Gül'ü güldüren soru
16 Ağustos 2007 16:28 tsi
Cumhurbaşkanı adayı ve Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, "insanları örtünmeye sevk etmek gibi bir zorlama nasıl yasaksa, tersinin de doğru olmadığını" ifade ederek, "Ahlaki açıdan bakıldığında da Türkiye’de kadınları rencide etmek, onlar arasınd
Cumhurbaşkanı adayı Gül, KESK Genel Merkezi’ni ziyaretinde konfederasyon Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul tarafından karşılandı.
"BUNUNLA İLGİLİ SAKLI GİZLİ BİR ŞEY DE SÖZ KONUSU DEĞİL"
Gül, bir gazetecinin, "Eşinizin baş örtüsüyle ilgili çeşitli yorumlar yapılıyor. Bu yorumlar, eşinizde nasıl bir etki yarattı? Tabii siz kendisiyle görüşüyorsunuzdur" sorusu, gülüşmelere neden oldu. Gül, "Tabii, vakit bulursam görüşüyorum bazen" diyerek karşılık verdi.
Bunların konuşulduğunu, kimsenin kafasında olan şeyleri saklamaya gerek olmadığını ifade eden Gül, Türkiye gibi bir toplumda hanımların, kadınların, bayanların bir kısmının örtülü, bir kısmının örtüsüz, bir kısmının diğerinden farklı giyindiğini belirtti.
Bu tartışmalar yapılırken, en çok dikkat edilmesi gerekenin konuya hukuki ve ahlaki açıdan yaklaşmak olduğunu anlatan Gül, hukuki açıdan yaklaşırken, Anayasa’nın ilkelerini açık olduğunu, temel hak ve özgürlüklerin herkes için Anayasa’nın teminatı altında olduğunu dile getirdi. İnsanların kendi bireysel tercihlerinin saygıdeğer olduğunu dile getiren Gül, insanların bu bireysel tercihlerinin başka insanlara herhangi bir şekilde empoze edilmesinin, başkalarının da o şekilde olmasını zorlamanın, yasak olduğunu söyledi. Abdullah Gül, şöyle konuştu:
"Bu, örtüyle ilgili olabilir, başka şeyle ilgili olabilir. İnsanları örtünmeye sevk etmek gibi bir zorlama nasıl yasaksa, nasıl yanlışsa, tersi de doğru değildir.
Ahlaki açıdan bakıldığında da Türkiye’de kadınları rencide etmek, onlar arasında ayrımcılık yapmak, örtülü insanlar, örtüsüz insanlar gibi ayrımcılıklar başlarsa, bu tip ayrımcılıklar çok farklı boyutlara gider.
Onun için zaten Anayasamız bunları yasaklamıştır. O zaman aklınıza o kadar çok şey gelir ki yasaklarla ilgili... Anayasa, kanunlar, hukuk ne diyorsa, odur.
Seçilmeye aday olan kişi, benim. Ben, nerede, nasıl davranırım, işlerimi nasıl yapacağım... Bütün bunlar... Nereye, nasıl giderim, nerede, nasıl konuşurum, nereye beraber giderim, nereye yalnız giderim... Bütün bunlar benim beş yıllık bakanlığım ve başbakanlığım süresinde edindiğim tecrübe, 15 yıllık siyasi hayatımdaki tecrübe, bütün bunlar, toplamıyla birlikte karar vereceğim hususlardır. Eğer tartışmalar bu noktalara gelirse, bundan demokrasimiz zarar görür ve halkımız da rencide olur.
Bununla ilgili saklı gizli bir şey de sözkonusu değil. Arkadaşlar bu tip soruları sorarlarken bu söylediğim hususları da dikkate alırlarsa mutlu olurum."
"ONUN İRADESİNE HERHALDE HERKES SAYGI GÖSTERİR"
Abdullah Gül, bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanı Sezer’in cumhurbaşkanı seçilmeniz halinde görevi devrederken bir tören yapmayabileceği, devir-teslim töreni olmadan Köşk’ten ayrılabileceği şeklinde bir olasılık yazılıyor. Devir-teslim töreni yapılmazsa kırılır mısınız?" sorusuna, "Ben, kendisi seçilmiş bir insan değilim. TBMM, yüce Türk Milleti’ni temsil etmektedir. En üst makam da odur. Onun iradesine herhalde herkes saygı gösterir" karşılığını verdi.
Milliyet
Bu haber 749 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle