Ankara bu blöfü görür: ‘Soykırım’ kozu Yahudileri yakar!

23 Ağustos 2007 13:29 tsi
Yahudiler şöyle diyor; ‘Ermeni soykırımını tanıyabiliriz ve destekleyebiliriz. ABD Kongresi’ndeki tasarıyı desteklemeyiz!” E, yani?.. Amerika’daki önemli Yahudi kuruluşlarından gelen bu açıklamanın sebebi başka. Dahası adresi de ba

Birinci madde şu; Yahudi soykırımı ayrı birşeydir, Ermeni soykırımı iddiasına destek vermek ayrı şey. Bu ne demek? Bu şu demek; İsrail devletinin kurulduğu 1948’den günümüze “jenosid” kelimesi ve Türkçe’deki karşılığı olan “soykırım” kavramı Yahudilere aittir!

Bu, dünya Yahudilerine başka hiçbir millet veya ırka nasip olmayan uluslararası hukuk avantajları sağladığı gibi, aynı zamanda güncel politik gelişmelerde de yıllar ve yıllardır Yahudilere ayrıcalık sağlar.

Sonuç olarak dünya Yahudiliğinin bu “ayrıcalıktan” vazgeçmesi mümkün olmadığı gibi, bunu iddia eden ve-veya savunan Yahudileren başına da iş gelir! İsrail’in de dünyadaki Yahudilerin de bir “kırmızı çizgisi” varsa, işte o budur.

İkinci madde de şu; İsrail Yahudileri farklıdır, Amerikan Yahudileri farklı. Tabii siyaseten söylüyoruz. İsrail, ABD’deki Yahudi lobilerini elbette ve sonuna kadar kullanır ama bu her konuda aynı düşündükleri anlamına gelmez. Gelmediği gibi sık sık ters düştükleri, aralarındaki ayrışmanın yine zaman zaman sertleştiği de bilinir.

Yahudi lobilerinin ‘dönüşü’!

ABD'deki Yahudi grupların en önemlilerinden American Jewish Committee (AJC) ve Anti-Defamation League (ADL), (İftira ve İnkârla Mücadele Birliği), 1915 Ermeni olaylarını soykırım olarak tanıyacağını açıkladı.

Bunun önemi iki tane. Birincisi bugüne kadar Türkiye’ye destek vermiş Amerikan Yahudi lobilerinin tavırlarında anlamlı bir değişiklik demek bu. İkincisi ise Eylül ayında ABD kongresinde yeniden gündeme gelecek, 225 vekilin desteğini alan Ermeni soykırım tasarısının bu kez geçmesine kesin gözüyle bakılması.

ADL, Türkiye’nin iyi bildiği bir kurum. Türkiye'nin en sağlam savunucularından. İşte bu kurumun başkanı Abraham Foxman, dün Ermeni soykırımını tanıdığını açıkladı ve tam olarak: "Son dönemde yaşanan tartışmalar ve Musevi cemaatinin birliği konusundaki kaygılar nedeniyle Ermenilerin yaşadığı trajediyi yeniden gözden geçirdik. Tekrar düşündüğümüzde, bu eylemlerin soykırımına tekabül ettiğini gördük" cümlelerini kurdu.

Düz okuması yeterince açık bu ifadeler ne anlama geliyor? En başta şu ayrımın yapılması şart. Bu açıklama, Ermenilerin yasa tasarısına Yahudilerin destek vereceği mesajı veya gerçeği yok burada.

İyibilgi’nin kaynaklarından gelen bilgiler Kongre’deki tasarının desteklenmesinin çok zor olduğunu söylüyorlar ama buna da gerek aslında. Zira ADL’in başkanı bu açıklamasından sonra, kouşmasına şöyle bir ek yapıyor; “Kongre'deki tasarıya yine de karşı çıkıyoruz. Bu Türkiye'deki Yahudi cemaatini tehlikeye atar.”

Bu mazeret doğru değil elbette ama iyi. Gerçek mazeret ise İsrail’in Foxman’ın kulağını daha işin başından sertçe çektikleri yönünde. Foxman bu söylemini devam ettirir veya tasarıya destek verirse “işinden olacağını” anlamış görünüyor.

Bam teli…

Bu şaka değil. ABD’deki Yahudi cemaati uzun süredir Ermeni konusu üzerinde tartışıyor. Bu teze yakın olanlar da var ama onlar meselenin tam ne olduğunu kavramış değiller. Ermeni soykırımı tezlerini savunduğu için ADL’in Boston bölge temsilcisi işten atılması henüz hafızalarda taze!

İkinci Yahudi kuruluşu American Jewish Committee'nin Genel Başkanı David Harris de Jerusalem Post'daki yazısında 1915-18 yıllarında Osmanlı İmparatorluğunda görev yapan büyükelçi Morgenthau'ya atıfta bulunarak soykırımın tanınacağı işaretini verdi. Yıllardır Türkiye'nin yanında yer aldığını belirten Harris, Ermeni soykırımını reddetmeyi Yahudi soykırımını reddetmeye benzetti.

İşte burada asıl değerlendirilmesi gereken noktaya geliyoruz. ABD’deki önemli Yahudi kuruluşları tek başına veya istisnai bir çıkış yapmıyorlar. Bilinçli ve organize bir hareket söz konusu.

Söz konusu ama mesaj ne? Sözde Ermeni tasarısını desteklemeyeceklerini söylüyorlar ama aynı zamanda soykırımı kabul edeceklerini belirtiyorlar. Demek gerçek dert bu değil.

Tel Aviv ne diyor?

İsrail’e gelince. Bu açıklamaların ardından Tel Aviv “çok hızlı” ve “net” biçimde bu yaklaşımlara karşı olduğunu açıkladı. İsrail yönetimi bu durumun Türk-İsrail ilişkilerini zora sokacağını görebiliyor.

İsrail hükümeti yaptığı açıklamada 1915 olaylarını "trajedi" diye tanımlayarak, taraflara "tanımlardan" kaçınarak diyaloga girme çağrısı yaptı.

“Yani başta aktardığımız noktanın ta kendisi. Bir, “soykırım tanımı”nu kullandırtmayız. Ama ortada bir trajedi var. Tasarıyı desteklemeyiz ama…”

ADL’in açıklamasının “tasarının desteklenmeyeceği” bölümü işin başından düşünülmüş. Yani bu Amerika çıkışlı değil, Ortadoğu çıkışlı. Yoksa bu Yahudi örgütleri çıkıp, “Ermenilere soykırım uygulandı” diyebilirdi. Ama "diyebileceklerini" söylüyorlar.

Sıkıntı Tahran’da!

Türkiye’ye gönderilen mesaj, zamanlaması açısından da, içeriği açısından da, İsrail’in tutumu açısından da Ermeni meselesi ile ilgili değil.

Konu Ten biçimde İsrail’in, Ankara-Tahran yakınlaşması ile bağlantılı. Çünkü Ankara’nın ikinci Irak Savaşı’ndan başlayarak hızla yükselen İran ilişkileri, şu sıralar enerji, PKK-PJAK ve Kuzey Irak konularında zirve yapıyor.

Bu İsrail için hiçbir açıdan kabul edilemez olduğu gibi ABD’teki “neo con Yahudiler”in planlarını da ciddi biçimde tehlikeye sokuyor.

Bu yüzden İsrail, Ermeni kozunu açıyor. Rahatça okunabilecek biçimde, “İran’la ilişkilerinize çeki-düzen verin, yoksa biz de Ermenilerle ilişkilerimize çeki-düzen veririz” diyor.

Türkiye ne mi diyor? Bakıp göreceğiz!

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,005 defa okundu.