En Sıcak Konular

PKK'yı AK Parti bitirir!

14 Ağustos 2007 15:45 tsi
PKK'yı AK Parti bitirir! Şiddeti reddeden Kürt siyasi hareketinin önemli isimlerinden Ümit Fırat, AB sürecinde yaşananların ayrılıkçı teröre desteği kestiğini söylüyor. Fırat ‘Yeni, ılımlı bir parti PKK’yı geriletir. Bugün bunu AK Parti yapıyor’ diyor

 

DTP’nin TBMM’ye girmesi Kürtler için, ‘Kürt hareketi’ için ne anlam taşıyor?

Kürtlerin önemli bir kısmının kendi iradesini temsil ettiğini düşündüğü partinin meclise girmesi, baraj hilesini bozmuş ve iyi de olmuştur. Bazıları milletvekili olmayı çok istiyordu, hiç değilse muratlarına erdiler. Ama TBMM’ye giren çoğu genç insanın onları seçtiren iradeden bağımsız davranabileceği konusunda iyimser değilim.

‘Onları seçtiren irade’den kastınız ne?

İmralı, Kandil, siyasi irade yani.

PKK ile bölgeden çıkan partiler arasında her zaman ilgi kurulur. Spekülatiftir ama mesela DTP ile PKK arasında da böyle bir bağdan bahsediliyor. Nedir; DTP, PKK’nın kılık değiştirmiş hali midir?

Bakın, Türkiye’nin Kürt meselesi vardır ve çözümü birilerinin Meclis’e girmesi ön koşuluna bağlı değildir. Bu Türkiye’nin çözmesi gereken bir meseledir. Kürtlerin temsilcileri de dikkate alınmalıdır. Başa dönersek, Mart 2004’ten sonra Abdullah Öcalan, içlerinde Aysel Tuğluk ve Doğan Erbaş’ın da bulunduğu avukatlarına ‘Demokratik Toplum Partisi’ adıyla bir parti kurmalarını, bu işten birinci dereceden kendilerini sorumlu kıldığını söyledi.

Siz bunu nereden biliyorsunuz?

Avukat görüşmeleri İnternet ortamında yayınlanıyor.

O yazıyı Tuğluk yazmadı

Aysel Tuğluk seçimden önce yayınladığı yazıda ‘Ayrılıkçı değiliz, uyumlu olacağız’ dedi. Bu ne demek peki?

Ben o yazıyı Tuğluk’un yazdığını sanmıyorum. O yazı siyasi bir metindi, Tuğluk’u aşacak bir dokümandı. O hareketten herhangi birinin tek başına ifade edebileceği şeyler değildi. İmralı ‘çözümlemelerinin’ içine biraz tarih-psikanaliz-sosyal psikoloji ve ‘ratifikasyon, travma’ gibi bazı yabancı kavramlar yerleştirilen bir sentezidir.

Spekülasyon olacak ama netleştirelim: Öcalan, adını da verdiği bir parti kurulmasını istedi, DTP kuruldu. Adayları belirledi ve Meclis’te nasıl bir politika güdeceklerini de söyledi. Öyle mi?

Bu kadar kesin değil. Öcalan meclise grup gönderme konusunda isteksizdi. Kendisi dışında demokratik ve meşru bir adres oluşmasını istemiyordu. Çünkü DEP’liler Ankara cezaevindeyken uluslararası camia Öcalan’ı kaale almıyordu. Ancak onlar hapisten çıkınca Öcalan tek adres oldu, rahatladı. Batılılar için, modern dünya için seçilmiş kavramı çok önemlidir, şimdi seçilmişlere büyük önem vereceklerdir. Bu yüzden onları kendisini gölgelemeyecekleri pozisyonda tutmak isteyecektir. Kimi zaman azarlayacaktır; kimi zaman birilerini öne çıkarıp, kimilerini harcayacaktır; böylece onların kendi aralarında güç oluşturmalarının yollarını kapamaya çalışacaktır. Grup içinden birileri iradeye daha bağlı olur, birileri kaçamak yapmak ister.

Kendi içlerinde zamanla bir farklılaşma yaşanacak o halde?

İsteseler de bölünmeye cesaret edemezler.

'Toka' ya Öcalan tepkisi

Meclisin açıldığın gün Bahçeli ile Türk’ün tokalaşması heyecan yaratmıştı ama orada tokalaşanlar kimlerdi aslında?

Beğenildi ama sanki bütün mesele DTP’li birkaç milletvekili ile Devlet Bahçeli’nin tokalaşmasıydı. Eğer ille de el sıkmak istiyorlardıysa, önce Tayip Erdoğan’ın elini sıkabilirlerdi. Birileri rahatlamış olabilir ama aşağılarda kırılmalara yol açmıştır. Nitekim Öcalan 8 Ağustos günkü avukat görüşmesinde olaylara tepki de gösterdi. Şöyle dedi: ‘..MHP ile tokalaşıyorlar ama öyle rast gele politika olmaz... Bahçeli Kürtlerin varlığı ve haklarını kabul ediyor mu? Ediyorsa ilişki kurulur. Aksi ilkesizlik olur. İlkesiz siyaset olmaz’’. ‘Deniliyor ki maçlara da gideceğiz, böyle siyaset olur mu?... Sırrı Sakık’ın böyle kendi başına siyaset yapması doğru değildir.’’

DTP'liler kışkırtılacak

Meclisin gündeminde Kürt sorunu, operasyon gibi sıcak konular var. DTP’li vekillerin tavrı ne olacak?

Sanırım mümkün olduğunca az konuşacaklar. Ama medya, bazı siyasiler onları kışkırtacak, ağızlarından bir şeyler duymak isteyecektir. Onlar da tecrübesizler, 30’lu yaşlarında genç kadınlar var. İşte o zaman Ahmet Türk ile Bahçeli’nin tokalaşmasından daha heyecanlı şeyler olur. Ağırlıkla bölgedeki insan hakları ihlallerini dillendireceklerdir. Keşke o noktada kalabilseler.

PKK’nın bölgedeki siyasileri ve aydınları baskı altında tuttuğu biliniyor. PKK’ya rağmen, onun etki alanın dışında, şiddeti tamamen reddeden yeni bir partinin kurulması, tutunması mümkün mü?

Başka Kürt partileri var, daha doğru şeyler de söylüyorlar ama varlık gösteremiyorlar. PKK radikal Kürt kimlikli kesimlerin bulunduğu alanı kaplamış durumda. Siyasi olarak zayıflıyor, kadro kaybediyor ama tabanda hálá güçlü.

PKK’nın ve uzantılarının sonunu siyaseten ne hazırlar?

Türkiye’de ılımlı Kürtlerin de yer alabileceği söylem ve programa sahip bir siyasi yapı ortaya çıktığında PKK siyasal olarak gerileyecektir. Bugün için onu gerileten AK Parti’dir. Yeni Demokrasi Hareketi de olabilirdi ama beceremedik.

Haklar, özgürlükler alanında son yıllarda pek çok gelişme yaşandı. PKK’ya toplumsal destek eskiye oranla şimdi nasıl?

Ağar’ın deyimiyle düz ovada siyaset eğilimleri var. Çatışmaların bittiği 1999 ile 2004 arasında sakin bir dönem yaşadı Kürtler. Kendilerine daha insanca davranan bir hükümetle karşılaşmışlardı çünkü. AB uyum süreci başlamıştı. Türkiye AB’yi seçti ve askeriyenin değil modernleşmenin demokratikleşmenin geçerli olduğu uluslararası camiaya katılmak istedi. Dolayısıyla bu demokratikleşmede Kürtler biz de ‘varız’ dedi.

Artık PKK'ya destek yok

Türkiye’nin AB tercihi Kürtlerin ayrılıkçı tercihini iptal etti yani?

Büyük ölçüde. Türkiye demokrasiden, çoğulculuktan yana ise, bunu Kürtler haydi haydi isteyecektir. O nedenle de 2004 sonrasındaki çatışmalara eski destek gelmedi.

PKK’nın terör eylemlerinin, yine en fazla Kürtlere zarar verdiği düşüncesi de yerleşti mi peki?

Şüphesiz. Ne var ki, insanlar diyor ki, ‘dağdadır ya da öldü, ama onlar bizim çocuklarımızdır’. Yani etik bir yaklaşımla kısmen himaye görüyorlar.

Bağdat'ın gücü olsa kendi sorununu çözer

Kuzey Irak’ın geldiği nokta, tecrübe PKK için bir model midir?

Hayır. Model olsa silahlı mücadele terk edilirdi. Öcalan başından beri Kuzey Irak’taki Kürt liderlerine muhaliftir. ‘Orası yeni bir İsrail olma potansiyeline sahip, Türkiye’ye tehdit oluşturabilir, bunlar ilkeldir, aşirettir. Yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmem Barzani’nin ve Talabani’nin önünü açmak içindir. Oysa Kürt devleti kurulacaksa ben kurmalıydım. Kürt dünyasının en büyük partisi, lideri benim’ diyor. Oradaki oluşum nedeniyle panik içinde, çok rahatsız.

Madem öyle, PKK Barzani’nin toprağında nasıl barınabiliyor?

Barzani PKK’ya kucak açmadı, kucağında buldu. Kendilerine tehdit oluşturmadığı sürece de dokunmak ve başına bela açmak istemiyor.

PKK Yöneticileri Avrupa'da dolaşıyor

PKK terörüne karşı işbirliği içeren Mutabakat Muhtırası Tayip Erdoğan ile Irak Başbakanı Maliki arasında imzalandı. Irak’ın PKK’yı terör örgütü olarak tanımlaması önemliydi. Bunu sağlayan ne oldu?

Bu vurgu çok önemli değil çünkü BM’ye girmiş hiçbir ülke kırmızı bültenle arananları korumak gibi uluslar arası ilişkilerine bir rezerv koymaz zaten. Önemli olan Irak hükümetine bunu söyletmek için Türkiye’nin ne söylediği.

Irak ne istiyor Türkiye’den?

Bazı adımlar atmasını istiyor. Siz bir ülkenin anayasal düzenini tanımıyor, Saddam döneminin statüsüne zorluyor, Irak Kürt otonom yönetimini yasal statüleriyle tanımlamak istemiyor, sonra da onlardan bazı şeyler bekliyorsunuz.

Irak hükümeti imzaladığı mutabakat muhtırasının gereğini yerine getirecek mi peki?

Hangi güçle? Irak başbakanı Bağdat’ta istediği gibi sokağa çıkamıyorsa, sırf Türkiye istiyor diye Kandil Dağında, daha önce hiç karşı karşıya gelmediği insanlarla nasıl mücadele etsin? Bağdat’ın gücü yetse, kendi terör meselesini çözer. Zaten bir mutabakat zaptı değil bu, itirazlar var, uygulanması da zor. Hem AB de, 2004’te PKK’yi terörist ilan etti de ne oldu? Tv’leri, gazeteleri orada yayın yapıyor. PKK yöneticileri elini kolunu sallayarak dolaşıyor Avrupa’da.

Ak Parti bölge halkına güven veriyor

DTP beklediği oyu alamadı, AK Parti aldı. Ne oldu, niye oldu?

DTP 2002 seçimlerinde aldığı oyun yüzde 25’ini, 16 ay sonraki yerel seçimlerde kaybetmişti zaten. Diğer partiler eridi, AK Parti yükseldi. Hem kendilerini Kürt olarak ifade etmek, hem de çatışmadan uzak durmak, ticaret yapmak, çocuklarını okutmak istiyor insanlar. AK Parti’yi buna uygun bir parti olarak gördüler.

DTP tabanıyla AK Parti tabanı arasında bir fark var mı?

Hayır. Sadece AK Partide iş güç, meslek sahibi olanlar daha fazla. Dolayısıyla varlıklı ve muhafazakár kesim AK Partiye yönelmiştir. Diğer partiler Kürtlere güven verecek bir izlenim bırakmadılar. DYP’nin bölgede saygın isimlerle bağı vardı, barajı aşsaydı birkaç vekil alabilirdi. CHP ise, bölgede silinip gitmiştir.

Kürt siyasi hareketinden geliyorsunuz ama PKK’yı, DTP’yi sert bir dille eleştiriyorsunuz. Kime, neye güveniyorsunuz?

PKK’nın tepki gösterdikleri kendisiyle önce iyi ilişkiler kurup sonra aldatanlar veya kopanlardır. Bütün totaliter, Stalinst ve faşist yapılarda ‘Döneni vur’ kuralı işler. Ben sosyalist geçmişten geliyorum ve hep muhaliftim. Bugün de kendimi tepeden inme bir devrime değil de reformcu düşüncelere yakın, liberal sol bir insan olarak tanımlıyorum.
 
Star



Bu haber 1,048 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,878 µs