Yolsuzluk operasyonunda MASAK'ın rolü
20 Aralık 2013 11:42 tsi
Bugün gazetesi yazarı Perihan Çakıroğlu, Türkiye gündemine oturan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınan Rıza Sarraf'ı yazdı.
ŞTE O YAZI...
Operasyonda MASAK'ın rolü
Başbakan Tayyip Erdoğan, yavaş yavaş büyük salona geldi, konukları selamladı ve yerine oturdu. Canı sıkkın, yüzü düşünceliydi. Kendisini 45 dakika bekledik.
Aldığı alkış, orta derecedeydi ve heyecandan yoksundu.
Ondan yaklaşık yarım saat önce gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise keyifliydi. Doğum gününün 17 Aralık'a rastlaması nedeniyle kendisine bir pasta ile sürpriz yapan muhabirlerle şakalaştı, sorularını cevapladı. Erdoğan, geç geldiği için bunları göremedi.
İki gün önce Mevlana'yı anmak için Konya'da düzenlenen 740'ıncı Vuslat Gecesi'nde izledim bunları. Saatler ilerledikçe Erdoğan'ın yorgunluğu ortaya çıktı. Sık sık bastıran uyuma anlarında, eşi Emine Erdoğan devreye girdi.
Belki de ileride Erdoğan, "17 Aralık 2013" tarihini hiç hatırlamak istemeyecek. O günü "büyük deprem"le eş tutacak.
ABD'li ünlü kriminal roman yazarı John Grisham olsa, bu operasyondan en az 5 kitap çıkarabilirdi. Operasyon, adeta "sözün bittiği nokta"yı gösterdi.
Mafya acemi kurye sever!
Ekonomik açıdan operasyona bakıldığında ortada bir "mafya" durumu var. Baş aktör gibi görünen Rıza Sarraf (Reza Zarrab) aslında söz konusu mafyanın özel kuryesi seçilmiş. Çok genç olmasının nedeni ise mafyanın tercihi. İstediği gibi kullanma imkanı var. Bu işi bilenler söylüyor.
Genç kurye Rıza için her şey düşünülmüştü. Şarkıcı Ebru Gündeş'le gösterişli aşkı, "celebrity bir düğün"le mutlu sona ulaştırıldı ve Rıza milli eniştemiz ilan edildi.
Bakü doğumlu Azeri Rıza Sarraf'la ilgili iddialar sonsuz. İhtiyaç oldukça Türk, Rus, İran ve Azerbaycan arasındaki karapara trafiğini yönettiği iddia ediliyor. Söz konusu bu trafiğin hacminin ise 100 milyar euro'ya yaklaştığı öne sürülüyor.
Mali Suçları Araştırma Kurulu MASAK'ın 1980 sonrası kuruluşunda görev alan Prof. Dr. Osman Altuğ, daha öncesinde de bu tip mafya durumları yaşandığını söylüyor. Ona göre mafya, iş yaptığı ülkelerde üst düzey bürokratları, üst düzey politikacıları ve onların yakınlarını değerlendirmeyi tercih eder.
Rusya uyardı, MASAK devreye girdi
Bilenlere göre karaparanın devinimi, ihtiyaçtan doğar.
ABD'nin başını çektiği İran'a yaptırım takımı, bu ülkenin "döviz sıkıntısı"na düşeceğini biliyordu. Türkiye olarak petrol ve doğalgaz aldığımız İran'la birlikte işe yarayacak formül arandı ve bulundu. Cari açığımız, ticaret açığımız bunu zorluyordu. Bir ayağı Dubai'de olan "altın ticareti" böyle gündeme geldi.
Petrol ve doğalgaz karşılığında ithal ettiğimiz altını satmaya başladık. Bunu da ihracat kalemimize koyduk. Arada ABD'den fırça gelse de Halk Bankası aracılığıyla trafik tıkır tıkır işledi.
İşte, İran'la karşılıklı ihtiyacın çözümü, Rıza Sarraf'ı ortaya çıkardı.
Sarraf, önce İbrahim Tatlıses'e beste vererek ulaştı. Ardından Ebru Gündeş'e "Sadece Sevdim" bestesiyle aşkını ilan etti. O arada 30'un üzerinde paravan firma kurdu. Şirketler 3-5 yıl arasında kapatıldı. Araştırmalarda görüldü ki, şirketlerin üzerinde kayda değer ihracat da vergi tahakkuku da görünmüyor.
Rusya, 2011'de Sarraf'la ilgili karapara akladığı yönünde Türkiye'ye uyarı yaptı.
Aslında 22 bin 370 civarında ajanla çalışan MASAK'ın her şeyi bildiği ve Sarraf'ı izlediği de belirtiliyor. Ne yazık ki, yetkililer Rusya'nın ve MASAK'ın uyarısına kulak asmadılar. Prof. Dr. Altuğ, gelişmeleri dikkatle izleyen MASAK'ın uyarılarıyla savcının sonunda harekete geçmiş olabileceğine de dikkat çekiyor.
Bu haber 673 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle