Akşam'da başladı ve bitirdi

27 Ağustos 2007 13:03 tsi
Bir buçuk yıl önce Ahırkapı"daki Armada Otel"in merdivenlerinden inerken ayağı takılıp düşünce omzundaki köprücük kemiği kırılıyor. Tedavi öncesi doğal olarak filmler çekiliyor. Kırık kemikler onarılıp, alçıya alınıyor.

İyi insan, sevgili dost, yürekli gazeteci

Nazım Alpman

Şakir Süter taburcu olmaya  hazırlanırken, doktorları acı sürprizle çıkıp geliyorlar:

-Gırtlağında bir kitle var!

İncelenip görülüyor ki, bu daha sonra akciğere de sıçrayacak  kötü huylu bir tümördür.

İşte Şakir için “sonun başlangıcı” böyle yola çıkıyor.

***

En son altı önce İstanbul"da birlikte balık yemiştik. Saçlarında kemoterapi izi dökülüp yeniden çıkmışlık vardı. Ama o hastalıkla yaşamak değil, atlatıp kurtulmak isteğinde olduğundan:

-Dökülüyordu, kazıttım demeyi yeğledi.

Masada bulunanlar sözleşmişçesine “olsun Şakir biz seni her halinle seviyoruz” diyerek hastalıktan hiç söz açmadan yemeği bitirdik.

Şakir Süter"le Akşam gazetesinde iki yıl (2002-2004) yan yana odalarda birlikte çalıştık. Onun yüksek çalışma disiplini, titiz muhabir araştırmacılığı, kolay okunan metinler üretmesini, tiryakilikle bağlanan okurları biliyorlar.

Şakir"in en fazla öne çıkan özelliğiyse, günümüzde en çok aranan şeydi:

-İyi insan!

Şakir Süter öncelikle “iyi insan” olmayı başarmıştı.

Günler boyu saatlerde sohbet ettik. Bir kez dahi, hiç kimse hakkında intikamcı, haddini bildirici sözler sarfettiğine tanık olmadım.

Kızdıkları vardı. Ama onlar için yazılarındaki tatlı-sert eleştiri düzeyini aşar kelimeler kullanmazdı.

Gazeteci kimliğini özenle koruduğu için ona siyasi bir etiket yapıştırılması da mümkün olamadı.

Parti ve liderle yapışık bir “kimliği” yoktu.

Çok kalın hatlarla çizilmiş “kişiliği” vardı.

Yürekliydi.

Çekinmezdi. Doğru bildiğini yazardı.

Örneğin, Akşam"ın içinde bulunduğu Çukurova Medya Grubu"na bağlı Alem FM"de şakacı mizaçlı Vecdi Tamer, bir sabah programında şöyle deyiverdi:

-Serdar Turgut Akşam"a genel yayın yönetmeni olarak geliyor. Akşam yazarlarının yürekleri ağzında!

Şakir o gün Vecdi"nin yüzüne söylediklerini ertesi gün sütununun en tepesine koydu:

-Onun gelme hakkı varsa, bizim de Serdar Turgut"la çalışmama hakkımız vardır!

Oysa pek çok gazeteci böylesi durumlarda yeni yöneticiyle ılıman ilişkiler geliştirmeyi yeğler.

Sonra Çukurova Grubu"nun 5 milyar dolar kredi bulduğu Rus işadamının bırakın krediyi kartvizitinin bile ortada olmadığı belli olunca, Şakir Süter aynen şöyle yazmıştı:

-Hep duyardım, Mehmet Emin Karamehmet"in yakın çalışma arkadaşları tarafından dolandırıldığını..!

İçinde bulunduğu grubu yıpratan ve doğrudan “kovulma nedeni” olabilecek bu yazıyı Şakir hiç çekinmeden sütununa koyabilmişti.

İşte o günlerde büyük bir gazeteden transfer teklifi almıştı. Şakir hiç “düşüneyim falan” demeden yanıtını vermişti:

-Ben gazeteciliğe Akşam"da başladım, Akşam"da bitirmek istiyorum!

Şakir Süter gazeteciliği Akşam"da bitirdi.

Ama çok erken…

İnternet haber

Bu haber 347 defa okundu.