İş dünyası Gül'ün yanında: Neden olmasın?

15 Ağustos 2007 13:46 tsi
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığına iş dünyasından tam destek geldi. İşadamları, Gül'ün adaylığının demokrasinin bir sonucu olduğunu belirterek, seçimlerde halkın yüzde 47'sinin buna destek verdiğini kaydetti.

Bütün partilerin Meclis'teki oylamaya katılmasını isteyen iş çevreleri, Gül'ün adaylığını açıklamasıyla muhtemel kriz ve gerginlik senaryolarının gerçekleşmeyeceği görüşünde. Dün Meclis Başkanlığı'na cumhurbaşkanlığı için adaylık müracaatını yapan Abdullah Gül'e iş dünyası olumlu bakıyor. Daha önce başbakanlık ve dışişleri bakanlığı yapan bir şahsın cumhurbaşkanlığına uygun görülmemesini çelişki olarak değerlendiren işadamları, Gül'ün Köşk'te birleştirici bir isim olacağını belirtiyor. İş çevreleri, 22 Temmuz seçimlerinde sandıktan çıkan sonucun, Gül'e olan desteği gözler önüne serdiğini vurguluyor. İş dünyası örgütlerinin temsilcileri ve işadamlarının Gül ile ilgili görüşleri şöyle:

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral: Nasıl ki Meclis başkanlığı seçiminde milli egemenlik tezahür etmişse, cumhurbaşkanlığı seçiminde de ülkemizdeki istikrar ortamını zedeleyecek davranışlardan uzak bir süreci millet olarak arzulamaktayız. İstikrarı bozacak müdahaleler demokrasiye zarar verdiği kadar ekonomi ve iş hayatına da zarar vermektedir. Bu yönüyle Abdullah Gül'ün, halkın hissiyatı doğrultusunda cumhurbaşkanlığına aday olmasını olumlu karşılamaktayız. Sayın Gül'ün adaylığı bize göre liyakat esasına dayalı bir adaylıktır ve başka kriter aramak yanlış olur. Bize de bu karara saygılı olmak düşer. Bu bir yarıştır ve gönlünde başkaca adayı olan partiler adayını açıklayabilirler. Burada bir galip ya da mağlup aranmamalıdır. Kazanan Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasimiz olacaktır.

Gül'ün cumhurbaşkanlığı kesinleşti

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Arzuhan Yalçındağ: AK Parti'nin tek adayı Gül ise, MHP de oylama sırasında Meclis'te bulunacağını beyan ettiyse Sayın Gül'ün cumhurbaşkanı olacağı neredeyse kesinleşti. Demokratik sistem bunu gerektiriyor. Dolayısıyla daha önce verdiğimiz mesajların devamını söylüyoruz. Madem Abdullah Gül kendini aday olarak gösterdi, o zaman ondan bugün (dün) yaptığı konuşmaların devamını, icraatlarında da bu tavrın devamını bekliyoruz. Gül'ün konuşmasındaki taahhütlerin takipçisi olacağız. Bizim demokratik terbiyemiz bunun devamını beklemekten başka bir şey göstermiyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı: Bundan sonra önemli olan, Türkiye'nin, 11. cumhurbaşkanlığı konusundaki tartışmalarda kendisinden beklenen ve büyüklüğüne yakışan demokratik olgunluk sürecini başlatması ve bunun devamını getirebilmesidir. Başbakanlık ve dışişleri bakanlığı görevlerinde bulunan ve izlediği kişisel çizgisiyle Türkiye'de çok konuşulan; ama bir türlü ulaşılamayan uzlaşmaya dair önemli sinyaller veren Gül'ün devlet adamlığını Çankaya Köşkü'nde de sürdüreceğine olan inancımız tamdır. En büyük sorunu birbirine katlanabilme olan Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir makamın kimse tarafından rövanşist yaklaşımla yönetildiği iddialarına katılmıyoruz. Türkiye'nin küçük düşünülemeyecek kadar büyük ülke olduğuna inanan TİM, önemli olanın kişilerin makamlarını, Türkiye'yi içe kapatma ve geriletme değil, çağdaş dünyaya entegrasyonun önünü açan yaklaşımla kullanacaklarına inanmaktadır.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince: 50 yaşını aşmış bir vatandaş olarak bu gibi olayları, geçmişte birçok siyasî ve ekonomik sıkıntılı dönemleri yaşadım. Türkiye bu tür sıkıntıları gereğince aşar. Hiç olumsuz görmüyorum.

TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın: İş dünyası olarak son derece pozitif bakıyoruz. Bunları aşması gerekiyor, bu eşikler elbirliğiyle aşılır. Bir gerginlik olacağını sanmıyorum, olmaması da gerekir. Çünkü halkın tasvibini almış bir adaydır. Dolayısıyla çekinilecek, korkulacak bir durum yok. Eğer konu türban ise Türkiye bu süreçleri mutlaka yaşayacaktır. Türbandan korkulmamalıdır.

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: Başbakanlık yaptığına, dışişleri bakanlığı görevini yürüttüğüne göre cumhurbaşkanlığını da yapması lazım. Tabii ki bunun sonucuna Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verecektir. Demokrasi olan bir ülkede seçimle geliniyorsa kargaşa olmaması lazım.

Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak: Bu bizim için olumlu bir gelişme. Avrupa Parlamentosu'nda görev yapmış, İslam Kalkınma Bankası'nda çalışmış mükemmel biri. Hemşerileri olarak sonuna kadar destekliyoruz. AK Parti, Abdullah Gül'e yapılandan dolayı oyunu artırdı. Haliyle Meclis'te çoğunluk kimdeyse onun adayı seçilir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'e katılacağına ilişkin açıklamalarını da takdirle karşılıyoruz. Seçildikten sonra çok güzel hizmetler yapacak, parti rozetini bir kenara koyacak, Türkiye'yi kucaklayacak bir cumhurbaşkanlığı yapacaktır. Şimdiye kadar görülmemiş bir cumhurbaşkanlığı gerçekleştirecektir.

TUGİK Başkanı Hazim Sesli: 22 Temmuz genel seçimlerinde halkın da büyük desteğini alan Gül yeniden Türkiye'nin 11. cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmiştir. Tüm partilerin ve milletvekillerinin, milletin vekilleri olma sorumluluklarını yerine getirmeleri ve TBMM'deki oylamalara katılmaları gerekir. Ülkemizin, yeniden bir cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ile karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Gül'ün adaylık kararını saygı ile karşılıyoruz. Bizler için önemli olan 11. cumhurbaşkanının tüm kesimlerin cumhurbaşkanı olması ve tarafsızlığıdır.

Ülkemizi çok iyi temsil eder

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Mehmet Yıldırım: Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde halkın iradesi esas alınmalı, ortaya çıkan demokratik tabloya herkes, tüm kurum ve kuruluşlar saygılı olmalı. Kamuoyunun zihninde bazı adayları sakıncalı ilan etmek için yapılan çabaları üzüntüyle izlemekteyiz. Yeterlilik şartlarını taşıyan her milletvekili bu makama aday olabilir. Ortaya çıkan net tabloya rağmen, halkın iradesine ipotek koymak için çaba gösteren toplum mühendislerinin, özellikle medya aracılığıyla seçimler sonrasında yeni beklentiler ve talepler içinde olması anlaşılamaz ve kabul edilemez.

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ferit Şahenk: Kendisini yakından tanıyorum. Olmaması için neden yok. Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığında sakınca görmüyorum. Erdoğan'ın seçim gecesinde yaptığı konuşmayı önemsiyorum. Halkı kucaklayan konuşma yaptı. Herkesin o sözleri bir daha okumasını isterim. Gönül her zaman uzlaşma ve işbirliği içinde olmasını ister; ama bazen de olmayabiliyor. Gül yurtdışında ülkemizi çok iyi temsil eder.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca: Artık normalleşelim ve ekonomiye dönelim. 2007 yılı kayıp yılı olmasın. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin sağduyu ile atlatılması ülkemize hem itibar hem istikrar hem de ferahlık getirecek. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın iradesine kulak verilmeli. Hâlâ 'gizli gerçeklerle' şahıslar üzerinden spekülasyon yaparak işin yokuşa sürülmesi, artık milleti hepten yok saymak anlamına gelecektir. Millet iradesi artık tecelli etmelidir. Zira Çankaya da bu milletindir. 
 
Zaman

Bu haber 313 defa okundu.