En Sıcak Konular

Çölaşan’a ayıp ettiler...

16 Ağustos 2007 11:31 tsi
Çölaşan’a ayıp ettiler... Ertuğrul Özkök, Çölaşan'la yollarını ayrırma nedeni olarak Hürriyet'in daha 'düzeyli' bir çizgiye yükselmesini gösterdi. Özkök'ün, Çölaşan yerine Hürriyet'te ikame ettiği Özdil'in 'düzeyli' yazısına Star Gazetesi yazarı Kekeç yer verdi... İşte Çö

Ahmet Kekeç'in yazısı

Hem de çok ayıp etiler... Madem Emin Çölaşan gibilerin bazı gazeteler için ‘kontenjan değeri’ var, (kontenjan değeri olduğunu, Hürriyet gazetesinin yaptığı ‘büyük yazar’ transferinden biliyoruz), kalsaydı adamcağız yerinde.

Mine Kırıkkanat ve Necati Doğru ‘Vatan cephesi’ni tutuyorlar.

Hıncal, Sabah barikatlarında...

Emin Çölaşan da Hürriyet cephesini tahkim ediyordu.

İyi de ediyordu.

Bütün o cedelci, laf anlamaz, inatçı tavrına rağmen (yazılarında pek göstermiyordu ama), Çölaşan’da törpülenmemiş bir ‘insan’ yan vardı.

Biraz da saftı.

Bütün o kavgacı yazıları da, herhalde, saf olduğu ve kendi kendini dolduruşa getirdiği için yazıyordu.

Çok değil, bundan altı ay kadar önce, üstadın ‘veda’ kıvamındaki yazısını okuyunca dayanamamış, bir Çölaşan güzellemesi yazmıştım.

Sonra da, üstadın yazdıklarını ve yazamadıklarını dercetmiştim.

Pek çok kişi, nerden icap ettiği belirsiz ‘veda’ yazısını, ‘Çölaşan Hürriyet’ten ayrılıyor galiba’ şeklinde yorumlamıştı ama, üstadınki bir tür ‘30 yıl dertleşmesi’ydi.

İşte, bugüne kadar doğru bildiğinden hiç şaşmamış, hep mazlumun yanında olmuş, kötülerin üzerine gitmiş, haram yememiş, kalemini satmamış, hayatını rejim düşmanlarıyla mücadeleye adamış, vs...

Başka türlüsü olabilir miydi ki zaten?

Medyanın dürüst kaleminden beklenen, elbette, yolsuzlukların üzerine gitmesi, dürüstlükten taviz vermemesiydi.

Fakat ‘dürüst kalem’ Emin Çölaşan, bazı şeyleri yazmadı.

Neleri yazmadığını hatırlatmıştım ama, bu tecessüsten korktuğumu da ekleyivermiştim.

Çölaşan teşekkür telefonu açtı.

Hatta, Ankara’ya davet etti.

Ee, ikimiz de boşta olduğumuza göre, bir ‘Çölaşan seferi’ düşünülebilir.

Neyse işte, tecessüs kötü bir şeydi.

Birileri, iş edinmiş gibi, neyi yazdığınızı değil, neyi yazmadığınızı, hatta ‘yazamadığınızı’ kolluyor, yaptığı şey yeterince sevimsiz değilmiş gibi, bir de oradan hüküm çıkarıyordu.

Çölaşan da her şeyi yazamıyordu işte.

Elinden gelmiyordu.

Fakat, yukarıda da belirttiğim gibi, ‘yazamayan’ Emin Çölaşan bile daha sevimli bir figür.

Daha matrak...

Mizah duygusundan yoksun ama, daha matrak...

Hatta daha bilgili...

Bir de ‘kontenjan’dan Çölaşan’ın yerine ikame edilen arkadaşın durumuna bakalım.

Ertuğrul Özkök, ‘büyük yazar’ diye pazarlanan arkadaşı takdim ederken, satıraralarında Çölaşan’a giydiriyordu: ‘Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor’muş... ‘Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor’muş...

Dolayısıyla, Çölaşan gider, Yılmaz Özdil gelirmiş.

Bu ‘büyük yazar’ meselesine uygun bir zamanda değineceğim.

İsterseniz önce şu ‘bilgiyle’ yapılan muhalefete bir göz atalım:

İşte Çölaşan’ın yerine ikame edilen ‘bilgili, duygulu, tarafsız, samimi, esprili’ arkadaşın yazdıkları:

‘Bidon kafa... Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim. Sevmeyenlerin cehenneme kadar yolu var... Fethullah... Abdullah... Mabdullah... Kıçına solunum cihazı taktıkları zaman beni hatırlarsın, çünkü bu saatten sonra ancak orandan nefes alabilirsin... Elalem gemi almış, sen iskele babası almışsın... Sen bilirsin kardeş. Türbanmış, uzlaşmaymış, hikáyedir. Laga lugadır.’

Şimdi gel de üzülme.

Gel de Emin Çölaşan’ı arama. 

Star



Bu haber 437 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,395 µs