Günün fotoğrafı

0 0 0000 00:00 tsi

Başkan Bush gazilerin kaldığı hastaneyi ziyaret etmiş, iki ayağı da kesilmiş bir genç ile gülümsemeye çalışarak konuşuyordu.

Adamda utanma sıkılma yok; ne yapacaksınız...

Amerika'da 'Christian fiction' adı verilen bir roman türü var.

50-70 milyon arası gibi satış düzeylerine ulaşan bu kitaplarda bugünlerde yaşanmakta olan olayların nedeni net bir şekilde anlatılıyor...

Bir din savaşı yaşanıyor, Başkan Bush'un da içinde bulunduğu bir grup 'İnanan' hayatta kendi misyonlarının kutsal kitaplarda emredilenleri gerçekleştirmek olduğuna inanıyor.

Onlara göre kutsal metinlerde savaş ve yok etme emrediliyor...

İşte bu nedenle son derece acımasız ve irrasyonel davranabiliyorlar.

Kutsal metinlerin bir şekilde okunma biçimi yoktur.

Niyetin neyse ona göre okursun, niyetin neyse o sana emredilir metinlerde...

Savaşmaya ve yok etmeye niyetliysen, kutsal kitaplarda o da vardır, ayrıca barışa en büyük davet de o metinlerdedir.

Ancak ne yazık ki Amerika'nın ve İsrail'in başında metinlerin yok etme emrini ön plana çıkaran gruplar var.

Bunların karşısında yer alan tarafta da barışa inananlar ön planda değil. Onlar da yok etmeye kurgulamış durumdalar kendilerini...

DELİLER YÖNETİYOR

Dolayısıyla dünya, bir büyük savaşa doğru yuvarlanıp gidiyor.

Başkan Bush ve İsrail bu yuvarlanıştan pek memnunlar. Çünkü onların kutsal metinlerinde 'Kıyamet' başlığı altında bu savaş da anlatılıyor.

Bazıları kıyamet sonrasında hazırlık bile yapmaya başladılar.

Bir Hollywood filminde izlesek 'deli' diye damgalayabileceğimiz insanlar dünyayı yönetmeye çalışıyor.

Bu ilk bakışta komik sonra da korkutucu bir gerçek...

İngiltere'de son yaşananların İslami savaş yanlılarınca mı düzenlendiği yoksa bunun bir komplo mu olduğu bilinemiyor. Bu tür şeylerde gerçek hiçbir zaman ortaya çıkmaz.

Ne olursa olsun varılan sonuç aynıdır. Anketlere göre Cumhuriyetçiler'e ve Başkan Bush'a verilen destek anında artmış.

Üçüncü kez seçilme hakkı olsa Amerikalılar ülkelerini dünyaya rezil eden bir adamı tekrar Başkan seçebilecekler utanmadan...

Geçenlerde Amerikan gazetelerinde gördüm. Başkan Bush gazilerin kaldığı hastaneyi ziyaret etmiş, iki ayağı da kesilmiş bir genç ile gülümsemeye çalışarak konuşuyordu.

Adamda utanma sıkılma yok; ne yapacaksınız...

İslami sertlik ve savaş taraftarları yapacakları her girişimin kendi aleyhlerine döneceğini artık görmeliler.

UMUT İÇ KAMUOYUNDA

Umut Amerika'da da, İsrail'de de iç kamuoyundadır. Her ülkede demokrat, savaşa karşı hakça bir barıştan yana, güçlü bir kamuoyu da vardır.

Amerika gibi İsrail'de de iç siyasi gidişatı yakından izleyip, öğrenmeye çalışmalıyız.

Önceki gün ABD'nin başkenti Washington'da savaş karşıtları Beyaz Saray'ın önünde büyük bir yürüyüş yaptılar. Amerika'da her türlü hak ve talep bu şekilde başlayan süreçlerle alınmıştır. Vietnam savaşı da bu tür yürüyüşe benzer bir yürüyüş ile başlayan süreç sonunda bitirilmek zorunda kalındı.

Beyaz Saray'ın karşısındaki parkta bir grup Müslüman namaz da kıldı. Bence günün fotoğrafı buydu ve kendisi de dindar olan Başkan Bush, acaba kendisi ve dünya hakkında neler düşündü namaz kılanları seyrederken?..

Dünyanın kurtarılma umudu bu tür süreçlerle olabilir ancak.

Kutsal metinlerin barışa çağıran bölümlerini ön plana çıkararak, kolektif akıl güç kazanırsa kıyamet olmadan işi bitirebiliriz sanıyorum...

Bu haber 159 defa okundu.