En Sıcak Konular

Erdoğan'a büyük haksızlık: Köşeye sıkıştırıldı!

14 Ağustos 2007 11:27 tsi
Erdoğan'a büyük haksızlık: Köşeye sıkıştırıldı! Onun cumhurbaşkanlığı adaylığından feragati çoktan unutulup, bunu Gül'den isterse çok ayıp etmiş olacağı, birçok kalem üzerinden neredeyse dikte ediliyor. Tepedeki adamdan hem toplumsal-siyasal istikrarı sağlaması, hem son derece duygusal talepleri sorgu

Nuray Mert'in yazısı:

Erdoğan'a haksızlık

Seçimlerden sonra, 'Ya Abdullah Gül başa, ya kuzgun leşe' bir hava oluştu. Bu tavır karşısında en ufak bir tereddüde tahammül yok, ne halk düşmanlığınız kalıyor, ne vesayet yanlısı demokrasi cellatlığınız. Ben bu fikre neden karşı olduğumu defalarca, son derece anlaşılır biçimde yazdım, ama 'demokratların' kendi fikirleri dışında hiçbir şey duymaya tahammülü yok. İşin en kötüsü, konunun ilkeler, fikirler bazında değil, şahıslar bazında (tartışılması diyemeyeceğim) dedikodusunun yapılması.
Oysa, örneğin benim Gül'ün şahsıyla ne alıp veremediğim olabilir? AKP içinde, son krize kadar eleştiri konusu yapmadığım az isimden, şahsen sempati duyduğum biri. Bu fikre karşı çıkışımın diğer nedenleri bir yana, iş bu noktaya geldikten sonra, bu hastalıklı demokrasi tezinin tümünden fazlasıyla rahatsız olmaya başladım. Şöyle ki, bu ülkede, bu partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı adayı olmaktan vazgeçti. Kimse kıyametleri koparmadı, muhalefet partisi başta olmak üzere, yaratılan 'baskı' havasına karşı çıkmadı. Nedense, Erdoğan'ın tavrı, olgun bir siyasi uzlaşma tavrı olarak hemen kabul gördü.
Mesele 27 Nisan'daki, asker muhtırası mı? Evet ama, muhalefet partisinin Erdoğan ismi üzerinde oluşturduğu baskının arka planında benzer bir güvenilen dağ yok muydu? O zaman işin adı uzlaşma oluyor da, şimdi neden vesayet? Milli irade mi? AKP arkasında o zaman halk desteği yok muydu? O milli irade başörtüsü yasağının kalkmasını son derece arzulamıyor mu? O arzu, görmezden gelinebiliyor da, başka bir arzunun gerçekleşmesi demokrasi testi sayılıyor?
Bu arada, Tayyip Erdoğan'a fena halde haksızlık yapılmış olmuyor mu? Bugün bir de 'Vay Erdoğan Gül'e yeterince sahip çıkmıyor' diye kıyameti koparmaya başlayanlar, aslında Erdoğan'ın 'tartışmalı' bir isim olduğu tezini, dolaylı yoldan onaylamış olmuyor mu? Yani, Erdoğan ismi vetolanınca, sessiz bir kabul ediş, Gül adı tartışılınca kıyamet koparmak böyle bir gizli onay değil mi?
Bakın, Başbakan danışmanlarından Yalçın Akdoğan, seçim sonuçlarını ve AKP başarısını sadece Gül'ün cumhurbaşkanlığı konusuna bağlayanlara karşı, son derece anlamlı bir yorum yazısı yazdı diye, yine kıyamet koptu. Akdoğan belli ki, konumundan ötürü, konuyu derinleştirmeden geri adım atmak zorunda kaldı. Dahası, Erdoğan çevresi, Gül'ün cumhurbaşkanlığı konusunda isteksiz dedikodusu ortaya atıldı. Oysa, ben kendi tecrübemden biliyorum, seçimlerden önce ben Gül'ün adaylığı konusunda olumsuz tavır takındığımda, bu görüşüm Erdoğan'ın çevresinden diye bilinen isimler tarafından değil onaylanmak, büyük tepki ile karşılanmıştı. Şimdi bu insanların, bu tür dedikoduların hedefi olduğunu görmenin hayreti içindeyim.
O zaman da sadece kendi düşündüklerimi söylemenin rahatlığı içindeydim, şimdi de aynı konum içinde gönül rahatlığı ile yazıyorum. Kim ne derse desin, bu karışıklıkta Erdoğan'a büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Genel başkan ve Başbakan olarak, ülkede bin bir denge ve taleple karşı karşıya kalan isim o iken, 'uzlaşma' hakkında en küçük tassarufta bulunma eğilimi sezildiğinde, 'arkadaşına ihanet eden adam' olarak yargılanma tehdidiyle sürekli karşı karşıya bırakılıyor. Onun cumhurbaşkanlığı adaylığından feragati çoktan unutulup, bunu Gül'den isterse çok ayıp etmiş olacağı, birçok kalem üzerinden neredeyse dikte ediliyor.
Tepedeki adamdan hem toplumsal-siyasal istikrarı sağlaması, hem son derece duygusal talepleri sorgusuz sualsiz karşılaması bekleniyor.
Özetle, fena halde köşeye sıkıştırılıyor.

Radikal



Bu haber 1,012 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,803 µs