Yeni bakandan şok itiraflar
16 Ocak 2014 13:58 tsi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, tartışma yaratan yeni internet düzenlemesiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yeni düzenlemeyle internet sitelerinin kapatılmayacağını, ilgili sayfanın engelleneceğini ifade eden Elvan, telefon dinlemeleriyle ilgili de 'Ben hayretler içerisinde kalıyorum. Bir insanın eşiyle yaptığı telefon konuşmasının dinlenmesi... İnsanlar bu kadar düşmemeli. Ben de bilemiyorum. Benim de çoluğum çocuğum kendim dinleniyor olabilirim. Sizler de olabilirsiniz. Ama biz de açıkçası aile olarak konuşmalarımıza dikkat ediyoruz' sözlerini kaydetti.
Habertürk Televizyonu'nda canlı yayına katılan Elvan'ın konuşmasından satırbaşları:
Mahkeme kararı alsanız bile o yayın halen devam edebilir. Bunu engelleyemiyorsunuz. Çalışmayan bir sistem var. bu sistemin bir anlamda rehabilite edilmesi gerekiyordu. Bu çalışmalar yeni başlatılmadı. Hatta bunu işte Gezi olaylarına, son olaylarla falan ilişkilendirmeye çalıştılar. Kesinlikle alakası yok. Aşağı yukarı bir yıl öncesinden başlamış çalışmalar.
HERHANGİ BİR SANSÜR SÖZ KONUSU DEĞİL
Herhangi bir sansür söz konusu değil. bilakis kişinin haklarını koruyan bir düzenleme. Yeni uygulama neyi getiriyor? Bir kişisel haklar, hakların korunması ikincisi ise özel hayatın gizliliği.
4 SAAT İÇİNDE OLACAK
Sizin kişi haklarınıza hakaret eden, hakkınızı çiğneyen, herhangi bir yazı, video söz konusu olduğunuz zaman, elbette yine içerik sağlayıcısına başvuruyorsunuz. Ama aynı anda iki gün beklemeden mahkemeye başvuruyorsunuz. Mahkeme hiçbir duruşma yapmadan 24 saat içerisinde kararı vermek zorunda. Diyelim ki mahkeme bu yayın içerik çıkarılmalıdır ve engellenmelidir diye karar verdi. ve bu mahkeme kararı, yasayla kuracağımız, erişim sağlayıcıları birliğine gidecek, tüm erişim sağlayıcıları üye olacak ve bu karar 4 saat içerisinde tüm erişim sağlayıcılarına bildirilecek ve uygulamaya geçilecek.
Kişilik haklarına yönelik bir hafta beklemek yerine, mahkeme kararıyla siz 28 saat içerisinde o yayını engelliyorsunuz.
İNTERNET SİTESİ KAPATILMAYACAK, SAYFAYA ERİŞİM ENGELLENECEK
İnternet sitesini kapatmak gibi bir şey söz konusu değil. şu an mevcut sistem devam etseydi, internet sitenin kapatılması gerekiyordu. Sadece o sayfaya yönelik erişimi durdurma imkanı getiriyoruz.
İllegal yöntemlerle çekim yapılmış olabilir ve sunulmuş olabilir.
Bizati sizi ilgilendiren bir husus ise, bu kez şunu yapıyorsunuz. Doğrudan iletişim başkanlığına başvuruyorsunuz, TİBe. TİB erişim sağlayıcıları birliğine diyor ki, evet bu özel hayatın gizliliğine ilişkin bir hadisedir, yayını engelleyin. Dört saat içinde engelliyor. Ancak mahkeme kararı 48 saat içerisinde verilmek zorunda. Yine mahkeme kararına bağlanıyor. Mahkeme kararı verildikten sonra, erişimin engellenmesine devam dendiği zaman devam edilecek. Tüm olaylarda mahkeme kararıyla ilişkilendirme söz konusu değil. Sansür söz konusu değil.
Sadece video kayıtları mı? Ses kayıtlarını da içeriyor mu?
Görüntü müdür ses kaydı mıdır böyle bir şey söz konusu değil. ama ilaveyle söz konusu olabilir. Sansür uygulanıyor ifadede bulunanlara söylüyorum bunu. Mevcut düzenlemede kalsaydık, mahkeme geçmişte bu yaşandı. YouTube kapatılsın dendi. Bu yaşandı. Şu an sadece URL dediğimiz, ilgili içeriğin bulunduğu sayfaya engelleme oluyor. Geçmişte engelleme yoktu, içeriğin çıkarılması vardı. Bunu da kontrol edemiyordunuz.
Bu yasayla yargının bypass edildiği söylentileri var. Başbakanın emriyle erişim engellenecek deniyor. Bu AB sürecindeki Türkiye için ABde bu uygulamalar var mı?
Kesinlikle bu doğru değil. Kişilik haklarının ihlaliyle ilgili süreci anlattım. Süreleri kısaltıyoruz. Özel hayatın gizliliğine yönelik ise, bu aciliyet gerektiren bir husus.
Sayın Baykal ile ilgili bir kaset yaşadık. Böyle bir durumda dört saat içinde engelleniyor. Geçici olarak yapılıyor bu, mahkeme de 48 saat içinde bu kararı veriyor.
VERİLERİN HİÇBİRİ DEVLETTE SAKLANMAYACAK
Gelelim ABye. Şunu da ifade edeyim. Verilerin saklanması hususu. En önemli konulardan biri şu. Bizimle ilgili tüm veriler
Verilerin saklanmasıyla ilgili eleştiri var. Devlet herkes hakkında her türlü veriye sahip olacak. Fişleme anlamına gelebilir yorumları var.
Bu verilerin hiçbirisi devlette saklanmayacak hiçbirisi. Bunlar erişim ve içerik sağlayıcılarda bulunacak. Ne bulunacak? Bir IP numarası. Ne kadar bir süre konuşmuş olduğu, hangi tarihteolduğu. Bunlar olacak. İçerikle ilgili, konuşma olabilir, girmiş olduğunuz sitenin detayları olabilir. Bunlarla ilgili bir şey olmayacak. 6 ay ile 2 yıla kadar saklama zorunluluğu getiriyor. Biz tamamiyle burada ABde ön görülen direktifi aldık.
AB müktesebatı olarak iki husus var. Birincisi kişisel hakların ihlali. İkinci alanda zararlı içerik bölümü. Katalog suçlar dediğimiz. Müstehcenlik, fuhuş çocukların cinsel istismarı bu gibi konular. ABdeki uygulamalarla bizim uygulamalarımızı karşılaştırdığımızda AB uygulamalarının çok daha sert olduğunu görüyoruz.
Birkaç örnek vereceğim. Şimdi örneğin Twitter veya Facebookta iftira suçuyla karşı karşıya kaldınız. Ne yapacaksınız Türkiyede. Sayın başbakana hakaret ediliyor, bakanlarımıza, ailelerimize hakaretler yapılıyor. Benim ailemin çoluğumun çocuğumun telefon numaraları, küfürler. Hiçbir şey yapamıyorsunuz şu anda.
Almanyada iftira suçları hapis cezalarına tabi.. üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılıyor.
Türkiyeye böyle bir sistem getirebilir mi?
Çalışmamız gerekiyor. Yer içerik sağlayıcılarıyla bir araya gelip konuşulabilir.
İtalya örneğin. Hakaret suçu. Twitterdan bir hakaret aldınız. Hapisle cezalandırıyor. Şimdi bizi AB eleştiriyor. AB kendi ülkelerindeki uygulamalara baksınlar lütfen.
Bu yasal düzenleme özgürlüklerin önünde bir engel teşkil edecek yorumları?
İngilterede altı aya kadar hapisle karşı karşıyasınız. Fransada hapisc ezası verilmiyor. 12 bin Euroya kadar para cezası. Finlandiyada kraliyet ailesine yönelik hakaret söz konusu olduğunda, bir yıla kadar hapis cezası verilmesi söz konusu.
ABDde hakaret suçları 17 eyalette hapis cezası öngörülüyor.
TİBe verilen yetkiler. Nerede başlıyor, nerede bitiyor anlattınız ama yetkiler yerinde mi, fazla mı, eksik mi?
Burada aslında TİBe verlien herhangi bir yetki yok. Tek bir husus var. O da özel hayatın gizliliğine yönelik herhangi bir video yayını. Çıktığı anda erişim sağlayıcıları birliğine bunu engelleyin şeklinde bir talebi olacak ve bu engellenecek. Mahkeme kararı gelinceye kadar. Bunun dışında TİBin herhangi bir yetkisi söz konusu değil. Mahkeme kararının uygulanmasını da erişim sağlayıcıları birliği yapacak.
Tüm erişim sağlayıcıları bu birliğe üye olmak zorunda.
Diğer önemli bir husus siber güvenlikle alakalı. Biz bu tasarıda siber güvenlikle ilgili maddeler koyduk. Siber güvenlik kurulunu yasalaştırıyoruz. Bununla ilgili eğitim faaliyetleri bu yönde çalışmalar olacak. Bu yönde de tabi oldukça deneyimli bir ekip oluşturulacak.
Dinleme ve özel hayatın gizliliğini konuştuk. Sokaktaki insanın ben nerede izleniyorumç Vatandaş da izlendiğini gözlendiğini düşünüyor. Bu korkuyu, bakanlığınız nasıl kurtaracak? Siz de bu kaygıları yaşadığınız çok açık. Siz kendiniz için özel bir formülünüz var mı?
Şunu ifade edeyim. Özel hayatın gizliliğine yönelik TCKda da 4 yıl hapis cezaları da var. ama teknoloji o kadar gelişti ki, bizler de dinleniyoruzdur bilemiyorum. Birileri dinleyebilir, elbette bunu engellememiz, engellenmesi gerekiyor. Ama özellikle Türkiyede bu kadar yaygın konuşulması da, temel nedenlerinden birisi yasal hakların daha da güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tabi yasal yollarla yapılan dinlemeler için bir şey söylememiz söz konusu değil. illegal yollarla yapılan düzenlemeler dinlemelere yönelik de çok sert katı tedbirlerimizin olması gerektiğini düşünüyorum.
Yasanın gündeme gelmesiyle birlikte, siyasi baskının artacağı, müdahaleci bir Türkiye imajının ortaya çıkacağı belirtiliyor?
Kesinlikle katılmıyorum. Hangi alanda siyasi baskı yapılacak? Söyler misiniz bana lütfen? Her şeyi mahkeme kararına bağlamışız. Samimiyetimle şunu ifade ediyorum. bu arkadaşlarımızın bir çoğu gerçekten bu düzenlemeyle nelerin getirildiğine vakıf değiller. Plan ve bütçe komisyonunda şunu yaşadım ben. Muhalefetten çok büyük tepkiyle, sansür getiriyorsunuz, interneti kapatacaksınız söylemleriyle başladılar. Ama ben anlattıktan sonra o hava değişti. Bir çok arkadaşımız, bu doğru bir düzenleme, yapılmalıdır diye ifadeleri oldu bana.
DİNLENİLİYOR OLABİLİRİM, O YÜZDEN KONUŞMALARIMA DİKKAT EDİYORUM
Siz kendinize dair özel bir formül... Daha önce Binali Yıldırım, ya özel şeyleri telefonla konuşmayın, yada telefonla konuşmayın değerlendirmesi yapmıştı.
Tabi ben, hayret içerisinde kalıyorum. Bir insanın eşiyle yaptığı telefon konuşması, çocuklarıyla.. insanlar bu kadar düşmemeli. Çok üzücü bir durum. Ben gerçekten üzülüyorum. İnsanların evine girdiğinde acaba evimde bir kamera var mıdır, dinliyorlar mı kaygı içinde olması son derece üzücü bir şey. Bunlardan bizim kurtulmamız lazım.
Ben de bilemiyorum. Benim de çoluğum çocuğum kendim dinleniyor olabilirim. Sizler de olabilirsiniz. Ama biz de açıkçası aile olarak konuşmalarımıza dikkat ediyoruz. İfadelerimize dikkat ediyoruz, dikkat etmek zorundayız.
Bu haber 812 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle