Merve Kavakçı davası nasıl kaybedildi?

21 Ağustos 2007 11:30 tsi
Yalçın Bayer, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'e çok farklı bir yerden yüklendi.

Yalçın Bayer / Hürriyet

Türkiye, Merve Kavakçı davasını nasıl kaybetti

1999’da FP listesinden milletvekili seçilen Merve Kavakçı, milletvekilliğinin düşürülmesi ve vatandaşlıktan çıkarılması üzerine Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikáyet ederek dava açmıştı.

Kavakçı’nın istemi üç iddiaya dayanıyordu:

1- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 9. maddesinin, yani ’din ve düşünce özgürlüğünün’ ihlal edildiği...

2- AİHS’nin 6/1 maddesinin, yani ’adil yargılanma’ hakkının ve 1 No’lu protokolün 3. maddesinin ihlal edildiği...

3- ’Dini düşünceleri nedeniyle kendisi hakkında ayrımcılık yapıldığı’ ve AİHS’nin 14. maddesinin ihlal edildiği iddialarını kapsıyordu.

Dava görülürken ve aradan bir yıl geçtikten sonra bir Fransız avukat tutan Merve Kavakçı, ek bir savunma vererek kendisinin yukardaki üç iddia dışında 1. No’lu protokolün ’seçme ve seçilme hakkına’ ilişkin 3. maddesinin ihlal edildiğini iddia ediyor.

Oysa hukuken böyle bir ek iddiada bulunulamıyor. Çünkü, uluslararası ve ulusal hukukta dava dilekçeleri karşılıklı teati edildikten sonra ek iddia ve savunma yapılamıyor.

Buna hukukta ’iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı’ deniliyor.

Ne yazık ki, Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı’nı yaptığı hükümet organı, Kavakçı’nın ilk iddialarına karşı yeterli ve gerekli savunmada bulunmadığı gibi ’seçme ve seçilme hakkı’na ilişkin ek savunmayı reddedecek bir dilekçe de vermemesi dikkat çekiyor.

Karar dilekçesini internette gören bir kamu hukukçusu, kararı yorumlarken, "Bu, Türkiye adına vahim bir tutum ve davranıştır" dedi. Ve şöyle devam etti:

"Savunmalar okununca açıkça görülüyor ki, adeta Merve Kavakçı’nın bu davayı kazanmasını sağlamak için, davanın iddialarıyla hiç ilgisi olmayan konularda Dışişleri Bakanılığı bir savunma yapmış ve Merve Kavakçı’nın ileri sürdüğü iddiaları kapsayan ve onlara karşı usule ve esasa ilişkin hiçbir savunmada bulunmamıştır. Adeta savunma vermeyerek Kavakçı’nın davayı kazanmasına uygun bir zemin hazırlamıştır. Dışişleri Bakanlığı savunma dilekçesinde Anayasa Mahkemesi’nin ve Danıştay’ın AİHM’nce daha önce kabul gören türbanla ilgili kararlarından hiç söz edilmemiştir."

Sonuçta AİHM, Merve Kavakçı lehine verdiği kararın gerekçesinde Kavakçı’nın ’seçilme hakkının ihlal’ edildiği sonucuna varıyor.

Yani Türkiye’nin, Merve Kavakçı davasında yeterli ve gerekli savunmayı yapmadığı gerçeği ortaya çıkıyor ve Türkiye’nin Kavakçı davasını kaybetmesine uygun bir ortam hazırlanmış oluyor.

13.10.2005 ile 15.3.2007 tarihleri arasında görülen dava ile ilgili karar, 5.4.2007 tarihinde veriliyor.

Aktif haber

 

Bu haber 643 defa okundu.