''Denge bozulmasaydı o darbe olmayabilirdi''
10 Ocak 2014 08:42 tsi
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 1977de Risale-i Nur camiası ile MSP arasında denge bozuldu ve darbe oldu. Aralarındaki o kırılma yaşanmasaydı, belki de 80 İhtilali olmayacaktı dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, gündemin sıcak başlıklarını
Akşama değerlendirdi. Prof. Kurtulmuş, hükümet ile Risale-i Nur hareketi arasında ortaya çıkan görüş farklılıklarına değinirken tarihi bir de mesaj verdi. 1977 seçimleri öncesinde Milli Selamet Partisi (MSP) içerisindeki cemaat mensubu milletvekillerinin birer gün arayla istifa ettiklerini hatırlatan Kurtulmuş şu uyarıyı yaptı:
SADECE MSPNİN OYLARI DÜŞMEDİ
MSP, seçimler öncesi psikolojik baskıya sokuldu ve 48 olan milletvekili sayısı istifalarla 24e indi. Seçimlerde sadece MSPnin oyları düşmekle kalmadı, MSP-CHP koalisyonuyla o dönem kurulmuş olan denge maalesef bozuldu ve ardından 1980 Darbesi oldu. Kaderin nasıl tecelli edeceğini Allah bilir ama eğer Risale-i Nur camiası ile MSP arasındaki o kırılma olmasaydı, belki 1980 ihtilali olmayacaktı. Belki AK Parti gibi bir iktidar 1980lerin ortasında veya 1990lı yılların başında gelecekti.
ADIMLARA DİKKAT EDİLMELİ
O dönem, Türkiyedeki geniş muhafazakar dindar kitleler kaybetti ama özellikle Risale-i Nur camiası kaybetti. Camia 20ye yakın vekille parlamentoda bulunurken, uzun süre temsil edilemez hale geldi. Bunları iyi okumak lazım. Herkes atacağı adımlara dikkat etmeli. İnsanların maneviyatını yükseltmek için örgütlenen cemaatler kendi alanlarında çalıştığı sürece hiçbir problem yok. Ama ne zaman ki bir cemaat, siyasi partiymiş gibi davranırsa o zaman sorun ortaya çıkıyor.
OLAYLAR ADAYLIĞINI ETKİLEMEZ
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, son dönemde yaşanan gelişmelerin seçimlere etkisini yorumladı. Bu süreçlerde Gezi, 17 Aralık benzeri birçok girişimi bekliyorduk diyen Kurtulmuş şunları söyledi:
KÖŞK SEÇİMİNİN ÖN HAZIRLIĞI: 30 Mart seçim sürecini, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir ön hazırlığı gibi görmek lazım. Biz o tarihte, milletin mevcut hükümete ve bu siyasi iradenin yeni Türkiyeyi kurma istikametinde atacağı adımlara vereceği desteği göreceğiz.
DOĞRU OLAN YAPILACAK: Sayın Başbakanımız da defaatle söylüyor. Doğru olan, Türkiyede seçimlerin vaktinde yapılmasıdır. Ancak siyaset, şartların getirdiği sonuçla hareket eder. Şu an Türkiyenin siyasi ve ekonomik şartları içerisinde bir erken seçim görünmüyor.
KENDİ VERECEĞİ KARAR: Sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanlığı adaylığı, kendi vereceği ve AK Parti yetkili organlarında ele alınacak bir karardır. Ben, son gelişmelerin Sayın Başbakanımızın kararı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığını düşünenlerdenim. Halkın gönlünde de bu istikamette bir tereddüdün oluşturulamadığını görüyorum.
ZARAR, 500 DEViN BİR YILLIK KÂRININ 4 KATI
Prof. Kurtulmuş, Derin Operasyonun maliyetini şöyle anlattı: 17 Aralık-30 Aralık 2013 arasındaki dönem içerisinde 104.6 milyar TL zarar ortaya çıktı. 7 Ocak itibarıyla yaptığımız hesaplamalarda ise Borsa İstanbulun biraz değer kazanması bu açığı bir nebze kapattı ve rakam 99.4 milyar TLye indi. İstanbul Sanayi Odasının açıkladığı 2012nin ilk 500 şirketinin yıllık kâr toplamı 25 milyar TLdir. Yani 17 Aralıktan 7 Ocaka kadar olan dönemin ekonomideki etkisi, 2012 yılında 500 büyük şirketimizin yapmış olduğu kârın 4 katıdır. Kurtulmuş Türkiyenin ekonomik krize gittiği görüşünü ise kabul etmenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
KAOS KRİZDEN BESLENİYOR
Bütün dünyada şu an kaos lobisi diyebileceğiniz bir yapı var. Bu lobinin çıkarları krizlerden, ülkelerin iç kavgalarından geçiyor. ABDde, İsrailde barış yanlısı olmayan siyaset, Ortadoğuda kaostan yana olanlar kendi rejimlerinin devam edebilmesi için bu lobiyi kullanıyor. Ayrıca silah tüccarları ve büyük petrol devleri de bu yapının içinde.
TÜM YETKİ SEÇİLMİŞ OLANLARA
HSYK ile ilgili 2010 referandumundaki değişiklik bir adımdı. Bugün o adımın yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Adalet Bakanlığının hazırladığı değişiklik, biraz daha seçilmiş olanlara yetki veren, onları adalet sistemi üzerinde daha fazla söz sahibi yapacak bir teklif olacak. Ümit ederim ki bundan daha iyi bir sonuç alınacaktır.
AMAÇ HATALARI AYIKLAMAK
İnsanlar Çok şükür darbeciler ya da darbe teşebbüsçüleri yargılanıyor diye memnun ama büyük bir kitle de tutukluluk süreçlerinin çok uzun olmasından rahatsızlık duydu. Dolayısıyla maşeri vicdan, yeniden yargılamanın yolunun açılması, bu süreçlerde kuruyla birlikte yanan yaşlar varsa bunların ayıklanmasını arzu ediyor. Bu, adaletin gereği.
Bu haber 1,411 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle