Altan Tan: Mavi Marmara'dan inenler açıklansın
16 Ocak 2014 14:36 tsi
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 2010 yılında Gazzeye giderken İsrail saldırısı sonucu 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara olayıyla ilgili ilginç bir iddia ortaya attı.
Altan Tan, bazı AK Partili milletvekilleri ve bir köşe yazarının MİT istihbaratı doğrultusunda gemiye binmediğini öne sürdü. Başbakan Tayyip Erdoğandan, söz konusu istihbaratı ve son anda gemiye binmekten vazgeçen kişileri açıklamasını istedi.
Altan Tan, MİTle ilgili ilginç bir iddiada daha bulundu. Bugünlerde Başbakan adına nara atan bazı milletvekillerinin ve bir köşe yazarının 9 insanın hayatını kaybettiği Mavi Marmaranın Gazze seferine katılmaktan son anda vazgeçtiklerini belirten Tan, Bazı AK Partili milletvekilleri ve bir malum yazar, Gazzeye giden gemiden Antalyada indi. MİT istihbaratıyla son anda gemiye binmeyen bu kişiler kimlerdir? Başbakan bunları açıklasın. Gazzeye bir gemi kalksın; Başbakan, Davutoğlu, AK Partili milletvekilleri ve o malum yazar binsin, ben de hemen bineceğim. diye konuştu.
BDPli Tan, TBMMde düzenlediği basın toplantısında, yolsuzluk operasyonu sonrasında yaşanan gelişmeler üzerinden hükümete sert suçlamalarda bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğanın tüm dostlarıyla yollarını ayırdığını ve bir muhasebe yapmak yerine kırıp dökerek, yakıp yıkarak bir yerlere varmaya çalıştığını vurguladı. Paristeki PKK cinayetiyle ilgili son günlerde gündeme gelen iddiaları değerlendirirken, ortada olayın MİT tarafından finanse edildiği yönünde ıslak imzalı bir evrak olduğuna işaret ederek, Bu belge MİTin değilse kimin? Kim nereden çıkardı? Bunu da bulamıyorsan, aklımızla alay etme, dükkânı kapat eve git. diye konuştu.
DEMİRTAŞ: MİT'İN AÇIKLAMASI BİZİ TATMİN ETMEDİ
Selahattin Demirtaş, CNN Türkte Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5N1K programında, Pariste öldürülen PKKlı 3 kadın ile ilgili internete düşen suikast planına ilişkin ses kayıtları ve belgeleri değerlendirdi.
"SESİ TEYİT ETTİK"
Demirtaş, "MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Ses kayıtlarının gerçek olduğunu bizler teyit ettik. İsmi geçen şahsın sesini yakından tanılayanlar sesini teyit ediyoruz dediler. Yayınlanan belge ile ilgili de Mit belgesi olduğuna dair de çok ciddi şüpheler var" diye konuştu.
Paris cinayetleriyle ilgili olarak Başbakan'ın daha önceki açıklamalarından alıntı yapan Demirtaş şunları söyledi:
"Başbakanın Kasım 2012'de yaptığı açıklamalar ile uyuşan bir belge ve ses kaydı söz konusu. Başbakan o dönemde yaptığı açıklamada Fransa'dan üst düzey bir PKK 'lının iadesini istediği Fransa'nın buna cevap vermediğini belirtiyordu. Ses kaydında ve belgelerde de ekim ve kasım ayında Sakine Cansız'ın Fransa'ya geldiğinin tespit edildiği ve bu konuda operasyonel girişimlere başlandığı ifade ediliyor. Başbakanın resmi olarak kendi ağızından 'biz o dönemde girişimde bulunduk' dediği zamanlara denk düşen beyanlar ve belgeler yayınlanmış durumda. Bunlar tümüyle şüpheleri MİT üzerine yoğunlaştırıyor. MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Ses kayıtlarının gerçek olduğunu bizler teyit ettik. İsmi geçen şahsın sesini yakından tanılayanlar sesini teyit ediyoruz dediler. Yayınlanan belge ile ilgili de MİT belgesi olduğuna dair de çok ciddi şüpheler var"
Demirtaş şunları söyledi;
"MİT'İN YAPTIĞI RESMİ AÇIKLAMA BİZİ TATMİN ETMEDİ"
Paris'teki cinayetlerle ilgili MİT'in yaptığı açıklamalara ilişkin Demirtaş, "MİT'in yaptığı resmi açıklama bizi tatmin etmedi. Tam tersine yeni şaibelerin ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Belgenin düzmece olduğuna dair bir açıklama yok. Bu konunun peşini bırakmayacağız" dedi.
"BAŞBAKANIN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR İLE UYUŞAN BİR BELGE VE SES KAYDI SÖZ KONUSU"
Demirtaş, "Başbakanın Kasım 2012'de yaptığı açıklamalar ile uyuşan bir belge ve ses kaydı söz konusu. Başbakan o dönemde yaptığı açıklamada Fransa'dan üst düzey bir PKK'lının iadesini istediği Fransa'nın buna cevap vermediğini belirtiyordu. Ses kaydında ve belgelerde de ekim ve kasım ayında Sakine Cansız'ın Fransa'ya geldiğinin tespit edildiği ve bu konuda operasyonel girişimlere başlandığı ifade ediliyor. Başbakanın resmi olarak kendi ağızından 'biz o dönemde girişimde bulunduk' dediği zamanlara denk düşen beyanlar ve belgeler yayınlanmış durumda. Bunlar tümüyle şüpheleri MİT üzerine yoğunlaştırıyor. MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Başbakanlığın sessiz kalması da kabul edilebilir değil.
Fransız savcısı ve soruşturmayı yürütenler Türkiye'den yeterli bilgi belge alamadıklarını, Türkiye'deki savcı da Fransa'dan yeterli bilgi belge alamadığını ifade ediyor. Görünen o ki ülkeler arası çıkar pazarlıkları konusunda üç Kürt kadın siyasetçinin canı, hayatı pazarlık konusu yapılıyor. Ortada çirkin bir tezgah var. Türkiye'nin, Fransa'nın bir yönüyle Almanya'nın da bu kirli oyuna bulaştığı anlaşılıyor" diye konuştu.
Bu haber 744 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle