi yetkilerle, yürütmenin iki kolunu da kontrol eder hale gelecek. Washington’ta da kaygılı insanlar var; özellikle Erdoğan’ın Filistin’deki Hamas hareketine karşı sempatisinden kuşkulanan İsrail taraftarları ve onu Türkiye’nin seküler demokrasisinin altını oyma planları yapmakla suçlayan muhafazakârlar.

Katılaşan genel kanıya göre: İslamcılar demokrasiyi sadece kendi totaliter ideolojilerini dayatmak için bir araç olarak kullanacak ve kazandıkları herhangi bir seçim son seçim olacak. Ancak yarınki seçimden önce gerçekleşen beş aylık Bizans oyunlarına benzer iktidar mücadelesinde, Türkiye’de taraflar yer değiştirdi. İslamcılar sadece demokrasiyi değil aynı zamanda uzlaşmayı ve ılımlılığı savunuyor. Türkiye’nin siyasal istikrarını ise, sokak gösterileri düzenleyen, mahkeme kararlarına sarılan ve ülkeyi dünyanın ilk ‘internet darbesi’ olarak bilinen olaya götüren laikler tehdit ediyor.

Bu tuhaf olay 27 Nisan’da -1960’dan bu yana seçilmiş hükümetlere karşı dört darbe gerçekleştiren- ordunun, web sitesinde laik devlete karşı “büyüyen bir tehlike” tespit edildiği iddiasına yer veren bir gece yarısı açıklamasıyla gerçekleşti. O sıralar Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı meclisin önündeydi ama Anayasa Mahkemesi toplantı yeter sayısının eksikliğiyle ilgili geçerliliği pek mümkün görünmeyen yasal bir itirazı değerlendiriyordu. Mahkeme şüphe götürmez bir şekilde askeri tehditten de cesaret alıp muhalefetin lehine karar vererek bir tıkanma yarattı. Generaller ve ülkenin geleneksel solcu ve milliyetçi partileri Gül’ün kapılar ardında karar verilen bir “uzlaşma” adayı lehine adaylıktan çekilmeye zorlanacağını tahmin ediyordu.

Bunun yerine, Erdoğan genel seçim çağrısında bulundu. Seçimi erkene alarak, muhalefet ve ordu tarafından tasvir edilen İslamcılığın yavaş yavaş sızması hakkındaki karanlık senaryolara karşı, halkını partisinin görev başındaki icraatlarını değerlendirmeye davet etti.

Bu akıllı bir manevraydı. Ne de olsa Erdoğan hükümeti yakın Türk tarihindeki en liberal ve modernleştirici yönetimlerden biri olmuştu. Gül’ün liderliğinde, Avrupa Birliği’yle müzakereler için bastırmış ve bunları kazanmak adına bir dizi insan haklarıyla ilgili reformu yürürlüğe koymuştu. Azınlık Kürtler ve kadınlar daha büyük haklar kazandı; ölüm cezası ise kaldırıldı. Ekonomi liberalleştirildi, yabancı yatırımın önündeki engeller kaldırıldı ve böylece Türkiye, IMF’nin acil koruması altında çöküş yaşayan bir ülke olmaktan, yıllık yüzde 7 büyüme oranıyla yükselen bir kaplana dönüştü.

Geçen ayki seçim sonuçları generalleri şaşkına çevirmiş olmalı: Ilımlı İslamcılar, 2002’deki yüzde 34’lük oy oranına karşın, oyların yüzde 47’sini alarak meclisteki 550 sandalyeden 340’ını eline geçirdi. Seçmenin mesajı oldukça açıktı: Askeri müdahale istenmiyordu. Milyonlarca Türk, Erdoğan ve Gül’ün ılımlı dindarlığını ve kapitalizm ile Batı yanlısı politikalarını beğeniyor ve aralarında herhangi bir çelişki görmüyor.

Gül’ün meclis tarafından seçilmesi demokrasinin ve bir Müslüman siyasi partinin ılımlı ve liberal olabileceği ilkesinin zaferi olarak görünüyor. Bush yönetiminin kendinden geçeceğini düşüneceksiniz. Ancak bunun yerine, Bush yönetimi krizin başlangıcından beri garip bir şekilde çelişkili bir görüntü çizdi. Dışişleri ve Beyaz Saray Nisan olayları sırasında, Avrupa hükümetleri açıkça orduyu demokratik sisteme saygılı olması konusunda uyardığı zaman bile, çoğunlukla sessiz kaldı. Erdoğan’ın ezici zaferinden sonra bile ABD yetkilileri, cumhurbaşkanlığı seçiminde “uzlaşma”yı -yani Gül’den başka bir adayı, destekliyordu.

Gül geri adım atmadı ve bunun anlamı Türkiye, ABD’ye laik Türklerden ve laik politikacılardan daha dostça yaklaşan bir cumhurbaşkanına sahip olacak. Gül’ün iyi bir şekilde karşılanması gerekmiyor mu?    

Ekopolitik.org



Bu haber 283 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    4,059 µs