Ümit Özdağ'dan cemaate ağır suçlamalar
10 Ocak 2014 11:01 tsi
Çözüm süreci ve Kürt sorununa ülkücü kanat nasıl bakıyor? AK Parti-Cemaat geriliminden sorumlu kim? İşte o ülkücüden yanıtlar...
Ülkücü kanadın en bilinen yazarlarından Ümit Özdağ, AK Parti-Cemaat gerilimi ile çözüm sürecini çarpıcı iddialarla analiz etti.
Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar, bugünkü köşesinden Ümit Özdağ'ın Gülen cemaatiyle ilgili yazdıklarını aktardı.
Çalışlar'ın "Ülkücüden cemaate 'çözüm' karşıtı mesaj" başlığı attığı yazısında, KCK operasyonunun yaygınlaştırılması ve Oslo görüşmelerinin basına sızdırılmasını ardında cemaatin olduğu ididası yer aldı.
İşte Çalışlar'ın kaleminden Ümit Özdağ'ın cemaate ilişkin o iddiaları..
Ümit Özdağ...
MHP Genel Başkanlığına aday olmuş bir siyasetçi, ülkücü dünyanın bilinen isimlerinden. Özdağ, Bugün gazetesi yazarı, emekli savcı Gültekin Avcının bir yazısından yola çıkarak, cemaatin Kürt meselesindeki duruşunu irdeliyor. Kısmen destek veriyor ama bazı eleştirilerde de bulunuyor.
Özdağın alıntı yaptığı yazıda Avcı, Çözüm Sürecini bir felaket olarak ele alıyor; silahların sustuğu son bir yılı PKK egemenliği arttı, Kürdistan kuruluyor sözcükleriyle değerlendiriyor.
Özdağ bu yazıyı harika buluyor.
Gültekin Avcı, Bugün gazetesinde 31 Aralık 2013te yazdığı yazıda PKKnın müzakere sürecinde ulaşmış olduğu tehdit seviyesini harika bir şekilde özetlemiş. (...) PKK teröristleri tüm şehir ve ilçelere yerleşimini tamamladı. KCK sistematiğinin kurulmadığı, PKK silahlı teröristlerinin yerleşmediği bir tek ilçe bile kalmadı.(...) Tüm il ve ilçelerdeki asker ve polisçe bilinen PKK/KCK akşam toplantılarında PKK üst düzey yetkililerinin birbiriyle eşleşen açıklamaları şöyle:
"Doğu ve Güneydoğuda Türklerin sayısı asker ve polisten ibaret.(...) Çözüm süreci sayesinde hiç giremediğimiz yerlere ulaşıp yerleştik... Ayaklandığımız zaman Kürdistan artık tamamdır.
Özdağ, alıntıyı sürdürüyor:
TSK unsurları, polis ve görüştüğüm vatandaşlar ise bu görüntünün tek sebebi olarak; devlet yanındaki kişi ve grupların savunmasız bırakılması, hükümetin emirleri gereği yürütülen çözüm sürecinin devlet otoritesini ortadan kaldırması, KCK otoritesinin
açıkça ve görünür şekilde yerleşmesi ve serbestçe hareket edebilmesi olduğunu söylüyorlar.
O SAVCILARIN GÜNAHLARI...
Özdağ, Cemaate yakın olarak bilinen emekli savcıya, mensup olduğu grubun günahlarından söz etmeyi de gerekli görüyor:
Avcının tespitleri ve aktarmalarında en ufak bir abartma yok. (...) Ancak müzakere adı verilen teröre teslimiyet süreci ve sonunda gelinen bu nokta sadece hükümetin suçu mu? Hizmet, ilk günden bu yana müzakerelere destek vermiyor mu? (...) Âkil Adamlar içinde Hizmet mensupları yok mu? Hizmet, Kürtçe televizyon çalıştırmıyor mu?
Ve hepsinden önemlisi Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve adları artık tarihe mal olmuş birçok operasyonda Deniz Kuvvetleri ve askeri teknoloji uzmanları dışında Türk Ordusunun terörle mücadelede en seçkin ve ön plana çıkmış unsurları tasfiye edilmedi mi?
Bu süreçte Hizmetin hiç mi payı yoktu. Ergenekon, PKKya teslim oluş sürecinin diğer adı değil mi? (...) Hizmetin gayriresmi sözcüsü olanlar Kürtlere bütün haklarını verelim. Bizim meselemiz PKK ile şeklinde bir söylem ile aslında PKKnın hedeflerine karşı çıkmadıklarını ortaya koymuyorlar mı?
OSLO'YU CEMAATİN POLİSLERİ SIZDIRDI
Özdağ, KCK operasyonlarının yaygınlaştırılması, Oslo görüşmelerinin basına sızdırılması gibi noktalardaki Hizmete de dikkat çekiyor: Bu arada KCK operasyonlarında ve Oslo görüşmelerinin millet tarafından öğrenilmesi hususunda Hizmete yakın polislerin büyük hizmeti olduğu anlaşılmaktadır.
Bu haber 1,048 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle