En Sıcak Konular

CIA’nin halefleri ve işbirlikçileri!

15 Ağustos 2007 15:39 tsi
CIA’nin halefleri ve işbirlikçileri! CIA’nin 35 yıllık uluslararası manipülasyonları ortaya çıktığında başkan Ronald Reagan, daha fazla bir ihtiyat ve daha az ihtilaflı bir enstrüman olarak Demokrasi için Ulusal Bağış kurumunu kurdu. Bu kurum CIA ile aynı amaca sahipti—dost olmay

ED, dünya çapında 6,000 projeyi koordine etmek için Demokrasi Projeleri Veritabanı hazırladı

CIA’nin halefleri ve işbirlikçileri

ABD: Açık ve Gizli İstikrarsızlaştırma

Hernando Calvo Ospina*

CIA’nin 35 yıllık uluslararası manipülasyonları ortaya çıktığında başkan Ronald Reagan, daha fazla bir ihtiyat ve daha az ihtilaflı bir enstrüman olarak Demokrasi için Ulusal Bağış kurumunu kurdu. Bu kurum CIA ile aynı amaca sahipti—dost olmayan ülkeleri içerdeki muhalifleri destekleyerek istikrarsızlaştırmak.

Demokrasi için Ulusal Bağış Kurumu (NED) görünürde insan haklarını ve demokrasiyi desteklemek üzere kar amacı gütmeyen bir organizasyon olarak 1983’te oluşturuldu. İlk başkanı tarihçi Allen Weinstein 1991’de Washington Post’a şu itirafta bulundu: “Bu gün yaptıklarımızın çoğu 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapılıyordu.” (1)

NED’in kurulmasından uzun süre önce aynı gazete, 1967’de CIA’nin yabancı ticaret birliklerini, kültürel organizasyonları, medyayı ve ünlü entelektüelleri nasıl desteklediğini ortaya çıkardı. 2005’te bir röportajda şirketteki eski bir ajanın bana dediği gibi: “CIA sadece kağıt üzerinde olan diğer ısmarlama entiteleri kullandığı gibi bilinen Amerikan kuruluşlarını kullandı.”

1947’de kurulduğu günden beri böyle işler icra etmesinin CIA’nin görevi olduğunun bilincinde olmasına rağmen başkan Lyndon Johnson baskı altında bir tahkikat için emir verdi. Agee: “II. Dünya Savaşı’nın sonrasında demokratik müttefiklerimize gelen tehditlerle yüzleşildiğinde ve politik desteği kanalize etmek için herhangi bir mekanizma olmadığından ABD politika yapıcıları gizli araçlara başvurdular, gizlice Avrupa’da kuşatma altında olan gazete ve partileri desteklemek için danışmanlar, araç gereçler ve para gönderdiler” dedi. (2) Soğuk savaşın başlangıcında Sovyetler Birliği’nin ideolojik etkisini yok etmek zorunda idiler.

Desteklenen örgütler ABD çıkarlarına uygun bir iklim yaratırlarken kimi kez dost hükümetlere yönelik muhalefeti zayıflatmada hatta yok etmede başarılı oldular. Başkan João Goulart’ı (Brezilya’da 1964’te başarıya ulaşan askeri darbeden önceki son sol düşünceli başkan) deviren 1964’teki darbe gibi darbeler vardı. 1973’te Şili devlet başkanı Salvador Allende’ye karşı yapılan darbe ABD hükümetinin böyle metotları terk etmediğini gösterdi. Agee: “Orduya zemin hazırlamak için sivil toplumdaki öncü örgütleri ve medyayı finanse ettik ve yönlendirdik. Allende’ye karşı yapılan darbe Brezilya’daki darbenin geliştirilmiş bir versiyonuydu” şeklinde açıklama yaptı.

Düşüncelerin Savaşı

1975’te CIA senato tarafından kovuşturuldu, özellikle de Patrice Lumumba, Allende ve Fidel Castro’nun da aralarında olduğu dünyanın dört bir yanından politik liderlere karşı gerçekleştirilen komplolara CIA’nin katılımı konusunda soruşturma derinleştirildi. Sosyal örgütlere nüfuz etme stratejisi ciddi olarak yerinde kalmasına rağmen Afrika ve Latin Amerika’daki devrimci hareketlerin başarısı, ABD’yi taktiklerin karşıt üretici olduklarını fark etmeye zorladı. Bu yüzden “düşüncelerin savaşını devam ettirmek için Johnson yönetimine deniz aşırı faaliyetleri açıkça destekleyebilmek için kamusal-özel bir kuruluş kurmaları tavsiye edildi.” (3)

1979’da kurulan ve birlik liderleri, çalışanları, muhafazakâr akademisyenler ve dış politika ile bağlantılı kuruluşlardan oluşan Amerikan Politika Vakfı, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin ortak bir koalisyonudur. Bu koalisyon dört önemli politik partinin soğuk savaşa cevap olarak hükümet destekli vakıflar kurduğu Almanya’da geliştirilen bir modelden hareketle oluşturuldu. Almanya’da kurulan bu vakıfların en önemlisi Hıristiyan Demokrat Birliği’ne bağlı olan Konrad Adenauer Vakfı’dır. (4)

Ocak 1983’te Başkan Ronald Reagan sonucunu; İngiliz parlamentosundaki bir konuşmasında “demokrasi altyapısını güçlendirmek” ve “ABD’nin bu sürece (küresel düzeydeki demokrasi kampanyasına) daha iyi nasıl katkıda bulunabileceğini belirlemek” için düzenlenmiş bir süreç olarak tarif ettiği gizli yönerge NSDD—77’yi (Ulusal Güvenlik Karar Direktifleri) imzaladı. (6) Yönerge “işçiler, işadamları, üniversiteler, hayırsever kurumlar, politik partiler, basın gibi Amerikan toplumunun parçaları ile yakın ilişki çağrısında bulunduğu kadar diplomatik, ekonomik ve askeri dış politika çabaları” arasında da yakın işbirliği çağrısında bulunuyordu.

Reagan, Kongre’ye bir AFP, Demokrasi Programı, önerisi sunduğunda yönerge ile ilgili sessiz kaldı. 23 Kasım 1983’te gerçekleşen bir olay NED’in (Demokrasi için Ulusal Bağış) kurulmasını onayladı. Aralık ayında Beyaz Saray’daki bir seremonide şunu ilan etti: “Bu program gölgeler içinde saklanmayacak. Ben gururla projektörün alanında duracağım. Ve tabiî ki bu kurum kendi ulusal çıkarlarımızla uyum içinde olacaktır.” (7)

Sandinista* karşıtı dolarlar

NED kendisinin yönetiminden sorumlu olan dört esas örgütten oluşturuldu. Bir tanesi zaten vardı: Serbest Ticaret Birliği Müessesesi, AFL-CIO ticaret birliği federasyonunun bir koluydu ve sonradan Amerikan Uluslar arası İşçi Dayanışması Merkezi’ne dahil edildi. NED’i oluşturan diğer örgütler; ABD Ticaret Odası’nın bir şubesi olan Amerikan Özel Girişim Merkezi, Ulusal Cumhuriyetçi Dış İşler Kurumu ve Ulusal Demokrat Dış İşler Kurumuydu.

Legal olarak bir sivil toplum örgütü olmasına rağmen kullanımı Kongre onayı gerektiren Dışişleri Bakanlığı hazinesinden finanse edildi. Hükümetin herhangi resmi bir sorumluluğu kabul etmemesine izin verdiği gibi bu ek bir stratejik avantaj sunuyordu. Eski Dışişleri yetkilisi William Blum’ın dediği gibi: “sivilliğe dikkat edin—bu dışarıda resmi ABD hükümet ajansının sahip olamayacağı mutlak bir güvenilirliği sürdürmeye yardım ediyor.”

Ekim 1986’da Reagan yönetimi, kokain trafiğinden gelen paraları kullanarak Nikaragua’daki Sandinista hükümetine karşı ayaklanmayı illegal bir şekilde finanse ettiği ifşaatı tarafından sallandı. Tesadüfen Albay Oliver North tarafından koordine edilen ve Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan operasyon Demokrasi Programı olarak adlandırıldı. NED, kilit rolü oynadı. Fakat soruşturma; NED oluşturulmasından 1987’ye kadar önemli bir CIA yetkilisi ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin istihbarat direktörlüğünün bir üyesi olan Walter Raymond tarafından denetlenmesine rağmen bu “STK”nın müdahalesinden çok daha fazla Nikaragua’nın karşı devrimcileri Kontranın finanse edilmesiyle ilgilendi.

Kübalı Amerikalılar Ulusal Vakfı, Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından NED ile aynı zamanda kurulan aşırı Castro karşıtı bir örgüttür. Vakfın başkanı Jorge Mas Canosa: “NED Ronald Reagan'ın Demokrasi Programı’nı miras aldı ve KAUF’unda aralarında olduğu bir çok Latin Amerikalı gruba destek sağladı” dedi. Küba’nın özgürleşmesine giden yolun Nikaragua’dan geçtiğine ikna olmuş olan KAUF kendini Sandinista karşıtı mücadeleye adamıştır. Mas Canosa: “Bu işbirliği CIA’nin eski operasyonlar direktör yardımcısı ve CIA’nin gizli operasyonlar bölümünün başı Theodore Shackley’in vakıf üyelerinden Merkezi Amerikan politikasını desteklemelerini istemesinden itibaren başladı” dedi.

1987’de kontra skandalı sırasında NED, Nikaragua’nın daimi insan hakları komisyonunun da olduğu Sandinista karşıtı bir cepheyi finanse etti. Bu destek Washington tarafından tercih edilen ve “bağımsız” La Prensa gazetesinin sahibi Violeta Chamorro’nun 1990’da başkanlığı kazanmasına yardım etti.

Bir sivil toplum haçlı seferi

NED, parayı kanalize etme, STK’lar kurma, seçim manipülasyonu yapma ve medya üzerinden beyin yıkama yeteneğini CIA’nin uzun tecrübesine, Dışişleri Bakanlığı’nın dış yardım ajansı USAİD ve ABD’nin dış politikasına ortaklık eden (aralarında John Negroponte, Jeane Kirkpatrick ve Francis Fukuyama’nın olduğu) muhafazakâr elitin üyelerine borçludur. Terörizm dışında Reagan yönetimi “kendini dünya genelinde muhalif ve reformcuların ihtiyaçlarına doğrudan bir cevap gibi sunduğundan emperyalizm suçlamasından kurtulan insan hakları ve demokrasi için bir sivil toplum haçlı seferi”ni yönettiği doğu Avrupa’da da benzer metotları kullandı. (8) Burada yönetenler ile yönetilenler arasındaki boşluk NED ve onun örgütler ağı için para kullanmayı ve binlerce sözde muhalif üretimi için reklam yapmasını kolaylaştırdı. Rejim değişikliğinden sonra bu muhalif birey ve grupların pek çoğu buharlaştı.

Tarihi başarılardan biri Polonya’da gerçekleşendi. 1984 gibi erken bir dönemde NED, hepsi “bağımsız” olan ticaret birlikleri, gazeteler ve insan hakları grupları kurmak için doğrudan para dağıtıyordu. 1989 parlamento seçimleri için NED’in doğrudan 2.5 milyon dolar teslim ettiği ABD’nin güçlü bir müttefiki olan Dayanışma hareketinin lideri Lech Walesa 1990’da başkan seçiliyordu.

Sovyetler Birliği’nin çöküşü NED’in global ölçekte yayılmasının başlangıcı oldu. Para ve uzmanlığını Afrika’daki, Latin Amerika’daki, Asya ve doğu Avrupa’daki 90 ülkenin toplum, ekonomi ve politik meselelerine müdahalede bulunmak için harekete geçirdi. Gerald Susman’ın vurguladığı gibi “seçim müdahaleleri ABD’nin küresel politika hedefleri için hayati önemdedir.” NED ve diğer ABD örgütleri tarafından gerçekleştirilen “demokrasi inşası” çok rafinedir: “CIA’nin tipik bir şekilde 1940’lardan 1970’lere kadar istikrarsızlaştırma baskınları gerçekleştirdiği gizli ve açıkçası saldırgan tavrı şimdinin seçim manipülasyonları şekilleri ile kıyaslandığında, manipülasyon, çoğunlukla sosyal olayların yanlış yorumlanması ve ahlaki drama olarak idare edilmektedir.” (9)

Haiti’deki 1990 seçimleri esnasında NED, eski bir dünya bankası yetkilisi olan Marc Bazin’in adaylığı için 36 milyon dolar harcadı. Buna karşın Jean-Bertrand Aristide, sadece NED ve USAİD tarafından finanse edilen bir medya kampanyasından sonra 1991’de devrilmek üzere seçildi.

İlk on yılında NED, 1,500 ABD destekleme projesi arasında 200 milyon dolar paylaştırdı. (10) 1988’den beri Venezüella’ya özel bir ilgi göstermektedir. Philip Agee: “Bolivarcı devrime karşı sessiz bir operasyon vardı. Bu operasyon başkan Clinton döneminde başladı ve II. George Bush zamanında yoğunlaştırıldı. Bu Sandinistalara karşı yürütülen kampanyaya benziyordu fakat şimdiye kadar terörizm ve ekonomik ambargo uygulanmadı: demokrasi teşviki, seçimleri gözleme ve sosyal hayatı destekleme şeklinde gerçekleşti” dedi. ABD’li avukat Eva Golinger resmi belgelerden 2001 ila 2006 arasında NED ve USAİD’in Venezüellalı muhalif gruplara ve özel medyaya 20 milyon dolardan daha fazla para verdiklerini keşfetti. (11) 25 Nisan 2002’de The New York Times Kongre’nin, NED’in Venezüella bütçesini başkan Hugo Chávez’e karşı girişilen başarısız darbeden birkaç ay önce dörde katlama emri verdiğini ortaya çıkardı.

Küba karşıtı kampanya

Fakat NED’in en yoğun kampanyası; 1996’dan beri USAİD tarafından 65 milyon doların dağıtıldığı, “demokratik bir dönüşüm”ü teşvik etmek için 20 yıllık bir sürede 20 milyon dolar dağıttığına inanılan Küba hükümetine karşı verilen kampanyaydı. Demokratik seçimlere aşırı ihtiyaç olduğu ile ilgili devam eden ısrara karşın resmi belgeler açıkça seçimlerden çıkacak sonucun ABD hükümeti tarafından arzu edilen olması gerektiğini belirtiyor. Nerdeyse bütün fonlar ABD ve Avrupa’da bulunan örgütlerin ellerindedir. Polonya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti hükümetleri Küba üzerinde uluslar arası baskıya öncülük etmelerinin karşılığı olarak bu fonun büyük bir kısmını elde ettiler. Laura Wides-Munoz’a göre (Associated Press, 29 Aralık 2006) NED 2005’te onlara 2.4 milyon dolar ödedi.

Washington'un demokrasiden anladığı seçimlerle iş çevrelerinin el ele yürümesidir. Ocak 2004’teki halka hitabesinde başkan Bush, Kongre’den “Demokrasi için Ulusal Bağış Kurumu’nun bütçesini iki katına çıkarmasını ve onun yeni çalışma alanını; Ortadoğu’da özgür seçimlerin, işçi sendikalarının, serbest pazarların ve özgür basının geliştirilmesine yoğunlaştırmasını” isteyeceğini ilan etti, ideolojik çalışma askeri işgale eşlik edecekti. Şimdiye kadar NED’in bölgeye dahli minimum düzeydeydi. NED, 2003’te Afganistan’a gitti. Kendi web sitesine göre NED “demokrasi ve pazar ekonomisi inşa etmek için daha dayanıklı ve daha çeşitli bir çaba göstermek için Afganistan’da iş ortaklıkları kurmaya ve güçlendirmeye” karar verdi. Ortaya çıkan STK’ları destekledi.

İşgal altındaki Irak’taki özellikle de kuzeydeki STK’lar benzer amaçlarla finanse edildiler. Yerel örgütler NED tarafından desteklendiler ve çabucak ona bağlı bir hale geldiler. Demokrasi için mücadele bayrakları altında onlar çıkarları nadiren yerli halk ile örtüşen bir sistem için çalışıyorlar.

Bir STK için benzersiz bir şekilde NED’in başkanı her yıl faaliyetlerinin muhasebesini yapmak üzere ABD senatosunun Dış İlişkiler Komitesi’nin önüne çıkar. Haziran 2006’da Carl Gershman (Nisan 1984’ten beri NED’in başkanı) demokrasiyi desteklemek için daha fazla fon için acil bir başvuruda bulundu. Rusya, Belarus, Özbekistan, Venezüella ve Mısır’daki STK’ların “yarı totaliter” hükümetlerle çatışmak için daha fazlasına ihtiyaç duyduklarını iddia etti. Gershman, daha sonra “Demokrasi Teşviki: Avrupa Tarzı” adındaki konferans esnasında Avrupa Parlamentosu’na benzer bir konuşma yaptı.

William Blum’a göre NED’in temel felsefesi şöyle; toplumlar “serbest girişim ve sınıf işbirliğinin sisteminde daha iyi hizmet görürler… ve hükümetlerin ekonomiye çok az müdahale etmeleri durumunda. Bir serbest pazar ekonomisi; demokrasi, reform ve büyümeye eşittir ve yabancı yatırımın faziletleri vurgulanmıştır. NED’in raporları sürekli demokrasi ile ilgili fakat onların kafasındaki bu anlayış olsa olsa mekanik politik demokrasinin basit bir ölçüsü olabilir, güçlüleri tehdit eden ekonomik demokrasi olamaz.”

Küresel savaşın bir silahı

Eylül 1989’da BM Genel Kurulu’nda konuşan başkan I. Bush özgür dünyanın karşı karşıya kaldığı meydan okumanın, özgürlük kurumlarını takviye etmeyi mecbur kıldığını ileri sürdü. ABD tarafından cesaretlendirilen Kanada parlamentosu 1988’de NED tarzında bir kurum olan Haklar ve Demokrasi Kurumu’nu kurdu. İsveç, Uluslar arası Özgürlük Merkezi, Hollanda, Alfred Mozer Vakfı, Fransa (Sosyalist Parti ile bağlantılı olan) Robert Schuman ve Jean Jaurès vakıfları ile bu modayı takip etti.

Ağı genişlerken NED, dünya çapında 6,000 projeyi koordine etmek için Demokrasi Projeleri Veritabanı hazırladı. Aynı zamanda “bağımsız kuruluşları, üniversite merkezli çalışma merkezlerini ve politik partilere bağlı araştırma programlarını, işçi sendikalarını, demokrasi bilginleri ve aktivistler arasındaki bağlantıları kolaylaştırmak için demokrasi ve insan hakları hareketlerini” buluşturmak için Demokrasi Araştırma Enstitüleri Ağı’nı kurdu. (12) NED, “dünya genelinde özgür ve bağımsız medyanın desteklenmesini güçlendirmek amacıyla geniş çapta medya uzmanlarını buluşturan” Uluslararası Medya Destek Merkezi’ne ev sahipliği yapıyor. (13)

Carl Gershman, Dışişleri Bakanlığı’nın resmi web sitesinde bütün bu vakıfların, insan ve örgütlerin “dünya genelinde demokrasi için bir hareket inşa etmeye”, kendi merkezinde NED ile ağların bir ağının oluşturulmasına katkıda bulunduğunu deklare etti. Ağa giren diğer vakıflar: Almanya’da Friedrich Ebert Vakfı, İsveç’te Pablo Iglesias Vakfı, Avusturya’da Renner Enstitüsü ve İspanya Sosyalist İşçi Partisi ile bağlantılı olan Pablo Iglesias Vakfı.

1996’da NED’in bütçe artışını haklılaştırmak için aydınlatıcı bir rapor Kongre’ye sunuldu: “ABD, Amerikalıların çıkarları ve değerleri dünya genelinde çok çeşitli anti-demokratik güçlerden gelen sürekli ideolojik saldırılar altında iken dış politikada etkili olan böyle bir araçtan vazgeçemez… Amerikalıların çıkar ve değerleri hala derinden değişmeyen komünist rejimler, neo-komünistler, saldırgan diktatörlükler, radikal milliyetçiler ve İslamcı fundamentalistler tarafından tehdit edilmektedirler. Bu gerçeği göz önüne aldığımızda ABD, özgürlük ve açık toplumun bu düşmanlarına ideolojik savaş alanını teslim edemez.” (14) Üç yıl sonra Dışişleri Komitesi’nin başkanı Benjamin Gilman aynı hizaya geldi.

Blum’un vurguladığı gibi: “Yapılan şey; (CIA tarafından yapılan) birçok berbat işin ismi kulağa hoş gelen yeni bir örgüte tevdi edilmesiydi. NED’in kurulması bir şaheserdi. Politikanın, halkla ilişkilerin ve kötümserliğin bir şaheseriydi.”

________________________________________________________

*Hernando Calvo Ospina bir gazeteci ve Bacardi (alkollü içkiler üreten Don Facundo Bacardí Massó tarafından İspanya’da kurulan dünya çapındaki aile şirketine atfen ‘ç.n’): Gizli Savaş kitabının yazarıdır. (Pluto Press, Londra, 2002)

(1) The Washington Post, 22 Eylül 1991.

(2) www.ned.org/about/nedhistory.html. CIA’nin entelektüelleri kullanması konusunda Frances Stonor Saunders’ın Masrafları Kim Üstleniyor? CIA ve Kültürel Soğuk Savaş (Granta Books, Londra, 2000) adlı kitabına bakınız.

(3) www.ned.org/about/nedhistory.html

(4) Diğerleri Friedrich Ebert Vakfı (Sosyal Demokrat Parti), Hanns Seidel Vakfı (Hıristiyan Sosyal Birliği), Friedrich Naumann Vakfı (Özgür Demokratik Parti).

(5) http://www.fas.org/irp/offdocs/nsdd...

(6) www.ned.org/about/reagan-060882.html

(7) www.ned.org/about/reagan-121683.html

* Bu kavram kaynağını Nikaragua’da 1930’larda anti-emperyalist savaşım veren Augusto César Sandino’dan almaktadır. Sandinista Ulusal Özgürlük Cephesi halk cephesinin solcu ilkeleri üzerinde kuruldu ve Somoza politik hanedanını devirerek 1979 dan 1990’a kadar 11 yıl Nikaragua’ya hükmetti.

(8) Nicolas Guilhot,"Le National Endowment for Democracy", Actes de la recherche en sciences sociales, 139, Paris, Eylül 2001.

(9) Gerald Sussan,"Demokrasi Desteği’nin Mitleri”: Sovyet Sonrası Doğu Avrupa’daki ABD politik müdahalesi”, Aylık Bülten, Cilt 58, no 7, New York, Aralık 2006.

(10) Guilhot, age.

(11) Eva Golinger, Chávez Kodu: Venezüella’daki ABD müdahalesini Kırma (Pluto Press, Londra, 2006).

12) www.wmd.org/ndri/ndri.html

(13) www.ned.org/about/cima.html

(14) James A Phillips ve Kim R Holmes, "Demokraside Ulusal Bağış: Geleceğe Yapılmış Basiretli Bir Yatırım”, Miras Vakfı, (The Heritage Foundation), İdareci Memorandumu, Washington DC, 13 Eylül 1996.

Haber10



Bu haber 614 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,737 µs