Halk Bankası'nın iki büyük suçu(!)
22 Aralık 2013 11:03 tsi
Halk Bankası, yalnız İran'a ambargoyu delmekle kalmadı...
Şu malum küresel operasyonun küresel olduğunun en önemli kanıtlarından birisi de, operasyondan iki gün sonra, ABD Hazine Bakanlığı'nın Terörizm ve Finansal İstihbarattan sorumlu Bakan Yardımcısı David S. Cohen'in Türkiye'ye gelmesiydi. Çünkü Halk Bankası meselesi, İran ambargosunun delinmesi dışında da, iki temel nedene bağlı olarak önemliydi. Birincisi Halk Bankası, Kosova'nın 'işte bizim de oldu' diye sevindiği swift sisteminin etrafından dolanıyordu.
ABD, finansal istihbarat-terör ve kara para deyince, bu sisteme girmeyen dolaşımı anlar. ABD'nin ikinci olarak dikkat ettiği mesele, dünyanın bütün ticari çevriminin temel rezerv paralarla -daha çok da dolarla- yapılmasıdır. Doların etrafından dolanarak yapılacak ticari çevrim, ABD'nin kendisini, şimdiye değin finanse ettiği gibi, finanse ettirememesidir. Çünkü bu, ABD'nin senyoraj hakkına saldırıdır. Senyoraj hakkı kavramı, feodal döneme atıfta bulanan bir kavramdır. Bu dönemde senyörler, kendi adlarına çıkardıklara paraya, ekonomik karşılığı kadar değil de, siyasi güçleri kadar değer yükleyebiliyorlardı. Bu senyoraj hakkıdır. Kapitalizm döneminde bu hak ulusal merkez bankalarında gibi anlatılır; ancak senyoraj hakkını hakkıyla kullanan bugün ABD'dir. Çünkü dolar, emtia ticaretinde asıl ödeme aracıdır. Dolar talebi daha çok bu saikle yapılır. ABD, özellikle Vietnam savaşını takiben, bu konuda gemi azıya almış, yani doların altına olan bağımlılığını da resmen kaldırmıştır. Bu anlamda dolar basan ve piyasaya süren Amerikan Merkez Bankası, sistemin kalpazanıdır. Fed, dolar talebi ve arzını ayarlayarak dünya ekonomisine, şu sıralar gördüğünüz gibi, ayar verebilmekte, ABD ekonomisi ile birlikte dünya ekonomisini de, senyoraj sayesinde çekip çevirmeye çalışmaktadır. İşte swift sistemi, ABD'nin dünya parasal akışını takip ettiği, dolar dışında ticaretin oranını ölçtüğü ve buna göre önlem aldığı, projeksiyon ve sonuçta operasyon yaptığı çok önemli bir denetim mekanizmasıdır. Bu mekanizmanın dışına hiçbir banka sistemi, finans organizasyonu çıkamaz; çıkarsa kara para ve terör finansmanı çevrimimde sayılır ve ABD tarafından tehdit edilir. Operasyon sonrası Türkiye'ye gelen Cohen bu durumu dünya çapında takip eden bir bürokrattır.
Ve... bizim finans oligarşisi
Ancak bu sistem, aynı zamanda, bütün dünyada, tekelci sermaye yapılarının ve ülkelerdeki banka ve finans oligarşisinin hareket ettiği zemini oluşturur. Sistem, daima doğudan batıya, az gelişmişlerden gelişmişlere faiz ve dolara dayalı sömürü mekanizması yoluyla değer aktarımı üzerine kurulmuştur. Nasıl ki bir futbol takımı iyi bir çim sahada oynayabilirse, finans oligarşisi de bu sistem üzerinde oynar. Parasal sermaye, artmış olarak, doğudan batıya giderken düşenleri işbirlikçiler toplar.
Denetlenmesi çok güç
İşte Halk Bankası, yalnız İran'a ambargoyu delmekle kalmadı... ABD'nin egemenliğine dayalı bu sistemin iki temel aracınının etrafından dolandı. Reuters'in iddia ettiğine göre Halkbank, yalnız Türkiye'nin İran'dan enerji ithalatını değil, Hindistan gibi üçüncü ülkelelerin de İran'a borcunu lira ve altın karşılığı ödemesinde aracılık ediyordu. Bu, çok ama çok büyük bir parasal sermaye çevrimi demektir. Ve denetlenmesi çok zordur... Ancak, Halkbank'ın bu sistemi, yerleşik sisteme bir çomaktır, aynı zamanda...
Bu sistem çöktüğü zaman yerli finans oligarşilerinin de oyunu çöker. Çünkü parasal sermaye onların denetiminden çıkar. Daha da önemlisi, bu parasal sermaye yatırım sermayesine dönüşerek onlara rakip olur. İşte onlar için sorun buydu ve ellerindeki bürokratik oligarşiyi de kullanarak bu operasyonu bunun için yaptılar.
Cemil Ertem /
Star (ilgili kısım)
Bu haber 2,490 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle