Giden cemaatçilerin yerine kim geliyor?
24 Ocak 2014 14:55 tsi
Emniyet ve yargıdak tam gaz devam eden görevden almalar neyin habercisi? Görevden alınanların yerine kimler geliyor? İşte yanıtı
17 Aralık operasyonu sonrası yargı ve emniyetteki görevden almalar tüm hızıyla sürüyor.
'Paralel yapı' olarak adlandırılan yargı ve emniyetteki cemaatçi kadro gidince onların yerine kim gelecek?
Herkesin merak ettiği bu sorunun yanıtı Hürriyet gazetesi yazarı İsmet Berkan, bugünkü köşesinden ilginç bir örnekle yanıtladı.
AK Parti'nin iktidara gelmesi sonrası kadrolaşma tartışmalarını hatırlatan Berkan, şunları yazdı:
Devleti ele geçirmek denen şey de, devlet memurlarının sizin istediğiniz gibi hareket etmesidir esas olarak.
2002 sonunda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde kendine hiç de dost olmayan bir devlet buldu. Ordu her fırsatta sorun yaratıyordu; polis bin bir komplo hazırlığındaydı; başta yüksek yargı belki askerden bile büyük dertti; Hazine, Maliye, Dışişleri hep AK
Parti hükümetine şüpheyle yaklaşıyordu.
AK Partinin ilk ayları, hatta yılları, icraat yapmaktan çok devlet içinde ittifaklar kurmak ve kritik mevkilere kendilerince güvenilir isimleri getirmeye çalışmakla geçti.
On yıl önceyi hatırlayın, ortalık Kadrolaşıyorlar eleştirilerinden geçilmez, sürekli listeler yayınlanırdı, AK Partinin üçlü kararnameyle veya Cumhurbaşkanını aşamıyorlarsa geçici görevlendirmeyle yaptığı atamalar çarşaf çarşaf çıkardı.
CEMAATİN MEMUR YAPTIĞI İSİMLER
Bugünlerde çıkan savaş sayesinde öğreniyoruz; dost bilinip yüksek seviyelere getirilenlerin hiç değilse bir bölümü de, Fethullah Gülen cemaatinin zaman içinde devlet memuru yaptığı isimlerden oluşuyormuş.
Etrafının eski Türkiyenin düşman güçleriyle çevrili olduğunu düşünen hükümet, kendine dost bir çember yaratmak istiyormuş.
Tabii müdahale edilebilen bürokrasi var, edilemeyen var. Mesela orduya o kadar da müdahale edilemiyordu; bu yol Balyoz ve Amirallere Suikat gibi davalar yoluyla bir hayli genişletildi.
Ama polis ve adliyede görece daha kolay yürüdü işler. Poliste uzun süredir bir cemaat örgütlenmesi vardı, oradan insanlar hızla yükseldiler. Yargıda ise yeni yargıç ve savcı ihtiyacı çok büyüktü; mesleğe alımlar eski Türkiye tarafından birkaç yıl engellendi ama sonra bu engel aşıldı ve dost olduğu düşünülen insanlar yargıda çalışmaya başladı; bu arada yeni yeni mahkemelerin zorunluluklarla kurulmasıyla özellikle savcılık mesleğinde hızlı yükselişler oldu; görece genç savcılar da başsavcı unvanına kavuştu.
Bugün hükümet, o eski dostlarının bir bölümüyle yollarını ayırıyor.
Peki ama özellikle yargıda, onun da savcılar kanadında giden savcıların yerine kim geliyor? Gidenlerin cemaatçi olduğunu varsayarsak acaba gelenler neci?
AK Parti iktidara geldiğinde yargıda en kuvvetli grup, Türk-İslam sentezcisi diyebileceğimiz, fikren MHPye ve BBPye daha yakın duran kadrolardan oluşuyordu.
Bu haber 864 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle