Akşener: Öcalanla ahbablık ötesi dostluk var
20 Mart 2014 15:01 tsi
MHP'li Meral Akşener, "Abdulah Öcalanla ahbablık ötesi dostluk var. Türkiye hırsızlık soruşturmasını konuşurken, tapeleri dinlerken ve okurken, onun üzerinde montaj, şantaj ve dublaj, diye konuşulurken, Güneydoğuda ayrılıkçı ve bölücü hareket ne diyor.
TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Rizede Fındıklı'da partisi tarafından düzenlenen yerel seçim mitinginde konuştu. İlçe meydanında partililere seslenen Akşener, Fındıklının Sümer köyünden göç eden bir ailenin gelini olduğunu belirterek, Büyük heyecan duyuyorum. Ne kadar çok görümcem, kayınbiraderim burada. Fındıklının gelini, dediler. Bu doğrudur. dedi.
"ÖZERKLİK DENİLEN ŞEYİN KIRIM'DA NELERE YOL AÇTIĞINI GÖRDÜK"
Türkiyenin sınır komşuları ile sorunlar yaşadığına dikkat çeken Akşener, şöyle konuştu: Suriye ile problemimiz var. Irakla, Barzani ile ahbablığımız var. Şivan Perverle ahbaplığımız yan yana oturmuşluğumuz var. Abdulah Öcalanla ahbablık ötesi dostluk var. Türkiye 17 Aralık hırsızlık soruşturmasını konuşurken, tapeleri dinlerken ve okurken, onun üzerinde montaj, şantaj ve dublaj, diye konuşulurken, Güneydoğuda ayrılıkçı ve bölücü hareket ne diyor. Oradaki 15 ili biz alacağız diyor, siz yoksunuz diyor. 31 Mart tarihinde otonomi ilan edeceğiz, diyor. Fındıklı buna razı mı? Hayır ise gereğini yapacak Fındıklı. Çünkü otonomi, özerklik denilen şeyin hemen üstümüzde Kırımda neye sebep olduğunu, neye yol açtığını gördük mü? Kırım, Rusyaya bağlandı. İllede oy alacağım diye, ille de Cumhurbaşkanı olacağım diye, Türkiyeyi bir bölgesinden ayırmaya, vatandaşı tek tek başı açık, örtülü, Alevi Sünni, etnisite olarak şu bu. Bu şekilde birbirinin karşısına dikmeye, ayırmaya ne gerek var. Oyunuzu muhafaza etmek ve yeni oy kazanmak için şurasını dolduran hemşehrilerimin kardeşlik hukukunun bozulmaması için çalışmak varken, her birini birbirinden ayırmanın dilim dilim insanımızı ayırmanın ne gereği var. Bunun ne kendisine faydası olacak, ne bize, ne size.
3 CENAZENİN 3 AYRI SAHİBİ OLDU
Türkiyenin son günlerde 15, 22 ve 30 yaşında 3 gencin hayatını kaybettiğini ifade eden Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu ülkenin Başbakanı kanunla kendisine verilen görevi yürütür. Bu görev ekonomik refahı, istikrarı, kardeşlik hukukunu, hukukun üstünlüğünü, insanlar arasındaki birlik ve beraberliği sağlamak zorundadır. Bir Başbakan düşünün. Cenazenin birini, ailesini mezhepsel olarak suçlayarak attı bir kenara. Burak Canı kendinin kabul etti. Polis memurunun da sürgün sebebiyle paralel olduğu ortaya çıktı, onu da kabul etmedi. 3 cenazenin 3 ayrı sahibi oldu. Böyle şey olur mu?. Biz bunu taşıyabilir miyiz?. Biz bunlarla meşgul olurken Güneydoğuda Kıbrısta Türkiye dilim dilim gidiyor. Başbakan çıkacaktı Berkinden benim, Burak Canda, Ahmette benim. Hepsinin Başbakanı benim. Diyecekti. İlk cenaze ile ilgili bu tavrı koyabilseydi Burak Can yaşayabilir olabilirdi.
"SIRA BENDEYDİ"
Akşener, fezleke görüşmlerinde oturum yönetim sırasının kendisinde olmasına rağmen bu görevin kendisine verilmediğini söyledi. Akşener, konuyla ilgili şunları ifade etti:Meclis başkanvekillerinin görevlendirmeleri Meclis Başkanı'nın başkanlığında organize ediliyor. İktidar ve muhalefet sıralamasına göre bu görevlendirme yapılıyor. İlk iki sıra AK Parti, üçüncü sırada CHPli Güldal Mumcu, dördüncü sırada ise MHPli olarak ben oluyorum. Meclis kapanmadan önce Güldal hanım oturumu yönetmişti. Ondan sonra doğal olarak sıra bende idi. Bana bu CHPnin daveti ile olağanüstü bir toplantı olduğu için bir günlük bir görevlendirme yapıldığı söylendi. Bu görevlendirmede Sadık Yakupla taktir edildiği söylendi. Meclis açıldığında o hafta ben yöneteceğim. Sıra benimdi ama olağanüstü bir çağrı ile gelindiği için sayın başkanın böyle taktir ettiği söylendi.
Kendisine görev verilmeyişinin özel bir nedeni olup olmadığının sorulması üzerine Akşener, Niyet okuması benim için zor. Grup başkanvekilleri bu konuda epeyce itiraz ettiler. Ama sonuçta biz yönetmeye devam edeceğiz. Sistem devam edecek. Onun için ben bu konuda yorum yapmayayım. diye konuştu.
Bugüne kadar Meclis'te enteresan bir uygulama olduğuna dikkat çeken Akşener, Daha yoğun geçen ve problemli geçebilecek oturumları genellikle benim yönetmemden yana bir tercih oluyordu. Örneğin başörtülü milletvekillerinin başörtüsü ile Meclis'te görev yapabilmeleri ile ilgili bir günü ben yönetmiştim. Problemli alanlarda benimle de yönetim oluyordu. Bu yolsuzluk soruşturmasının fezlekeleri. O nedenle öyle bir taktir görülmüş.
(CİHAN)
Bu haber 537 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle