''Zaman ayarlı başladı zaman ayarlı bitti''

8 Ocak 2014 09:24 tsi
''Uludere'de önce insanlık katledildi şimdi ise hukuk. Eski Türkiye hukukunu yansıtan bu kararla birlikte yeni Türkiye'nin ruhuna Fatiha okunmak istendi.''

Dün yine Türkiye'nin normalleşmesine yönelik zaman ayarlı bir bomba konuldu.

Askeri Mahkeme, 34 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Uludere katliamında takipsizlik kararı verdi.

Böylece Uludere'de ikinci bir katliam daha yaşanmış oldu.

Birincisinde 34 kişi katledildi ikincisinde ise hukuk katliamı yaşandı.

Bu kararla birlikte Uludere'li annelerin yüreği bir kez daha yandı.

Daha da kötüsü CHP'nin eseri olan Dersim katliamından dolayı özür dileyen Güneydoğu'daki faili meçhullerin hesabını soran AK Parti iktidarı döneminde yaşanan bir felaketten dolayı ne yazık ki askeri mahkeme ikinci bir felaket anlamına gelen bir karar verdi.

Uludere'de önce insanlık katledildi şimdi ise hukuk...

Eski Türkiye hukukunu yansıtan bu kararla birlikte yeni Türkiye'nin ruhuna Fatiha okunmak istendi.

Uludere, Türkiye'ye karşı yapılmış zaman ayarlı stratejik bir saldırıydı.

2011 yılının son MGK'sında 28 Aralık 2011 günü PKK ile mücadelede stratejik kararların alındığı bir günde gerçekleşti bu saldırı.

Dersim'den bu yana ilk kez devlet kendi savaş uçaklarıyla kendi sivil Kürt vatandaşları bombalayan bir konuma düşürüldü.

Daha da önemlisi Kürtlerle AK Parti arasındaki gönül köprülerini tahrip etmeye yönelik sistemli bir saldırı yapıldı.

Şunu üzülerek ifade edeyim ki, Uludere konusunda başarılı bir imtihan verdiğimiz söylenemez.

Askeri Mahkeme'nin verdiği takipsizlik kararı ise hukuksuzluğa tüy dikti.

Zaman ayarlı başladı zaman ayarlı bitti Uludere.

Kritik MGK toplantısının yapıldığı bir günde gerçekleşmesi zaman ayarlıydı.

Gece 03.05'te yerel savcının Genelkurmay Başkanlığı'na faks çekip, şunları şunları istemesi de zaman ayarlıydı.

Bu kafa bir gece saat 03.05'te Genelkurmay Başkanı'nı da gözaltına alır tedirginliğinin yaşanmasına yol açtı.

Ve Türkiye'nin normalleşmesi adına önemli bir adımın atıldığı günde, KCK tutuklusu BDP milletvekillerinin Meclis'te yemin edeceği bir sırada Askeri Mahkeme'den yine zaman ayarlı takipsizlik kararı geldi.

Takipsizlik verilen ne?

Uludere'de 34 kişi hayatını kaybetmedi mi?

Bırakın 34 insanı 34 tavuk bile katledilse bunun bir hesabı sorulurdu.

Bu yapılmadı.

Peki, neyin üstü örtüldü?

Uludere'de aldığı istihbaratı yerel askeri birlikleriyle paylaşmayıp, bombalama yapan, ilk bombalamadan sonra karakola ulaşıp bizim çocuklarımız bombalanıyor diyenlerin talebini yukarıya ulaştırmayıp, asıl katliamın yaşandığı ikinci bombalama yapılmasına imkân tanıyanlar, Heronların tespit ettiği görüntüler üzerine tereddüde düşüp, 'Bunlar silahlı değil, sivil unsurlar' diye üstlerini uyarıp, operasyon yapılmasına karşı çıkmalarına rağmen etkili olamayanlar, Genelkurmay Başkanı'na ve Başbakan'a operasyon hakkında bilgi vermeyen Hava Kuvvetleri Komutanları, Genelkurmay Harekat Başkanları, o gece Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay'da yaşananların hepsinin üstüne bir hukuksuzluk şalı çekilmiş oldu.

Ama eğer biz eski Türkiye'yi tasfiye etmekte ve Yeni Türkiye'yi inşa etmekte kararlıysak, Uludere'nin peşini bırakmayacağız.

Roboskili anaların gözyaşı gözyaşım, acıları acım olacak...

Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak (ilgili kısım)

Bu haber 995 defa okundu.