Eskiden darbeler tankla yapılırdı... Omzu kalabalık efradından birileri çıkar, düdük çalar, oyun bitti derdi. Oyun biterdi.
Şimdi darbeler bürokrasi eliyle yapılıyor, yargı eliyle yapılıyor.
Eskiden, ordu darbe yapardı.
Şimdi darbeleri polis şefleri yapıyor...
Eskiden darbe savunucuları, kapı kapı dolaşırdı, Paşam ne zaman geleceksiniz? Ne zaman şöyle güzel bir muhtıra vereceksiniz, tankları ne zaman yürüteceksiniz? diye sorardı.
Şimdiki darbe savunucuları, Hocam, neredesin? diye soruyor, sonra da ezbere alınmış lafları sıralıyor: Yolsuzluk diyor, polis fezlekesi diyor, ses kaydı diyor, uzun adam diyor, Baş çalan diyor, angus sığırı diyor...
Her şey değişti...
Jargon değişti...
Kavramlaştırma mantığı değişti...
Üslup değişti...
Sivillik bile değişti.
Eskiden, Zinde kuvvetler elbette bu gidişe dur diyecektir, Türkün makus talihi değişecektir diyen siviller vardı. En sivilleri, 27 Mayıs darbesini yapanları, Yaşasın kahraman ordumuz... Bir güneş gibi doğdun... Sağ olasın, var olasın diye karşılamıştı...
Şimdiki siviller şöyle diyor:
Seçimi bile göremeyecek...
Sonu Menderes gibi olacak...
Eceliyle değil, sürüne sürüne ölecek.
Kaç oy alırsa alsın, bu ülkeyi yönetemeyecek...
İsterse yüzde 70le gelsin, asla o koltukta oturamayacak...
Darbecilik, sadece ordu güzellemesi yapmak değildir...
Millet iradesini hiçe saymak da darbeciliktir.
Sandıktan çıkacak sonucu itibarsızlaştırmak da darbeciliktir...
Meclisi gayrı meşru ilan etmek de darbeciliktir.
Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Şahin Alpay, Mümtazer Türköne, Ertuğrul Özkök gibi yapmak, yani Seçimi göremeyecek... Başına geleceklerinin farkında bile değil! diye tehditler savurmak da darbeciliktir...
Bakın Şahin Alpay efendi ne buyurmuş: Erdoğanın, son seçimlerde yüzde 50ye yakın oy almaktan da cesaretlenerek, demokrasiyi seçime indirgeyen bir otoriterleşmeyi ve yozlaşmayı tırmandırmasına tanık olduk. (....) Bu seçimlerde yüzde kaç oy alırsa alsın, Erdoğan ve kliğine yol gözüktü.
Neymiş?
Seçimi kazansa da, Erdoğan ve kliğine yol görünmüş...
Bu cümleyi, en son, Menderesi darağacına yollayan Yassıada Savcısı Ömer Altay Egesel kurmuştu...
Mahkeme Başkanı Salim Başol da, Seçim kazanmak her şey değildir... demişti.
Başol ve Egeselin ruhu, sivil gazeteci Şahin Alpayda yaşıyor.
Ahmet Kekeç / Star (ilgili kısım)
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle