En Sıcak Konular

Üskül konuştu: "Atatürkçülük karşıtı değilim"

26 Ağustos 2007 08:52 tsi
Üskül konuştu: AK Parti’nin anayasa hukukçusu Zafer Üskül, Atatürkçülük karşıtı olmadığını belirterek, “Yeni anayasada Cumhuriyet’in kurucusuna ve ideallerine mutlaka gönderme yapılmalıdır” dedi.

Ebru TOKTAR'ın haberi

Üskül, türbanla ilgili düzenlemelere ilişkin olarak, “Üniversitede öğrencilerin özgürlük alanına müdahale edilmemeli, ama öğretim üyeleri türban takmamalıdır” diye konuştu

Sosyal demokrat kimliği ile tanınırken AKP’ye geçen, sonra da Kemalizm ideolojisinin anayasaya yansımaması yönündeki görüşleriyle kamuoyunda büyük yankı uyandıran anayasa hukukçusu ve Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, yaşanan tartışmaların ardından suskunluğunu AKŞAM’a bozdu. AKP’nin anayasa çalışmasını yapacağı 10 kişilik ekipte de yer alan Üskül, ne Atatürkçülük karşıtı ne de İkinci Cumhuriyetçi olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet, üniter devlet, demokratik devlet, laik-sosyal devlet anlayışından asla vazgeçilemez. Anayasa’da cumhuriyetin kurucusuna ve ideallerine mutlaka gönderme yapılmalıdır, yapılacaktır” diye konuştu. Sosyal demokrat kimliğini koruduğunu söyleyen Üskül, “AK Parti’ye geçtim, çünkü Meclis’te grubu olan partiler içinde en sol parti” dedi.

Üskül, Türkiye’de büyük tartışma yaratan kamusal alan kavramının, yeni anayasada tanımlanmasının zor olmakla beraber mümkün olduğunu vurgulayarak, “Anayasa, sorun çözmek için vardır, bir yol bulunmalıdır” dedi. Üniversitelerde öğretim üyelerinin devletin kurallarına göre giyinmesi, ancak eğitim hizmetinden yararlanan öğrencilerin özgürlük sahasına müdahale edilmemesi gerektiğini vurgulayan Üskül, esas kararın, partide yapılacak değerlendirmenin ardından toplumsal uzlaşmayla verileceğini söyledi. Yıllarca Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) karşı mücadele verdiğinin altını çizen Üskül, sadece YÖK değil, üniversitelerin de yeniden yapılanacağını açıkladı.

Üskül’ün TBMM’deki odasında yaptığı açıklamanın önemli satırbaşları şöyle:

AKP EN SOL PARTİ: Gerçekten sosyal demokrat düşünceye sahip bir insanım. Türkiye’de bir sosyal demokrat parti ne yazık ki yok! Bugün siyasal partileri siyaset yelpazesinde sıralarsanız, en azından Meclis’te grubu olan partilerden AK Parti’yi en sola yerleştirmek gerekir. Çünkü hem sosyal sorunların çözümü için politikalar üreten, hem demokratikleşme için önerileri olan, hem de geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin demokratikleşmesine çok önemli katkıları olan bir siyasi parti.
MERKEZİN SAĞI VE SOLU: AK Parti bir kitle partisi. Kendisini muhafazakar demokrat olarak niteliyor. Ama bu partinin merkezinde biraz sağın biraz solun olmasını engellemiyor. AK Parti toplumun merkezine yerleşmiştir.

KAMUSAL ALAN: Kamusal alan, özel alanın dışındaki her yerdir. Özel alan da kişinin tek başına kullandığı, özgürlüklerini tam olarak kullanabildiği, kimsenin müdahale etmediği alandır. Kendi yaşam alanınızın dışına çıktığınızda, parka gittiğinizde, sokağa çıktığınız anda, otobüse bindiğiniz anda kamusal alandasınız. Bu anayasada tarif edilebilir mi, doğrusu çok kolay değil. Nasıl bir formülasyon geliştirilebilir bilmiyorum, hep beraber göreceğiz.

CUMHURİYET’İN KAZANIMLARI: Cumhuriyetin kurucusuna ve O’nun ideallerine mutlaka bir gönderme yapılmalıdır, yapılacaktır. Cumhuriyetin temel kazanımlarının göz ardı edilmesi, bunlardan vazgeçilmesi mümkün değildir. Anayasa’nın başlangıç bölümünde “temel değerler-idealler ve felsefe” gibi konular yer alabilir ama bir ideolojinin bağlayıcı bir hukuk kuralı olarak yer alması ayrı bir şeydir. Benim söylediğim “bu olmasın” idi. Bu ayrımı yapmadılar. Atatürk’ün adını bile anayasaya koymak istemiyor dediler.

YÖK YAPILANACAK: Hem YÖK, hem de üniversiteler yeniden ele alınıp düzenlenecek. Üniversitede katılımcı-demokratik yapıyı kuran, bilim özgürlüğü, idari, mali özerkliği sağlayan yapı kurulmalıdır.

HİZMET ALAN ÖRTÜNEBİLİR

Yeni anayasanın Türkiye’ye yeni sorunlar getirmeyecek şekilde yapılması gerekir. Hizmet verenle hizmet alan arasında bir ayrım yapmak mümkündür. Hizmet verenlerin devletin koyduğu kurallara göre davranması, giyinmesi gerekir. Çünkü devlet bütün yurttaşlarına eşit mesafede durmak zorundadır. Ama hizmet almaya gelenlerin özgürlük alanına müdahale etmemek gerekir. Üniversitelerde öğrenciler hizmet alanlardır, oradaki öğretim üyesi hizmet verendir. Böyle bir ayrım genel kabul görürse eğer, belki bir hukuk kuralıyla da çözüm getirilebilir.

 

Akşam
 

 

 



Bu haber 313 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    34,280 µs