Kılıçdaroğlu ses kaydını dinletti

25 Şubat 2014 14:50 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydını dinletti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından notlar:

-Yolsuzluk operasyonunda 4 bakanın ismi geçti. Başbakanla otobüsün üstüne çıkıp el kaldırdılar. Biz beraberiz mesajı verdiler. Ama sonra 4'ü istifa etmek zorunda kaldı. Biri başbakanı çok açık şekilde suçladı. Belki toplumun belleğinde iz bırakmamış olabilir ama bir kez daha okuyayım.

-Bugün bize iki metin gönderildi. Bir tanesi istifa metni bir tane de deklarasyon metni. Ben tatbikî partimi rahatlatmak isterim. Ama yaptıklarımı başbakanın talimatıyla yaptım" diyor. İlk defa bir bakan yolsuzlukların aslı kaynağının başbakan olduğunu söylüyor. Bütün televizyon ekranlarının önünde söylüyor. Yetiyor mu? Başbakan bir açıklama yaptı. "Oğlum Bilal'in üzerinden bana ulaşmak istiyorlar" dedi. Bugün o tablo çok daha net önümüzde duruyor. Savcıları değiştirdiler, polisleri değiştirdiler. Emniyet müdürlerini de değiştirdiler. Başbakan Aksaray'a özel uçağını gönderdi. İstanbul'a getirdi sen Emniyet müdürüsün dedi. Operasyonu yapan bizzat başbakandır. Rıza Sarraf diye birisi çıktı. 4 bakanı eline alan, içişleri bakanı Rıza Saraaf'a sana kimse dokunamaz sana bir şey olursa ben önüne yatarım diye kendisini satmış bir adam.

-Bir ülkede yolsuzluk olur. Ama idareciler üzerine kararlılıkla giderler. Biz bekledik ki Başbakan çıksın sonuna kadar gitmeyen namerttir desin. Ama gitmedi. O zaman biz ne diyecektik. Helal olsun Başbakan dediğin böyle olur diyecektir. Oğlu da olsa üzerine kararlılıkla gidiyor diyecektik. Ama Aksaray Valisi'ni getirdi emniyet müdürü yaptı. Emniyete talimat verdi. Yargı kararlarını uygulamayacaksınız diye. TBMM Başkanı Çiçek anayasanın 138. maddesi çökmüştür dedi. Devlet dediğiniz kurum bitmiştir dedi.

-Bunlarla yetindiler mi Adalet Bakanlığı müsteşarı doğrudan savcıya telefon açıyor. Hemen gidecek savcıyı görevden alacaksın diyor. Bana da bilgi vereceksin diyor. Biz bu tutanağı açıkladık. O müsteşarın orada kalmaması lazım. Sonra da baktık sadece müsteşar değil bakan da aramış. Yargının çöktüğünü hepimiz öğrendik.

KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASI İÇİN TIKLAYINIZ

-4 Bakanın fezlekeleri geldi. Fezleke günlerce bekledi doğrudan geri gönderildi. Adalet Bakanı'nın fezlekesi TBMM'ye geldi. Bakan iade etti. Onlar da Adalet Bakanlığı'na iade etti. Adalet Bakanı'nın nereye gideceği belli değil. Bu da bizim ülkemizde ilk kez oldu.

-Şimdi önemli bir adım daha atıyorlar. Yasal yollarla elde edilen delilleri yasal yollardan yok ediyorlar. Çıkaracakları yasalarla yok etmek istiyorlar. Yargı paketi getirdiler. HSYK'da değişiklik yapıyorlar. İnternet Yasası getiriyorlar. MİT yasası getiriyorlar. Bunların hiçbirisi bakanlar kurulunda görüşülen konular değil. Sayın başbakanın tuzluk diye tanımladığı milletvekillerinin verdiği kanun teklifi. Zamanları yok. Zamana karşı yarışıyorlar. Yolsuzluk ve rüşvet davasını nasıl kapatırız bunun için çalışıyorlar. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun kapatmak için çalışıyorlar. Bütün amaç bunun üzerine inşa edilmiş durumda.

-O kasalarda çıkan milyonlarca TL, Euro, Dolarlar. 630 milyon dolara oluşturulan havuzlar. Onlara verilen ihaleler. Bütün bunları yok edebilirler. Bunları yok edemezler. Yolsuzluğun boyutu öyle büyük ki bunun üzerine örtecek bez dünyada daha üretilmedi. Onların bir bakanı var. Babacan bizdeki olanı yabancılar anlamıyor diyor. Ya şeytanın aklına gelmeyecek olaylar oluyor bizde.

-‘Başçalan’ demiştim. Bazı arkadaşlar eleştirdiler. Ama artık bugün anladık ki artık ‘başçalan’. Dün internete düşen ses kayıtları bütün gerçeği ortaya koyuyor.

Kılıçdaroğlu, internet sitelerine düşen ses kaydını grup toplantısında dinletti.

-Hayatımın en üzüntülü günün yaşıyorum. Allah kimsenin başına böyle birşey vermesin. Allah kimseyi yolundan şaşırmasın.

-Bu yolsuzluğun üstü kapatılamaz. Dünyada ilk kez hükümet devleti soyuyor. Bakın arkadaşlar, ‘başçalan’ diyorum, ‘başçalan’ bilinçli söylüyorum. Operasyonun yapıldığı sabah 08.02 geçiyor. Başbakan oğlunu arıyor. Oğlum senin evinde ne var ne yok bunları çıkar diyor. O anlayamıyor. Baba bir daha anlatır mısın? diyor. Sonra o da cevap veriyor. "Bende ne olabilir ki senin paran var kasada" diyor. Saat 11.17 parayı nasıl sıfırlayacaklar onun arayışı içinde.

-Erdoğan uyarıyor. "Açık konuşma biz de biliyoruz" diyor. Bunları söyleyen herhangi bir kişi değil, bu ülkede başbakanlık koltuğunda oturan kişi. Bir ülkenin başbakanı kendi ülkesini soymakla görevlendirilmiş adeta. Çoluk çocuk bütün aile bu işin içindeler. Erdoğan'a acımıyorum o çocuklara acıyorum. Nasıl babasın sen. Diyor ki Manisa'da genç bir üniversite öğrencisi çantasından 'hırsız var' diye bir bez çıkıyor. Siz başbakana hakaret ediyorsunuz diyor. Artık başbakanın hırsız olması devlet sırrı olmaktan çıktı. Kendi çocukları ile ilgili ne diyordu. 1994 yılında genç Recep Tayyip Erdoğan. Ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim. Hırsızlık babadan oğula geçer. Yönetimlerde ise üst yöneticiden alt yöneticiye geçer diyor. Aynen bugünü anlatmış.

-Akşam başbakanlık açıklama yaptı diyor. Bunlar montaj diyor. Benim sesim, Bilal’in sesi demiyor. Bunlar montaj diyor. Bugün yeni bir itirafta bulundu. Kriptolu telefon verildi diyor. Kriptolu telefonlar sana devletin işi için verildi. Bu iş için verilmedi. Üç dört kanaldan çek ettirdik Ağrı dağı ne kadar doğruysa Erciyes ne kadar doğruysa bu tutanaklar da o kadar doğrudur. Hayatı yalan söylemekle geçen başbakandan bir şey beklenmez. Benim üzüldüğüm ona hala inanan yurttaşlarım bu kadar yalan daha arkası gelecek bunların öyle söyledi. Nasıl milletin önüne çıkıyorsun nasıl milletin yüzüne bakıyorsun ar damarı yok mu Allah aşkına böyle bir tablo olabilir mi?

-Wikileaks belgeleri var. 2004 yılında ABD büyükelçisi bir kripto gönderiyor Washington’a AKP yolsuzlukların kökünü kazıyacağını söyleyerek iktidara geldi. Partideki çatışmalar ve partilerin yakınları arasında çıkar çatışması olduğu söyledi.

-İsviçre bankalarında 8 ayrı hesap açtılar. Baykal hakkında da böyle bir iddiada bulunuldu. Ama o namuslu her siyasetçi gibi başvurusun yaptı bana bildirin dedi.

-Senin evinde 30 milyon eura kalmış, dağıta dağıta bitiremiyorlar. Hiç utanmıyor musun? Ahlak yok mu sende? Artık Recep Tayyip Erdoğan'a başbakan diyemeyiz. Bu hükümetin meşruiyeti bitmiştir. Yalancıdan başbakan olmaz, şimdi hırsızdan başbakan olmaz. Bir daha söylüyorum hırsızdan Başbakan olmaz. İlk kez Cumhuriyet tarihinde halkını soyan bir başbakanla karşı karşıyayız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemiş bir başbakanla karşı karşıyayız.

-Senaristlerin bile aklına gelmemiştir. Ama bunların tamamı film olacaktır. Böyle bir hırsızlık kimsenin aklına gelmez. Hala diyor ki efendim kriptolu telefonları da dinlemişler diyor. Ses mühendislerine sorduk. Acaba burada bir şey var mı diye. Hiç merak etmeyin tamamı gerçek dediler. Buradan Erdoğan'a çağrı yapıyorum. TİB kayıtlarını yayınlayın. Sen sahte ayaklarını bırak. Devletin kayıtlarını yayınla. Kripto ile ilgili bilgiler TİB'de var. Onları yayınlayabilir mi yayınlayamaz. Hırsızdan başbakan olmaz.

-Kısaca medya üzerinde de durmak isterim. Sizin toplama karşı yükümlülüğünüz var. Benim sesim kesebilirsiniz ama şunu söylüyorum sokaktaki yurttaş sizi affetmez. Sizi havuz medyası ile aynı kefeye koyar. Ya da milletin medya organı olacaksınız. Hırsızlığa prim vermeyeceksiniz. Medyanın da etik kuralları var. O kuralların arkasında durmak gerek. Aile boyu pisliğin içindeler ve siz görmeyeceksiniz. Dünya görecek siz görmeyeceksiniz. Göstermezseniz ‘başçalan’ kadar sizin de sorumluluğunuz var demektir.

-Sayın Cemil Çiçek'e de söylüyorum Meclis TV kestiriyorsun. Yalan mı bunlar. Senin başbakanın hırsızlık yapıyor biz bunları açıklamayacak mıyız? Doğrudan müdahale eden bir adam var medyaya. Ne yaparsan yap cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile karşı karşıyayız. Arabaları paraları taşıdın. Yarın öbür gün yeni şeyler çıkacak. Ya yurtdışına çık ya başbakanlıktan istifa et. Göreceksiniz devleti soyan başbakanlık koltuğunda oturamaz. O koltuktan gitmesi lazım. Çünkü hırsızdan başbakan olmaz.

Teşekkür ediyorum arkadaşlar.

Bu haber 641 defa okundu.