En Sıcak Konular

YÖK "ihaneti" seyrediyor

25 Ağustos 2007 17:47 tsi
YÖK Avrupa’da, Ermenistan ve İsrail’de pek çok üniversite, sivil toplum kuruluşları ile soykırım iddialarına yönelik ortak çalışmalar yapmasına karşın YÖK'ten bu konuda tık yok.

Kenan Ersözlü-Aslan Değirmenci'nin haberi

Ar-Ge bütçesi yüzde 500 artırılan YÖK'ün "Ermeni soykırımı iddiaları"nın yalan olduğunu ortaya koyacak bir tek çalışması yok!.. Sadece 2 üniversitede araştırma merkezi var, onlara da YÖK'ten destek yok

Düne kadar Türkiye’nin yanında yer alıyormuş gibi yapan ABD’deki Siyonist ADL lobisinin sözde Ermeni soykırımı iddialarına sahip çıkmasının yankıları sürüyor.

Devletin, “Ermeni Soykırımı iddiaları”nın yalan olduğunu ortaya koymakta yeterli gayreti gösteremediği gözlenirken, çok sayıda ilgili akademisyene sahip YÖK’ün de bu konuda tek bir çalışmasının olmaması dikkat çekiyor.

Avrupa’da, Ermenistan ve İsrail’de pek çok üniversitenin sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yaparak sözde soykırım iddialarını güçlendirmeye çalıştığı biliniyor.

Bu konuda Türkiye’de ise sadece Sakarya Üniversitesi ile Atatürk Üniversitesi bünyesinde “Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi”nin bulunduğu belirlendi. Ancak bu araştırma merkezleri de YÖK’ten gerekli desteği göremediği için bir iş yapmıyor. Nitekim, 2002’de 74 trilyon TL olan Ar-Ge bütçeleri toplamı 2006’da yüzde 500’lük bir artışla 372.5 trilyon TL olarak gerçekleşen YÖK üniversitelerinden, Türk Tarih Kurumu’na bu konuda şu ana kadar tek bir proje teklifinin dahi gelmediği belirtiliyor.

YÖK’TEN DESTEK ALAMIYORLAR

Soykırım iddialarıyla mücadele eden belki de tek devlet kurumu olan Türk Tarih Kurumu’nun Ermeni Masası Sorumlusu Prof. Dr. Kemal Çiçek, bu konuda kendilerine yardımcı olan güçlü sivil toplum kuruluşları olmadığı gibi, üniversitelerden de destek göremediklerini kaydetti. Türkiye’de sadece 2 üniversitede sözde soykırım iddialarıyla ilgili araştırma merkezlerinin olduğuna dikkat çeken Prof. Çiçek, “Bunlar da YÖK’ten destek alamadığı için bir iş yapmıyor, yapamıyor” dedi.

GÖREV ÜNİVERSİTELERDE AMA…

Çiçek, Vakit’e yaptığı açıklamada şöyle devam etti: “Üniversitelerde bulunan araştırma merkezleri fonksiyonel değil. Olmamasının nedeni de arkasında YÖK’ün oluşudur. Bunların doğrudan bir bütçesi bile yok. Görevlendirilen hocalar ise meseleyi iyi bilmiyor. Ders dışında bu işle uğraşacak bir yapıyı YÖK oluşturmadı. YÖK, bu araştırma merkezlerine sürekli görevli olacak uzmanlar getirmedi. Bunlara ödenek ayırmalı ve imkânlarını zorlamalı. Bu sıradan bir konu değil. Milli bir konuyu hafife almak sorunu katlayarak büyütüyor. Ermeni tezlerini çürütme görevi üniversitelerde olmalı ama ne yazık ki bizde üniversiteler sadece öğretim(!) ile uğraşıyor.”

TÜRK TARİH KURUMU DESTEK BEKLİYOR

Yıllardan bu yana Türk Tarih Kurumu olarak üstlerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Profesör Çiçek, “Ama bu bir milli görevdir. Ülkenin aydınları devletten gerektiğinde ödenek beklemeksizin kendi imkânlarını zorlayarak bu işin ucundan tutmak zorundadır. Türk Tarih Kurumu’nun yetersiz imkânları yüzünden bu alanda sadece iki hoca ile mücadele veriyoruz. Bir medya takip merkezimiz bile yok. Bu işin araştırmasını ve propagandasını yapacak kurum ve sivil toplum örgütlerimizin olmaması büyük kayıptır” dedi.

SAKARYA MÜDÜRÜ: DESTEK YOK

Sakarya Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Selvi, Türkiye’de bilimsel araştırmalar yaparak Ermeni tezlerini çürütecek akademisyenler olduğunu ancak ilgili kurumlardan destek göremediklerini söyledi. YÖK’ün hükümete karşı tutumunu “YÖK ile hükümet arasında yaşanan ideolojik tartışma” olarak nitelendiren Selvi, “Bu tartışmalar bilime zarar veriyor. İç hesaplaşmalar yerine bize verilen destekler artarsa başarı kaçınılmaz olur. Üretmeye aç insanlarımız var. Bunların önünün açılması için her türlü destek sunulmalıdır” diye konuştu.

DEVLET DERNEK KURDURMUŞ AMA…

Devletin 2002’de 20’ye yakın dernek kurdurduğu da ortaya çıkarken, bu sivil toplum kuruluşlarının “sahibinin sesi” gibi gözüktüklerinden başarılı olamadıkları kaydedildi. Sözkonusu derneklerden Çukurova Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı araştırmacı-yazar Cezmi Yurtsever şunları söyledi: “1915’teki olayların bir soykırım olmadığını ortaya koymak amacıyla devletin isteği doğrultusunda kurulmuş yaklaşık 20 dernek var Türkiye’de. 2002’de kurulan bu derneklerin tüzükleri bile Ankara’dan gönderildi. Sonuçta, devletin klasik söylemini dillendiren bu dernekler sahibinin sesi gibi göründü doğal olarak. İnandırıcı bulunmadılar. Kamuoyu oluşturamadılar. Maddi imkansızlıklar da eklenince, bugün bir çoğu kapanma noktasına gelmiş durumda. Bu 20 dernekten biri bile yurtdışında bir tek konferans düzenleyemedi. Zaman zaman bir araya geliyoruz. İstanbul’da, Adapazarı’nda toplantılar yaptık mesela. Neler yapabiliriz diye konuştuk. Ama ortak bir görüş platformu oluşmadı.”

 


Vakit 


 


 

 



Bu haber 492 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,879 µs