En Sıcak Konular

Temiz iş: Erdoğan ‘üstleri’ de aldı, ‘yanları’ da!

21 Ağustos 2007 11:58 tsi
Temiz iş: Erdoğan ‘üstleri’ de aldı, ‘yanları’ da! Başbakan Erdoğan’ın AKP’yi 'merkez sağ' zemine kaydırma ve yerleştirme projesinin en pragmatik sonucu, 'tek lider'liğinin pekiştirilmesi oldu. Hatta pekiştirmek bir yana 'kesinleştirmesi' oldu. Ama bu öyle kolay olmadı. Çok iyi düşünülmü

Bu operasyonun son ayağı ise Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi. Kuşkusuz bu tek bir hamle değil. Zira Gül’ün bu zarif pasifizasyonunun final bir ayağı daha bulunuyor.

O da Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin elinden alınarak, “sembolik” hale getirilmesi. Böylece bir yandan, Gül’ün Köyşk yolculuğuna karşı çıkanların kullandığı, “Gül devletle hükümet arasında kalır, tarafsızlığını koruyamaz” kozu ellerinden alınırken, öte yandan, AKP ile-kendi ağzından söylediği gibi-“bağı koparılacak” Gül’ün, parti üzerindeki etkisi de “yetkileri budanarak” yok edilecek.

Erdoğan: Alfa lider?

Başbakan Erdoğan’ın AKP üzerindeki etki ve karizması zaten bilinmedik bir şey değil. Ancak siyaset başka bir şey. Konjonktürel gelişmelerin veya bir günde yaşanacak tatsız bir olayın liderleri nasıl hırpaladığı ve karizmasını örseledeği de bir başka gerçek.

22 Temmuz seçimlerine hazırlanan AKP’nin yeni milletvekili aday listelerinin “yenilenmesi” süreci AKP’nin merkez sağa çekilmesi operasyonunun bir parçası olarak görüldü.

Bu doğru. Ancak aynı zamanda, “elenen” vekiller AKP içi zayıf Erdoğan muhalefetinin de olası isimleriydi. Hiçbir şey değilse bu vekiller içinde AKP’deki bazı lider adaylarının destekçileri de vardı.

Bülent Arınç taraftarları da Abdullah Gül taraftarları da Abdüllatif Şener taraftarları da bu yelpazede yer aldı. Erdoğan’ın “tek adam”lığını mıhlayan gelişmeler de böyle yaşandı ve ilk kurban Abdullatif Şener oldu.

Şener bu dörtlü içinde, parti üzerindeki hakimiyeti nispeten daha zayıf bir isimdi ama tabanda belli bir ağırlığı, vekiller içinde de saygın bir ismi olduğu biliniyordu. 22 Temmuz öncesi hazırlıklar ve sonuçlar sonrasında bunların pek azı yerinde kaldı.

Arınç: Eninde sonunda patlar!

Bülent Arınç ise seçimler öncesi pozisyonu itibari ile zaten Türkiye’nin en yüksek ikinci makamında oturuyordu. Tabanla bir sorunu yoktu. Söylemleri çoğu zaman tartışma yaratıyor, hatta kriz vesilesi oluyordu ama bu çıkışlara gelen eleştiriler genellikle partinin daha liberal kanadından oluyordu.

Yine “bülbülün çektiği dili belası” hesabı, Erdoğan’a yardımcı oldu ve kamuoyunun Arınç’a yönelttiği eleştiri oklarının yayını bıraktı. Arınç bir daha TBMM Başkanı olamayacaktı.

Arınç aynı zamanda parti dışından da “eski dostların”, Milli Görüş’ün desteğini de bulan bir isim. Parti içinde de taraftarı haylice. 22 Temmuz da bu taban azıcık kırıldıysa da Arınç’ın AKP’deki kompozisyonu yıkılmış değil.

Arınç’ın ne olacağına ilişkin net ipucu ise yeni kabinenin açıklanması ile belli olacak. Bir çok kişi için Bülent Arınç’a bakanlık koltuğu verilmesi, hele bu koltuğun kritik bir makam olması oldukça zor.

Onlara göre Erdoğan artık çekişme istemiyor ve tüm enerjisini hükümet işlerine vermek istiyor. Bu beklenti Arınç’ın bakanlığını zora sokuyor. Ancak bu işin dış çeperi. Parti siyaseti açısından ise Arınç’ın kabine dışı bırakılması pek akıl kârı değil.

Bu durumda Bülent Arınç boşta kalacağı için Erdoğan açısından oldukça tehlikeli bir pozisyona sürüklenebilir. Yani Arınç adam adama oynanması gereken birisi. Bir bakanlık onun muhtemel muhalefet girişimlerine veya en azından yeni polimeklere zaman ayırmasını zorlaştırabilir.

Yani özellikle özel şirketlerde pek sık uygulanan “sorun çıkarana mesuliyet ver, neyi eleştiriyorsa onun sorumluluğunu ver” düşüncesi hakim olabilir.

Liderliğin altın çağı

Erdoğan’a gelince. Başbakan kişisel siyaset hayatınınr denebilir ki en rahat ve güçlü dönemini yaşıyor. Sadece seçim sonuçlarının ve Cumhurbaşkanlığı sürecinin verdiği rahatlıktan öte, AKP içinde de eli çok güçlenmiş durumda.

Bu rahatlık iyi mi kötü mü sonra görülecek. Ancak zaten belirgin olan liderlik gücü ve aurası şimdi daha da bilenmiş durumda. AKP’yi yakından irdeleyen bir çok uzmana göre bu halin riskleri de var.

Hem parti hem iktidardaki tek lider olarak bu denli rahatlama, siyasetin doğasına aykırı. Tüm ağırlığını hükümet ve kamuoyunun beklentileri ile ekonomiye verebilirse tarihe geçer. Aksi hem kendisini hem AKP’yi, (“hadi adını vermeyelim” diyorlar) şu sıralar çok eleştirilen bir muhalefet partisinin durumuna düşürür görüşündeler.

www.iyibilgi.com



Bu haber 884 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,195 µs