Bir önceki yazıda CHP sağa mı açılıyor yazısına partiden uzun bir mektup geldi. Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak partide politik bir kriz olmadığının altını çizerek şunları söylüyor:
CHP sağa kaymıyor, CHP bugün kendisini demokratik merkezi yeniden inşa etme hedefiyle konumlandırıyor. 12 yıllık AKP iktidarının; ülkenin yerleşik kurum ve kültürünü yok eden, demokratik değerlerini hiçe sayan, baskıcı, otoriter ve tahakkümcü karakteri CHPnin kendisine yeni bir misyon yüklemesine neden olmuştur. CHPnin tarihsel misyonu yeniden güçlü bir demokratik ve merkezi siyaseti inşa etmektir. Biz bu süreci yeniden çok partili yaşama geçme çabası olarak tanımlıyoruz. Benzer sözleri CNN Türkte Ankara Günlüğü programında Haluk Koç söyledi. Koç yaşananları sağcılaşma değil, demokrasi ve cumhuriyet ilkelerinde işbirliği olarak tanımlıyor.
CHP ve Cemaatin Anti Erdoğan ittifakı...
CHP tabanı ile Gülen haraketi varoluşsal olarak birbirine karşılar. İki hareketin politik ve sosyolojik kodları tamamen farklı. Bunun da ötesinde Türkiye tasavvurları örtüşmüyor.
Normal şartlar altında böyle bir ittifak olmaz. Ancak son yaşananlar yerel seçimlerde CHP ile Gülen hareketinin taktik bir koalisyona gideceğinin işaretlerini veriyor.
Bu koalisyonun ana motivasyonunu CHP ve Gülen hareketinin ortak paydaları değil, Erdoğan karşıtlığı tayin ediyor. Ancak CHP ile Gülen hareketi arasında başta Kürt meselesi olmak üzere din-devlet ilişkisi, özgürlükler, Ergenekon/Balyoz davaları ve Alevilik konusunda ciddi görüş farkları bulunuyor.
Kader birlikteliği mi, taktik işbirliği mi?
İki hareketin sosyolojik tahlili yapıldığında bu işbirliğinin Erdoğandan kurtulma ittifakı olacağı anlaşılıyor. Bu strateji taraflar için politik olarak doğru olabilir ancak meşruiyet bakımından beklenmeyen sonuçlar yaratabilir.
30 Marttan beklenen sonuç alınamazsa cemaatle girilen konsorsiyum CHPde depreme yol açacaktır. Tepki Alevi kesimden değil, ulusalcı beyaz Türklerden gelecektir. CHP oy artışı sağlasa dahi Ankara ve İstanbuldan birini kazanamadığı takdirde Kılıçdaroğlunun genel başkanlığı tartışmaya açılacaktır. Benzer bir risk Gülen Hareketi için de geçerli. Açıktan yapılacak bir seçim koalisyonu hizmeti, dindar/muhafazakar kesimin gözünde oportünist ve Müslümanların iktidarına engel olan bir taraf yapacaktır.
Yerel seçime kadar gizli/geçici ittifak...
Aslında Gülen hareketinin asıl hedefi AK Partiyi bölüp, başında Abdullah Gülün olduğu yeni bir merkez sağ parti kurdurmaktı. Ancak bu planı Abdullah Gül bozdu. Bu noktada hizmet, hem Erdoğana bir ders vermek hem de Gülü ikna etmek için CHPle ultra kozmik ama geçici bir koalisyona gidecek. Hareket CHPyi destekleyeceğini asla deklare etmeyecek. Bu ittifakın ana hedefi AKPnin İstanbul ve Ankarayı kaybetmesini sağlamak. Bir anlamda CHPde, hizmet hareketi de kazan-kazan stratejisine yatırım yapıyor.
Politik ruletin kaybedeni kim olacak?
Kamusal farkındalık oluşturmadan yapılacak bu ittifak başarılı olursa sorun çıkmayacak. Seçimlerden sonra Gülen Hareketi yeni parti arayışına devam edecek ve yeni hedefi Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. CHP ise yerel seçimlerde kazandığı başarıyla sonbaharda yapılacak erken genel seçimde iktidar alternatifi olmaya çalışacak. Ancak böylesine riskli bir politik mühendisliğin geri tepmesi durumunda CHPde de, Gülen hareketinde de ciddi değişimler olacak.
CHP ne diyor?
Gülen hareketiyle ittifak mı yapılacak sorusunun partide iki cevabı var. CHP tabanı ve ulusalcı kanat bu işbirliğine sıcak bakmıyor. Parti yönetimi ise görece farklı bir pozisyonda duruyor. Partide örtülü eleştiriler yapılsa da geçmişte Ecevit- Gülen diyalogunu yürüten Erdoğan Toprak ismi öne çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlunun ise bu işbirliğine ilkesel ama pozitif yaklaştığı iddia ediliyor. Kılıçdaroğlu Washingtonda Gülen hareketiyle görüşmüştü. Kılıçdaroğlunun cemaati kast ederek herkesin kendi sınırları içinde kalması koşuluyla işbirliğine olumlu yaklaştığı öne sürülüyor.
Hüseyin Yayman / Vatan
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle