Ortadoğu'nun gırtlağı elimizde!

23 Ağustos 2007 21:29 tsi
Son dönemde yaşanmaya başlanan kuraklık Ortadoğu'da yaşanan su sorununu yeniden gündeme getirdi. Türkiye elindeki su rezervi ile Ortadoğu'nun tüm yaşam damarını elinde tutuyor...

Irak, olası bir krizi önlemek amacıyla yeni bir anlaşma imzalanması için harekete geçti. Bağdat, Fırat ve Dicle nehirlerinin paylaşımı konusunda Türkiye'den garanti istiyor.

Ortadoğu'da iyiden iyiye hissedilen kuraklık, su paylaşımı sorunlarını yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı. Kuraklıktan en çok etkilenen bölge ülkelerinden biri Irak.

Bağdat ileride ortaya çıkabilecek olası bir krizin şimdiden önüne geçmek istiyor. Reuters haber ajansına konuşan Irak Su Kaynakları Bakanı Abdüllatif Reşid, bir sonraki bölgesel savaşın su sorunları yüzünden çıkabileceği uyarısını yaptı.

Reşid, Dicle ve Fırat nehirlerinin geçtiği komşu ülkeleri adil su paylaşımı için yeni bir anlaşma imzalamaya çağırdı.

Reşid, "Sorun büyüyor ve bizim bir anlaşma yapmamız gerekiyor. Bir sonraki bölgesel savaşın su yüzünden olacağı konusunda spekülasyonlar var, ancak çatışmanın artması hiçbir şey kazandırmaz" dedi.

Iraklı Kürt bakan, nehirlerdeki su seviyelerinin düştüğünü ve Türkiye'nin projelerinin Irak'ı daha fazla etkilemeyeceği konusunda garantiye ihtiyaçları olduğunu kaydetti, su meselesinin siyasetin kurbanı olmaması gerektiğini vurguladı.

Reşid, "Özellikle komşularımızdan daha fazla bilgi almazsak ve onların projelerinin durumu konusunda fikir sahibi olmazsak, suyun adil paylaşımını sağlamazsak, Irak krize girebilir" diye konuştu.

Reşid, "Irak'tan geçen Fırat'ın sularının yılda 30 milyar metreküpe düştüğünü, bunun Suriye ve Türkiye'nin baraj yapımına başlamasından birkaç on yıl öncesinin yarısı olduğu"nu iddia etti.

Su tartışmaları yeniden alevlendi

Irak su ihtiyacının büyük bir kısmını Türk topraklarından çıkan ve Suriye'yi katederek ülkeye ulaşan Fırat ile doğrudan ülkeye giren Dicle nehrinden karşılıyor.

Her iki nehir suyunun kullanımı konusunda 1921'den başlayarak çok sayıda uluslararası anlaşma imzalandı.

Ancak anlaşmalar temel tartışmaları ortadan kaldırmaya yetmedi. Tartışmalar GAP projesinin hayata geçirilmesinin ardından '90'lı yıllarla birlikte yeniden alevlendi.

Türkiye, "yukarı havza ülkesi" olarak iki nehrin tanımı konusunda "uluslararası sular" terimi yerine "sınır aşan sular" terimini kullanıyor. Böylece nehirler üzerinde mutlak egemenlik istiyor.

Suriye ise suların "matematiksel bölüşümü"nden yana. Irak yönetimi de Türkiye'nin su politikasından rahatsız. Bağdat, nehirlerle ilgili projeler konusunda Türkiye'nin kendi onayını almasını istiyor.

Iraklı Bakan Reşid, "Türkiye ile su konusunda her seviyede görüşüyoruz, ancak daha fazla bilgi ve ayrıntıya ihtiyacımız var. İdeal olan, bazı projeleri konusunda onayımızı alması" diye konuştu.

aktifhaber

Bu haber 491 defa okundu.