En Sıcak Konular

Bahçeli'den Baykal'a zor soru

14 Ağustos 2007 22:07 tsi
Baykal'ın "MHP'nin Meclis'e girme kararıyla" ilgili eleştirilerine Devlet Bahçeli, Ortadoğu Gazetesi'nden yanıt verdi. Bahçeli, Baykal'a çok kritik bir soru sordu.

"Meclis'e girmemenin nasıl sonuç doğurduğunu hep birlikte yaşadık. Şimdi de girmeyelim deniliyor. O zaman Sayın Baykal'a sormak isterim. Girmeyip, seçimi yapılamaz hale getirmemiz halinde bir sonraki hamlemiz ne olacak? Bu konuda bir öngörünüz, bir planınız var mı? Belirsizlik ve kriz üzerinden siyaset yapmanın tarafı olamayız."

Ortadoğu Gazetesi'nde yayınlanan Bahçeli'nin sözleri şöyle:

"MHP seçim günü mecliste olacaktır. Meclis Başkanlığı seçimde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kendi adayımızı çıkaracağız ve ona oy vereceğiz. Bir krizin ve gerginliğin tarafı olmayacağız. Çoğunluğu elinde bulunduran parti AKP'dir. Kimi ve ne şekilde seçtireceği kendi bilecekleri iştir. Sorumluluk tamamen kendilerine aittir.

Meclis'e girmemenin nasıl sonuç doğurduğunu hep birlikte yaşadık. Şimdi de "girmeyelim" deniliyor. O zaman Sayın Baykal'a sormak isterim. Girmeyip, seçimi yapılamaz hale getirmemiz halinde bir sonraki hamlemiz ne olacak? Bu konuda bir öngörünüz, bir planınız var mı? Belirsizlik ve kriz üzerinden siyaset yapmanın tarafı olamayız.

Zihniyet aynı olduktan sonra isimlerin ne önemi var. Biz şartlarımızı herkesin anlayacağı biçimde ortaya koyduk. Bu şartlara uyulmamasının sakıncalarını anlattık. Önemli olan buna uygun bir seçimin yapılmasıdır. Kimi istiyorlarsa aday gösterebilirler. Bu şartlara uygun ismin Abdullah Gül olduğunu düşünüyorlarsa onu aday göstersinler. Biz isimlerle üzerinde durmuyoruz.

Siyaset, Cumhurbaşkanının kim olacağına kilitlenmiş durumda. Meseleyi önce çelik çomak oyununa dönüştürüp kriz ve gerginlikle ülkeyi kilitleyen Bay Tayyip, şimdi de güya "orta yol" arıyor. Hiç dolandırmadan söyleyelim. Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül'ü aday göstermeye mecburdur. Bütün derdi, bütün çabası Abdullah Gül'ün kimi çevreler tarafından sindirilmesini sağlamaktır. Seçim öncesindeki gibi bir inatlaşma olsaydı, işi çok kolaylaşacaktı. Bir kahramanlığa soyunarak hem ne kadar sözünün eri olduğunu gösterecek, hem Gül'ü seçtirecek, hem de Çankaya'yı fethetmiş olacaktı. Ancak, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin "meclise gireceğiz" kararıyla birlikte, bütün hesapları bozuldu. Abdullah Gül'ü nasıl anlatacağını bir türlü bilemiyor. Ne Gül'le, ne Gül'süz olmuyor. İşte size AKP'nin de, Bay Tayyip'in de gerçek yüzü. İstismar ve mağduriyet oyunlarıyla ezici bir çoğunluk elde etti ama hala gerginliklerden, krizlerden, inatlaşmalardan ve çatışmalardan fayda bekliyor. Bir türlü ortaya çıkıp da "adayımız şudur" diyemiyor.

MHP mecliste olacak

Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'nin bundan sonrasına yön vereceği için hayati önemdedir. Bu sebeple bütün partilerin ne dediklerini, ne yaptıklarını bütün milletin iyi bilmesi gerekiyor. MHP, daha ilk günden ortaya koyduğu açık ve kararlı tutumuyla bu hayati önemdeki seçimde belirleyici rol oynamış ve meclise girmesinin neleri değiştireceğini daha ilk günden göstermiştir. Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli'ye yaptığımız kısa ziyaret sırasında bu kararlığı birde kendilerinden dinleme fırsatı bulduk. "MHP seçim günü mecliste olacaktır. Meclis Başkanlığı seçimde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kendi adayımızı çıkaracağız ve ona oy vereceğiz. Bir krizin ve gerginliğin tarafı olmayacağız. Çoğunluğu elinde bulunduran parti AKP'dir. Kimi ve ne şekilde seçtireceği kendi bilecekleri iştir. Sorumluluk tamamen kendilerine aittir."

Bir adım sonrası

Bu noktada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın MHP'nin meclise girme kararıyla ilgili eleştirilerini hatırlatıyoruz. Sayın Bahçeli'nin verdiği cevap, günü kurtarmak için siyaset yapanlara, bir ders niteliği taşıyor: "Meclis'e girmemenin nasıl sonuç doğurduğunu hep birlikte yaşadık. Şimdi de girmeyelim deniliyor. O zaman Sayın Baykal'a sormak isterim. Girmeyip, seçimi yapılamaz hale getirmemiz halinde bir sonraki hamlemiz ne olacak? Bu konuda bir öngörünüz, bir planınız var mı? Belirsizlik ve kriz üzerinden siyaset yapmanın tarafı olamayız."

İsim değil zihniyet önemli

Bu şartlarda Abdulah Gül'ün seçilmesinin önünde bir engel kalmamış görünüyor. Sayın Bahçeli'ye bu görüşümüzü açıklıyoruz. Grup konuşmasını hatırlatıyor bize: "Zihniyet aynı olduktan sonra isimlerin ne önemi var. Biz şartlarımızı herkesin anlayacağı biçimde ortaya koyduk. Bu şartlara uyulmamasının sakıncalarını anlattık. Önemli olan buna uygun bir seçimin yapılmasıdır. Kimi istiyorlarsa aday gösterebilirler. Bu şartlara uygun ismin Abdullah Gül olduğunu düşünüyorlarsa onu aday göstersinler. Biz isimlerle üzerinde durmuyoruz."

Aktifhaber



Bu haber 494 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,154 µs